| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1490) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 09 .01.2019 |
SERKAN TOPAL (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Şimdi, öncelikle Sayın Yıldız'ın...
BAŞKAN - Sataşmaya mahal vermeden.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Yok, sataşmadan dolayı değil.
...bir kelimesine, "muhalif" kelimesine gelmek istiyorum. Tutanakları da istedim ben. Ben şunu söyledim: Muhalif olabilir yani illa muhalif olmalı değil, muhalif olabilir; onu düzeltmek istiyorum. Elbette siyasi iktidara da destek olabilir, istediği düşünceyi orada sanat eserlerine yansıtabilir, onu düzeltmek istiyorum. Ben tutanağı da istedim "Muhalif olabilir." cümlesini kullandım.
Sayın Maviş'e de gelince; Değerli Vekilim, orada iyi niyet okuma değildir, dediniz ya. Ben bir olayı anlatmak istiyorum. Ben sizi dikkatlice dinledim. Lütfen, bu konuyu da özellikle devlet personellerine, devlet memurlarına nasıl davranıldığı... Nasıl bir yerden geldiğimi ifade etmek istiyorum. Ben babasız büyüdüm. Bunu demagoji olsun diye söylemiyorum. Köyde oturuyordum. Benim annem Türkçe bilmiyordu. Yedi sekiz yaşındayken köyden kente, çarşıya kamyonla bazen bizi alırdı benim annem. Benim annem ilkokul mezunu da değil. Her kamyonla ayın 15'inde, ayın 1'inde -neyse, ayda bir defa- gittiğimizde, benim annemin bir tane ilkesi vardı; orada, anayol üzerinde bir karakol var ve o askerlere selam verecektik. Her Antakya'ya, bahsettiğim o çarşıya gittiğimizde, biz 3-4 kişi benim kuzenlerle birlikte sıraya girerdik, askerlere selam çakardık, sevgi gösterisinde bulunurduk ve onlar bize el salladığında bütün dünya bizim olurdu, mutlu olurduk. Biz çarşıya indiğimizde annem sorardı: "Hanginiz selam çakmadı?" Halbuki en önde ben, bir ara selam çakmama rağmen -yani hani o kadar mutlu oluyordum ki- kuzenim ben onu geçtiğim için anneme dedi ki: "Serkan çakmadı." "Serkan, sana öğlen yemeği yok." dedi. Biz sadece askerlerimize değil bütün devlet memurlarına... Hani Aziz Nesin'in kitabında var ya "Yaşar Ne Yaşar Ne yaşamaz." Nüfus kâğıdı alacağı zaman sormuş "Nüfus kâğıdı alacağım." "Beyefendi, sizin oğlunuz ölü." demiş. Ya, nasıl olur çocuk orada ağlıyor "Baba ben ölmüşüm." "Ya, bekle oğlum, sen yaşıyorsun" diyor. "Baba, olur mu, koskoca devlet memuru yalan söyler mi?" diyor.
Şimdi biz koskoca devlet memurunun hiçbir zaman yalan söylemeyeceği terbiyesiyle, ahlakıyla, algısıyla büyüdük. Dolayısıyla Sayın Yılmaz, sizi bize "Hastalıklı zihin yapısına sahipsiniz." cümlesini söylemekten men ederim, haddiniz değil! Bunu öncelikle Serkan Topal'a...
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Ne bağırıyorsunuz!
SERKAN TOPAL (Hatay) - Bir dakika Sayın Vekil, ben sizi dinledim.
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Senin ne haddine!
SERKAN TOPAL (Hatay) - Ben sizi dinledim... Ben sizi dinledim.
BAŞKAN - Arkadaşlar, sakin olalım.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Bağırma!
SERKAN TOPAL (Hatay) - Sayın Vekil...
BAŞKAN - Serkan Bey... Lütfen...
SERKAN TOPAL (Hatay) - Sayın Vekilim, ben sizi dinledim.
Dolayısıyla devlet terbiyesiyle, devlet erkânına, devlet memurlarına nasıl davranılması gerektiğini yaşayarak, hem de ölümüne, canını feda edecek duygularıyla yaşayan Serkan Topal'a bu cümleyi söyleyecek en son kişi sizsiniz. Hastalıklı yapı, zamanında Fetullah Gülen'e "Ey Fethullah Efendi" deyip bugün "FETÖ" diyen hastalıklı yapıdır değerli arkadaşlar. Biz teröre karşıyız, o yüzden sizi bu konuda men ederim.
Değerli arkadaşlar, şimdi, tasarıda siyasi baskı olayına gelince: Biz bu tasarıyı siyasi baskı olarak görmüyoruz. Elbette gerçekten de sanata ve sanatçının... Yani birçok maddesinde kendilerinin de onay verdiği ve bizim de desteklediğimiz maddeler var zaten, teşekkür ediyoruz gerçekten; sanatçılar adına, millet adına, özgür sanatçı adına gerçekten teşekkür ediyoruz ve biz destekliyoruz, bunu daha önce de söyledik. Fakat az önce bazı maddelerin, madde gerekçeleriyle birlikte sakıncalarını ifade ettik. Sakıncalarını ifade etmek bile hastalıklı zihin yapısı algısını oluşturmamalı sizde Sayın Vekilim.
Değerli vekillerim, şimdi Sayın Maviş dedi ki: Evet birlikte... Bu güzel, yapalım ama olabilecekleri... Mesela bakın, geçen, Levent Üzümcü'nün tiyatrosu engellendi. Biz engellenmesin istiyoruz. O sanat eserinin içerisinde teröre destek varsa, şiddet içerikli eser gerçekten bizim çocuklarımızın zihnini ciddi anlamda yaralayacaksa elbette gerekli yargı mercileri gerekeni yapsın, bunu yapsın, biz bunu yapmasın demiyoruz. Ama biz sadece ve sadece kurulların oluşmasında uzun vadede ve son iki üç yıl içerisinde yaşanan olayları somut bir şekilde göstererek bunun önüne geçelim diyoruz. Bütün amacımız buydu. Ben bir kez daha şunu ifade etmek istiyorum: Biz tasarının tümüne karşı değiliz. Biz tasarının sadece uzun vadede sanatı ve özgür sanatçının zapturapt altına alınması noktasında karşıyız.
Ben tekrardan sizlere teşekkür ediyorum. Hepinize saygılarımı sunuyorum.