KOMİSYON KONUŞMASI

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Şimdi, biliyorsunuz TÜİK'in verilerine göre, Sayın Başkan, Türkiye'nin işsizlik oranı en yüksek olan il Diyarbakır'dır ve bir süredir, Diyarbakır'daki yoksullukla mücadele ve sürdürülebilir kalkınma amaçlı olarak sivil toplum örgütlerinin ortaklaşması suretiyle bir yardımlaşma derneği kuruldu. Bu dernek, bir gıda bankası oluşturmak suretiyle Diyarbakır'da yaşayan ve son dönemlerde diğer kentlerde de şubeleri açılmak suretiyle yoksullara gıda yardımı yapan bir dernek; Sarmaşık Derneği bu. Sürdürülebilir kalkınma ve yoksullukla mücadele derneğidir Sarmaşık.

Şimdi, "kamu yararına dernekler" deyince kavram çok geniş, bunlar bu işin içerisine girer. Dolayısıyla Sarmaşık Derneğinin burada bu kapsam içerisinde değerlendirilmesi gerektiği yönündeki teklifimizi bu nedenle verdik. Ayrıca bir şeyi daha ifade edeyim yani siz propaganda malzemesi olarak kullandığınız için, her fırsatta dile getirdiğiniz için Hükûmet üyeleri, biz de dört yıldır burada devletin rakamlarıyla, girdisiyle çıktısıyla ilgileniyoruz. Yani gidersiniz bir televizyon programında afaki rakamlar ifade edebilirsiniz, propaganda yapabilirsiniz ama bu işin tartışıldığı, hesapların kitapların görüldüğü yerde üyelerine gelip bu propagandayı yapmaya kalkışırsanız biz de mecbur kalıyoruz cevap veriyoruz.

Şimdi, Sayın Eroğlu biraz önce burada dedi ki: "Biz IMF borcunu bitirdik, ödedik." Amenna, IMF borcunu bitirdiniz, kimse ona itiraz etmiyor. Dediniz "IMF'ye biz borç vereceğiz." Borç vermediniz ama öyle bir taahhütte bulundunuz. IMF daha Türkiye'ye muhtaç olmadı herhâlde, inşallah muhtaç olur; o ayrı bir şey, ben canıgönülden isterim yani IMF'nin Türkiye'ye muhtaç olmasını arzu ederim. Ancak, bir IMF'ye borcu bitirdiniz ama birden fazla IMF'ye Türkiye'yi borçlu hâle getirdiniz. Bakın, 2014 yılı üçüncü çeyrek dış borçlar -rakam rakam önüme çıkarttım- 233,4 milyar dolar, net dış borç.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kamu...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Müsaade edersen ifade edeceğim size, tamam mı? Ülkenin net dış borcu.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tam net anlaşılsın diye söylüyorum.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Kamuyu da söyleyeceğim, özeli de söyleyeceğim. Brüt dış borç 396,8 milyar dolar. Özel sektör dış borcu, ki bunun önemli bir kesimi hazine garantili dış borçtur. Dolayısıyla özel sektör kavramı içerisinde ifade ediliyor ama esasında hazinenin borcudur çünkü hazine garantili dış borçtur. 275,2 milyar dolar Türkiye'nin özel sektör borcu. Özel sektör borcu kalemini açarken, bu başlığı açarken bir noktaya özellikle dikkat çekmek lazım: Türkiye'nin özel sektör dış borcunun büyük çoğunluğu kamu yatırımlarına yönelik dış borçlardır; yol, köprü, baraj vesaire çünkü -rakamı modu moduna hatırlamıyorum ama- yüzde 70 civarındaki Türkiye'nin özel sektör borcu bu kalemlerdendir ve dolayısıyla siz bir şekilde ona garantör olmuşsunuz. Kamu borcu -Uğur Bey merak ettiniz- "26 milyar dolar ödedik." dediniz. İyi etmişsiniz, elinize sağlık. Peki, Türkiye'nin kamu dış borcu ne kadar? Mevcutta, 2014 üçüncü çeyrek itibarıyla ifade ediyorum, verdiğim rakamlar da oraya aittir. Toplam dış borç içerisinde yüzde 29,9'luk bir yüzdeye tekabül ediyor 118,6 milyar dolar. 26 milyar doların kaç katı? Kaç katı Sayın Başkan?

MUSA ÇAM (İzmir) - 5 katı.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - 5 katı değil mi? Yani hepimiz matematiği biliyoruz yani toplama, çarpma, bölmeyi biliyoruz. Şimdi, bu rakamlar ortada dururken gelir derseniz ki: "Ya, biz dış borcu bitirdik, IMF borcunu bitirdik." Bakın, her yerde söyleyin, Plan Bütçe Komisyonunda bunu söylemeyin, önermiyorum, tavsiye etmiyorum. Yani bazen bakanlar geliyor burada o heyecana kapılıyor... Son olarak şunu hatırlatmak durumunda kalırız, kısa vadede hemen sizin ödemeniz gereken dış borcunuz 112,5 milyar dolar. Acil ödenmesi gereken dış borçtan söz ediyoruz. Peki, bunların hepsinin...

ADNAN KESKİN (Denizli) - Bunları 57'nci Hükûmet yaptı!

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - "Hemen" dediği, iki yıl içerisinde ödenecek rakamı söylüyor da...

ADNAN KESKİN (Denizli) - Kısa vadeli, doğru söylüyor.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Kısa vadeli dış borçtur. Bakın, rakamı çıkartmıştım bu 112,5 milyar dolar, evet, özel sektörün ama özel sektör borcu dediğiniz borç -demin ifade ettiğim gibi- yol, su, baraj. Enerji ve ulaşım alanındaki borçlar... Ve dolayısıyla devletin kasasından çıkacak ki bu borç ödenebilsin. Yani müteahhit nereden bu parayı ödeyecek?

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Döviz rezervlerimizden çıkacak.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bunu söylerken gayrisafi millî hasılayı mı söylüyorsunuz?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bir saniye... Bir saniye... Müteahhit nereden bu parayı ödeyecek? İstihkak düzenlemesi yapacak, gelecek size, "Ey Hükûmet, bize bu parayı öde." diyecek. Alacak, buraya verecek yani ağaçtan toplamayacak bu parayı.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ağaçtan değil... Bunları gayrisafi millî hasıla oranına göre mi söylüyorsunuz?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Kabul. Rakamları telaffuz ederken, ifade ederken, bunları, bakın, hesaba katarak söyleyin. Sayın Bakan buradayken...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Adil Bey, kayıtlara geçsin diye soruyorum, bunları söylerken bunları gayrisafi millî hasılaya oranlayarak mı söylüyorsunuz?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Uğur Bey, benim açımdan 2015 de milat değildir, 2002 de milat değildir. 2002 sizin miladınız olabilir ama bana göre, Türkiye 2002'den sonra başlamıyor, dolayısıyla benim öyle bir kıyaslama yapma derdim yok, böyle bir problemim yok, anlatabiliyor muyum? O sizin sıkıntınız, öyle siz ifade edersiniz.

Sayın Bakanım, siz de buradayken, biz geçen sene bu zamanda tartıştık bir konuyu, gene bir torba yasaydı, siz geldiniz, bu otoyolların özelleştirilmesi meselesiydi. Sıkıntılarını ifade ettik. Yine bir torbayı konuşuyoruz. Yani derdimiz elbette ki Kızılay'a da, Yeşilay'a da, diğer hayır kurumlarımıza da, kamuya yararlı iş yapan bütün kurumlarımıza katkı sunalım; o ayrı bir şey. Sonuçta bir cepten alıyorsunuz bir cebe koyuyorsunuz. Yani Kızılay'ın da böyle bir muafiyette ısrar etmesinin de çok anlamı yok çünkü nihayetinde yani ödenen vergi nasıl kamuya aitse yaptığınız hizmet de öyle kamu hizmeti. Öyle çok takıldığım bir nokta değildir ama geçen sene burada sizinle tartıştık, dedik ki: "Yapmayın etmeyin, bu otoyolların bakım onarım işlerini özelleştirirseniz sıkıntı yaşarız." Sıkıntısı bu sene karşımıza çıktı. Kendim tanığım, Hakkâri-Şırnak yolu Çığlı mıntıkası -bakın size mevki söylüyorum Sayın Bakan- iki gün boyunca temizlenmedi. Karayolları şefine soruyoruz, diyoruz ki: Niye temizlemiyorsunuz? "Efendim biz orayı özelleştirdik, bir müteahhide verdik, müteahhidin gidip temizlemesi gerekiyor." Müteahhit, sen niye temizlemiyorsun? "İmkanım yok temizlemeye." Karayolların aracı gereci parkında duruyor, şef gönderir burayı temizlerse suç işlemiş olacak, müteahhit gidip temizlemiyor, yol iki gün kapalı kaldı. Sadece bir örneği size söylüyorum, birden fazla örneği var. Bu düzenlemeleri yaparken biraz da bu nedenden daha ayrıntılı müzakeresini yapalım diyoruz. Bakın benim derdim hiç siyasi polemik falan değil. Geçen sene düzenleme yaptık, bu sene karşımıza çıktı. Buradaki düzenlemeler de bence hesabı kitabı net yapılmış, iyice üzerinde yoğunlaşılmış ve elekten geçirilmiş düzenlemeler değil. Burada, bakın, ilgili maddede, sadece sizin Hükûmetleriniz döneminde yapılan 8'inci muafiyet düzenlemesidir, hükûmetleriniz döneminde, 2004'ten bu yana.

Peki, sizden önce ne kadar var?

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - On iki senedir 8 tane muafiyet çok mu?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bir saniye...

Sizden önce ne kadar var? Önümdeki tabloda 2 tane var. Burada KDV muafiyetleriyle ilgili söylüyorum, bakın burada. Bunu ben yapmadım ya, uzmanlar dağıttı, hepimizin önünde görünüyor.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - KDV muafiyetinde (z) maddesine kadar geldik, açın bakın.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Şimdi, burada duruyor. 8 tane muafiyet düzenlemesi yapılıyor. E, yasaya bu şekilde bakarsanız, bu şekilde yaparsanız bir ay sonra bir tane daha muafiyet yapacağız, bir ay sonra bir tane daha muafiyet yapacağız ve bunun sonu gelmez çünkü enine boyuna iyice tartışılmamış, iyice düzenlenmemiş, düşünülmemiş düzenlemeler olduğu için de bu şekilde biz de birbirimizi yormak durumunda kalıyoruz.

Önergemizin kabulünü diliyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.