| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü ile müesseselerinin 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarnın görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 09 .01.2019 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Güncel konuşulan konuyla ilgili birkaç cümle söyleyeceğim öncelikle. Bu özelleştirme konusuyla ilgili hakikaten kurumumuzu da burada bir hayli anladığım kadarıyla Komisyon olarak ürkütüyoruz.
TKİ GENEL MÜDÜR VEKİLİ ÖMER BAYRAK - Yok.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yok, korkun ama ürkün, onu da söyleyeyim eğer korkmuyorsanız çünkü ben de oldukça rahatsız oldum. Defalarca kez bunu ifade ettik, defalarca kez ve tekrar ifade ediyorum bir cümleyle. Zehir ölçüdedir, ölçü. Bütün devlet kurumlarının, KİT'lerin özelleşmesi diye bir şey burada konuşmak zaten çok abesle iştigal. O zaman devlete ne gerek var? Bunu dünyada bütünüyle devlet kurumlarını özelleştirmiş, KİT'lerini özelleştirmiş bir tane ülke yok zaten.
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Özelleştirmeyen bir tane ülke yok. Biraz okuyun.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Karşılıklı cevap vermiyoruz. Siz okuyun.
BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım.
Sayın Sertel, Sayın Çelik, lütfen.
Buyurun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Dolayısıyla şöyle bir durum söz konusu: Şimdi, eğer biz KİT'lerin problemlerini çözmeye çalışmazsak, anlamaya çalışmazsak, onun tarihsel geçmişini görmeye çalışmazsak Zonguldak'taki Türkiye Taşkömürü Kurumunun bugün çok fazla kâr eden Erdemir, Kardemir demir çelik fabrikalarını kurduğunu bilmeyiz, görmezden geliriz. Ülkeler belirli dönemlerden geçer, kimi zaman devlet yatırımlarına yüklenirler, daha sonra kimi zaman bunu özel sektörle paylaşırlar. Mustafa Kemal Atatürk de böyle bir ekonomi politikası izlemiştir. Bu, dönemsel değişiklik gösterir ama ne devlet kurumlarını gömmeyi gerektirir ne özel sektörü ve girişimciliği dışlamayı gerektirir. Ama tek bir formül üzerinden de hareket ederek başarı sağlamak bu kadar değişken dünya gerçeklerinin olduğu bir dönemde mümkün de değil. Almanya tek bir parametreyle belirli bir ekonomik güce ulaşmış bir ülke değil. Fransa, keza diğer ülkeler değil. Biz de güçlü bir ülkeyiz, daha da güçlü olmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla da bazı yöntemler de geliştirmeye çalışıyoruz ama lütfen ölçüye, dozaja dikkat edelim. Bunu kaçırmamakta fayda var.
KİT'ler, evet, eğer sadece kârlılığı üzerinden konuşacaksak hiçbir Sayıştay raporunu incelemeyelim. Zaten burada bir sayfada dönem kârı, işte bir de bilançosu var, ona bakar geçerdik ama konu bu değil. Biz burada aynı zamanda bunun istihdam boyutunu, aynı zamanda ülke ekonomisine katkısını, aynı zamanda vatandaşlarımızla olan bağı noktasında da ve hukuksal boyutu noktasında da denetleme yapıyoruz, değerlendirme yapıyoruz.
Şimdi, burada TKİ'yle ilgili gelişmekte olan bir süreç var. Bu Maden Kanunu'nda yapılması şu anda düşünülen ve şu anda da Komisyonda olan bir kanun teklifi var. Bu kanun teklifi TKİ'yi yakından ilgilendiriyor. O nedenle, TKİ'nin kâr ve zarar noktasında şu anda güncel olarak yani bu Komisyon toplantısından çıkıp da yarın bir strateji planı hazırlamanız, detaylı bir plan hazırlamanız oldukça zor çünkü şu anda kurallar değişiyor ve bu değişen kuralların içinde de... Size birkaç tane örnek vermek istiyorum. Bu TKİ'yi direkt ilgilendiriyor, zaten adı da geçiyor. Bunun üzerine de tabii sorularımı yönelteceğim. Diyor ki bu değişiklik teklifinde: "Madencilik yapan şirketlerin statüsünde madencilik yapabileceği yazılı olma şartı kaldırılarak kanun Ticaret Kanunu'yla uyumlu hâle getirilmekte ve buluculuk hakkıyla gönüllü rezerv geliştirme haklarının maden siciline şerh edileceği düzenlenmektedir." Yani birçok madencilik faaliyetini inşai bir faaliyet olarak değerlendiriyor. Dolayısıyla nasıl Soma yine tabii TKİ'nin denetiminde olmak üzere bir başka firmanın kömür çıkarmasına orada müsaade edildiyse ve bir sıkıntı yaşandıysa, bir denetim zafiyeti, bu noktada bu zafiyetin daha da artabileceği... Aynı zamanda madde madde de burada söylemek istemiyorum, aynı zamanda Türkiye Kömür İşletmeleri denetçiniz artık o sahaya girmeyecek çünkü birçok ruhsat sahasını artık kiralamıyorsunuz, orayı çalıştıranlara ruhsatı terk etme durumundasınız, dolayısıyla burada ciddi sıkıntılar var.
Şöyle bir konu daha var bu teklifte, Kömür İşletmelerini direkt ilgilendiriyor, diyor ki: "3213 sayılı Kanun'un 30'uncu maddesinin yedinci fıkrasında yer alan 'bakanlık' ibaresi 'genel müdürlük' olarak değiştirilmiş ve aşağıdaki fıkra eklenmiştir. İhalelik sahalar ihale edilmeksizin ihtisaslaşmış devlet kuruluşlarına bakan onayıyla verilebilir." Yani siz, eğer İhale Kanunu'na tabi bir şekilde uygulamayı yapamıyorsanız bir şekilde bakan alıyor onu ve bir başka kuruma ihale edilmeksizin veriyor, belki de bu yasalarda bazı istisnai durumları olan yerlere veriyor. Dolayısıyla TKİ'nin şu anda bu kanun teklifi üzerinden mevcut durumunu değerlendirmesi lazım. En azından görüş olarak değerlendirmesi lazım çünkü süreç hâlâ devam ediyor. Ben size bu konuyla ilgili Türkiye Kömür İşletmeleri olarak ne görüş bildirdiğinizi soruyorum. Mümkünse bir bölümünü sözlü olarak, sözlü aktaramayacağınız kısmını da yazılı olarak sizden talep ediyorum.
Bir sorum, diğer öneriler kısmında vardı, bu TKİ'ye ait olan çeşitli gayrimenkullerle ilgili bazı binaların yıkılması, değiştirilmesi gibi bir konuyla ilgili net bir soru sormak istiyorum, net de cevap istiyorum: Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu kendisine ait gayrimenkulleri satabilir mi?
Hazır burada da görmüşken, Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsünün Genel Müdür Yardımcısına başarılar diliyorum. Ben TKİ Genel Müdürümüze sormak istiyorum: Bu enstitümüz de yeni enstitümüz, tekrar vatanımıza, milletimize hayırlı olsun. Ben de nadir toprak elementleriyle ilgili araştırma yapıyorum. Bu noktada özellikle demir yollarını ilgilendiren boyutu sezyum elementi var, ciddi bir mıknatıslanma gücü var. Kendisinin binlerce kat üstünde bir mıknatıslanma özelliği var, bu "maglev treni" dediğimiz yani raylara hiç temas etmeyen bir tren, üretildi bu; bu doğrultuda belki bizim de demir yolu teknolojimizi geliştirmemiz bakımından faydalı olur. Ben TKİ Genel Müdürümüze Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsüyle ilgili nasıl bir çalışma planı yaptıklarını, koordine olarak ne yapacaklarını, ne yapmayı planladıklarını sormak istiyorum.
Bir elektrik mühendisi olarak Yıldız Teknik Üniversitesi mezunuyum, Güney Ege Linyitleri İşletmesinde stajımı yapmıştım. O yüzden öğrencilik yıllarımdan itibaren kurumla oldukça yakından tanışıyorum.
Kömür İşletmelerimizin aynı zamanda kaçak ocaklarla bir mücadelesi var mı? Bizim Türkiye Taş kömürü Kurumu olarak, Zonguldak olarak Valiliğin de bu konuyla ilgili ciddi bir mücadelesi var, aynı zamanda tabii orada çalışanların da istihdam edilmesi boyutunu da biz de sürekli gündeme getiriyoruz. Türkiye Kömür İşletmeleri olarak bu kaçak ocak, kaçak kömür satışı, bunlarla ilgili ne durumdasınız, nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?
MİGEM konusunda sizi tekrar uyarmak istiyorum. Bakın, biz KİT Komisyonunda ne kadar çok... Özelleştirilsin, evet her şey özelleştirilsin, özellikle KİT'ler için söylüyorum yani savunma sanayi için zaten zikredilmedi ama sürekli bir özelleştirme bakış açısının yaygınlaştığı bir durum söz konusu ve ben bunu sağlıklı bulmuyorum. Dolayısıyla edeceğiniz kârı lütfen bir başka devlet kurumuna nakletmeyin. Hakkınızı siz de savunun, savunamadığınız noktada da bizler de KİT Komisyonu olarak ve milletvekilleri olarak bu doğrultuda görevimizi yapmaya devam edelim.
Türkiye Kömür İşletmeleri olarak çok kıymetli bir kurumsunuz, bizim Zonguldak Türkiye Taşkömürü Kurumunun aynı zamanda bir dönem birlikte hizmet verdiği bir aileyiz biz. Bu noktada ben çalışmalarınızda başarılar diliyorum, tekrar sunduğunuz değerli bilgiler için teşekkür ediyorum.