| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1490) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 09 .01.2019 |
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Evet, bu gerekçe çok kısa ifade edildi ama tabii, sinema sonuçta görsel bir sanat, temelini ta Aristotle'den gelen "tragedya" kavramından gelen bir sanat anlayışına dayanır yani görsellik ifade eder. Burada, biraz önce de söyledik, bu üçleme çok önemlidir; zaman, mekân ve olay örgüsü. Ama 19'uncu yüzyıl sonrası sanayileşmeden sonra sanatta, edebiyatta, roman şemsiyesi altında bir tür daha gelişti "kurgu" diye. Yani "fiksiyon" dediğimiz "fiktif" dediğimiz bir yapıdır. Dolayısıyla bunun da sinemaya yansırken bir kurgu olarak aktarıldığını çok iyi biliyoruz, bugüne kadar da... Hatta önüne birtakım sıfatlar da ilave ediyoruz "bilim kurgu" gibi. Yani kurgusallığı bozmadan, bilinen, seyircinin belleğinde iz bırakmış o hâliyle bence... Sanki kurmacanın olumsuzlaştıran ikinci bir anlamı da var yani basitleştiren, pejoratifleştiren bir anlamı da var gibi; bu riski almayalım dedik. "Kurgu" olarak kalsın diye böyle iyi niyetli bir şey düşündük.
Ben tensiplerinize arz ediyorum.
Teşekkür ederim.