BAŞKAN - Bir şey demiyorum, ben de onu söyledim zaten. Şimdi, konuşmanızda tabii ki bazı eleştirilerde bulunuyorsunuz ancak ben dedim ki bakın, şu güne kadar 3 film yasaklanmış. Bunların yasaklanmasının da gerekçesi şiddet içermesi veya pornografi içermesi. Dolayısıyla, bu, dünyada yapılan bir uygulama. Ben İngiltere'den size örnek verdim. Dolayısıyla, Türkiye'de sanatçı özgür ve sanat özgür olduğu için... Ben konuşmamın başında da rakamları verdim. Bakın, bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. 2002 yılında vizyona giren yerli film sayısı 9 iken bizim 2004'te çıkarmış olduğumuz yasadan sonra devlet tarafından verilen destek neticesinde 2018 yılına geldiğimizde bu sayı 180'e çıkmıştır. Burada özgürlük olmasa, sanatçı özgür olmasa, sanat özgür olmasa acaba bu sayı nasıl bu rakama çıkacak, bunu sormamız lazım. 2002 yılında 2 milyon olan yerli film izleyici sayısı 2018 yılında 44,5 milyona çıkmış siz hesaplayın kaç kat arttığını. Bu özgürlük olmadan bunların olabileceğini söyleyebilir misiniz Sayın Topal? Yerli film izlenme oranında ise ülkemiz yüzde 63'le Avrupa'da 1'inci oluyor. Dolayısıyla, bugün 156 ülkeye dizi film ihraç ediyoruz ve 350 milyon dolarlık bir ihracat karşılığı elde ediyoruz. Allah aşkına, bunlar eğer sanat özgür olmasa, sanatçı faaliyetini yerine getiremese bu on altı yıl içerisinde bu mesafeyi kat edebilir miydik? Bunu da kendinize sormanızı rica ediyorum.