| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1490) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 09 .01.2019 |
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, özellikle Komisyon üyesi CHP'li arkadaşlarımızın bu maddeden yola çıkarak siyasi baskı...
BAŞKAN - 3'üncü maddeyi konuşuyoruz değil mi?
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Bir evvelki madde.
BAŞKAN - Ya, bir evvelki maddeye artık dönmeyelim.
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - ...şeklinde değerlendirmelerini yanlış buluyorum. Burada, bu tasarıda bir siyasi baskı yok, bu tasarıda bir siyasi destek var, devlet desteği var. Burada sektörün tüm temsilcilerinin kabul ettiği, çoğunluğumuzun kabul ettiği ve cumhuriyet tarihi boyunca olmayacak, olmamış şekilde, 2004'te başlayan, yine AK PARTİ siyasi iradesinin getirerek sinema sektörünü teşvik ve destek amaçlı ortaya koymuş olduğu, bugün de aynı maddeleri daha olumlu yönde revize ederek... Bu, sadece bizim fikrimiz değil, az önce bütün sektör temsilcilerinin de görüşlerini dinledik, hepsinin görüşü bu manada olumlu ve destek mahiyetinde.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Hayır.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Yok Sayın Vekilim.
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Şimdi, bayan arkadaşımız, kadın arkadaşımız, CHP'li temsilcimiz inatla ve ısrarla, bütün iyi niyetleriyle bu tasarının en başında gerekçelerini anlatırken, tasarıyı hazırlayan değerli vekilimiz Hüseyin Bey'i gerekçeleri arasında anlatırken "Bütün sektör temsilcilerinin desteğini alarak, bir araya gelerek, fikirlerini alarak hazırladık." demesine rağmen ısrarla ve inatla onu âdeta doğru konuşmayan duruma düşürerek "Bu tasarıda destek alınmadı." şeklinde ithamlarda bulundunuz, niyet okudunuz. Bakın niyet okuyorsunuz.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Bu maddeyle ilgili, tekrar ediyorum, Sayın Vekilim, verilen önergeyi gördünüz mü acaba?
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Bir bakıştan bile niyet okuyan bir hastalıklı kafa yapısı seziyorum ben bu tavrın altında.
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Sataşmadan söz istiyorum Sayın Başkan, aklınızda olsun.
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Şimdi, aynı şey bu tavırda da geçerli. Artık eski devlet anlayışı yok Sayın Topal, onlar geride kaldı. Ben size Cumhuriyet Halk Partisi dönemi Türkiye'sinin sinemayla ilgili uygulamalarını, sinemayı nasıl bir partinin propaganda aracı olarak görerek bu isimler adı altında komisyonlar, kurullar oluşturarak sinemayı bu şekilde dizayn etmeye çalıştığını, bunları anlatacak değilim. Siz de onları okuduğunuzda, anladığınızda bugün siz de kabul etmeyeceksiniz. Ama o zihin yapısının ben devam ettiğini görüyorum devlete bakışta, bürokrasiye bakışta.
Şimdi ben bakıyorum, kurul üyeleri sektörün dışında mı? Kim? Devlet adına orada olacaklar. Devlet teşvikini, devlet desteğini temsilen millet adına aynı zamanda orada olacaklar, uzaydan gelmiyorlar. Sinema Genel Müdürü, sektörün bu manada devlet mekanizmasındaki en üst ismi, doğru mu? Orada, bundan rahatsızlık duyacağız! Tanıtma Genel Müdürü, direkt sektörle alakalı. Dışişleri Bakanlığı Yurtdışı Tanıtım ve Kültürel İşler Genel Müdürü, bunları da hemen yaftalayacağız ve itham edeceğiz. Bunlar olursa... Az önce vekilim arz etti, ben ağzıma almak istemiyorum o ithamları, kurulun hiçbir üyesini böyle bir şekilde itham edemeyiz, etmemeliyiz.
ŞENOL BAL (Ankara) - İtham edilmedi Sayın Vekilim.
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Aynı iddiaları kurulun diğer üyeleri, sektör temsilcileri için de kullanabilir birileri ki biraz tarama yapın internetten, kurulun diğer yani devlet mekanizması dışında sivil üyeleri için de birçok şey konuşulmuş 2004'ten bu yana, objektifliğiyle alakalı, yeterlilikleriyle alakalı birçok ithamlar yapılmış.
Şimdi, burada bir birliktelik var, sektör bir araya gelmekten memnun, devlet bu noktada sinema sektörünü geliştirme adına, bu sektöre her türlü yatırımı artırma adına sektörün sıkıntılarına da kulak vererek, yapımcıların sıkıntılarına kulak vererek yeni bir çalışma başlatmış ve biz bunu hemen o eski kafa yapısıyla o niyet okumayla hemen bir konuma oturtuyoruz "Siyasi baskı var, gelecekler, efendim, siz Metin Akpınar'ı yargılıyorsunuz, onu yapıyorsunuz..."
Metin Akpınar bir film yaptığı için mi yargılandı? "Şu filmi sen yaptın, gel bakalım, seni yargılayalım?" mı dendi veya şu tiyatro oyunundan dolayı mı Müjdat Gezen yargılanmaya başlandı. Ayrı bir yargının konusu. İthamlar belli, oradaki yargı konusu olan meseleler belli, hakaret var içinde, tehdit var, birçok şey var, yargılanacak ve neticelenecek. Ama bunun sinema ve tiyatroyla bir alakası yok, bir baskı olarak bunu örneklemeniz de başlı başına bir niyet okumadan kaynaklanan bir zihin yapısının ürünü. Bu yüzden ben bu tasarıda bu yaklaşımların özellikle değişmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bir de onu da yeri geldiğinde maddede söylerim, sadece bununla yetineyim. Bu noktada bürokrasiye de, devlet mekanizmasına da, sivil topluma da değerini vermemiz gerektiğini düşünüyorum.
Saygılar sunuyorum.