| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1490) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 09 .01.2019 |
SERKAN TOPAL (Hatay) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli üye arkadaşlarım; hepinize saygılarımı sunuyorum.
Açıkçası, şimdi, sanatın ve sanatçının desteklenmesi çağdaş devletlerde zaten devletin görevi. Konuşmalarıma başlamadan önce sizin az önce dağıttığınız ve İngiltere'de 8 filmin yasaklandığı refleksi bu bir reaksiyon. Yani hani bakın, işte "Biz sadece 3 filmi yasakladık." Bu teklifi destekleme reaksiyonu anlamını taşımıyor, bunu da ifade etmek istiyorum. Kaldı ki biz ülkemizde şunları gördük: Bir kere, bir sanatçı ister istemez muhalif olabilir ve bir sanatçı muhalif olduğu müddetçe özgür olabilir. Ama maalesef bizim ülkede sanatçıyı, sanatı bir tek tipleştirme, yandaşlaştırma anlayışını hepimiz çok iyi görebiliyoruz. Elbette destek vermemiz gerekiyor. Zaten iktidarın destek vermesi hem iktidarın lehinedir hem ülkenin lehinedir.
Sayın Başkanım ve Sayın Yayman; şimdi, 8 filmin yasaklandığını bize az önce dağıttırdınız, aslında başka bir konu konuşacaktım ama peki, ben şunu sormak istiyorum: Dünyada gişe rekoru kıran filmler hangi filmler? Neden bizim ülkemizde yok? Şimdi, film demek, sinema demek yaratıcılık demek. Eğer siz sanatçının, sanatın önüne geçerseniz maalesef... Dünyada bana bir tane örnek verebilir misiniz... Keşke bu 8 filmin yerine dünyada işte bakın, 8-9 Türk filminin gişe rekorlarını kırdığını ve bize bunları dağıtsaydınız daha iyi olurdu.
Şimdi, bizim endişemiz şu: Bu düzenlemeyle Hükûmetin muhalif olarak gördüğü sanatçıların projelerine oluşturulan bu değerlendirme kurulları onay verebilecek mi? Mesela Müjdat Gezen'e, mesela Metin Akpınar'a onay verebilecek mi? Çok basit, gerçekten az önce Sayın Yayman dedi ki işte, "Sezen Aksu", Evet, hepimiz seviyoruz. Biz Metin Akpınar'ın, Zeki Alasya'nın filmleriyle büyüdük ama bakın, dün, Metin Akpınar hepimizin gözleri önünde alındı.
AYŞE KEŞİR (Düzce) - Sanatsal faaliyetinden mi alındı?
SERKAN TOPAL (Hatay) - Bir tek milletvekili arkadaşımız çıkıp da "Alınmaması gerekiyor." dedi mi?
AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) - Demek ki haklı alınmış bir şey demediklerine göre.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Değerli arkadaşlar, aramızda bir futbolcu var. Bir takımda eğer gerçekten bu işi iyi oynayan, objektif bir şekilde teknik direktör futbolcuları belirlerse o takım başarılı olur ama teknik direktörü siyasi bir iktidar, siyasi bir güç ararsa hâl ortada. Zaten şu ana kadar ne futbolda artık başarılı olabiliyoruz, ne sinemada başarılı olabiliyoruz.
Şimdi, çok basit bir soru soracağım Sayın Hocam, laf atan sayın vekil arkadaşımıza soruyorum: Gezi'den sonra Genco Erkal ve Levent Kırca'nın destekleri kesildi mi? Neden? Neden kesildi Sayın Vekil, bir cevap verin.
Şimdi, bir soru daha: Tolga Karaçelik'in "Kelebekler" filmi neden destek almadı? "Kelebekler" filmi neden destek almadı Sayın Hocam? Bana bunu bir açıklayabilir miyiz?
Bakın, Sayın İYİ PARTİ'li arkadaşımızın dediği gibi, gelin birlikte objektif bir kurul oluşturalım ve gelin, gerçekten meslek birliklerinin kendilerinin uygun görebileceği daha objektif bir kurul oluşturalım. Elbette sanatçıyı destekleyelim, sanatı destekleyelim ama bu teklif gerçekten geçerse sadece ve sadece siyasi iktidarın sineması olur ve hatta şöyle bir şey de olabilir: Artık replikleri maalesef siyasi iktidar yazacak. Artık "Reis mi olsun, başkan mı olsun?" kendi aralarında bir tartışmaya girebilirler.
Değerli arkadaşım, laf atıyorsunuz, bunu uzun vadede göreceğiz, hep birlikte bunu yaşayacağız. Az önce Sayın Kaya'nın dediği gibi cumhuriyet her ne kadar bir iktidar özgürlükçü olsa bile onun tekeline verilmemelidir, o karar vermemelidir, kim olursa olsun vermemelidir. Çünkü sanat, sanatçı özgür olduğu müddetçe buradaki bizim çocuklarımız yaratıcı olur, bizim çocuklarımız. O zaman bilimin önü buradan açılır arkadaşlar. Hepimiz çok iyi biliyoruz, neden sinemaya götürüyoruz, tiyatroya götürüyoruz çocuklarımızı?
Değerli arkadaşlar, gelin, hep birlikte gerçekten objektif kurul oluşturulabilecek ve sanatın önünü açabilecek, sanatçının önünü açabilecek ve yeniden dünyada Türk sinemasının önünü açabilecek bir teklif getirelim.
Sayın Yayman, biz hemşehriyiz, birbirimizi de çok seviyoruz. Farklı partilerde olabiliriz, Hatay medeniyetlerin kenti, mozaiğin kenti. Sizler de çok iyi biliyorsunuz.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Barışın kenti.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Barışın kenti.
Peki, şu soruyu soruyorum: Yarın Barış Atay -aramızda yok şu anda- gerçekten bir proje sunsa desteklenecek mi? Vallahi de billahi de desteklenmeyecek.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - "Vallahi" doğru değil.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Desteklenmeyecek Sayın Yayman, vallahi desteklenmeyecek.
AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) - Doğru değil Serkan Bey.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Adamın daha tiyatrosu gösterilmiyor.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Evet. Diktatör... Kaç ilde yasaklandı Sayın Yayman? Evet, bakın, bu eleştiri size kişisel bir eleştiri değil Sayın Yayman. Kişisel bir eleştiri değil.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Başkanım, müsaade ederseniz bu soruya cevap verebilirim.
BAŞKAN - Sayın Yayman, bir dakika...
Lütfen sataşmaya mahal vermeyecek şekilde konuşmanızı yaparsanız.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Ama sataşma değil Sayın Başkanım, ben sataşmıyorum.
BAŞKAN - Kişiselleştirmeyin lütfen.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Gerçekten, sanatçılar milletini, vatanını seven insanlar ve gerçekten sanatçılar özgür olmalı, bırakın yolunu açalım. Gelin hep birlikte Türkiye'de bir devrim yapalım. Bu devrimi bu teklifle değil, dediğiniz gibi toplumsal mutabakatla, dediğiniz gibi... Bakın, burada meslek birlik temsilcileri var, onların da görüşünü alın, onların da görüşünü alan bir teklif getirelim, bir kanun yapalım.
AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) - Alındı da hazırlandı.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Alınmamış arkadaşlar, alınmamış.
BAŞKAN - Bitirdiniz mi Sayın Topal?
SERKAN TOPAL (Hatay) - Ben, bu süre bitmeden önce bütün üye arkadaşlarımızın bu süreç içerisinde ellerini vicdanlarına koyarak sanatı, sanatçıyı, milleti ve toplumu yeniden çağdaş ülkeler seviyesine getirebilecek bir kararın altına imza atacakları temennisiyle hepinize saygılarımı sunuyorum.