KOMİSYON KONUŞMASI

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; Maden Kanunu'yla ilgili teklifin tümü üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, adı "yeni sistem" olan ancak ne olduğu tam belirlenemeyen bu sistemde artık kanun tekliflerini milletvekilleri hazırlıyor. Eskiden, sürekli şikâyet ettiğimiz "Bürokratlar kanun teklifini hazırlıyor, bakanlık sahayı ilgilendiren kanunları üst perdeden uyguluyor." eleştirisinin son bulması gerekiyor. Bu da gösteriyor ki artık Mecliste komisyonlar daha önemli olacak.

Sayın Başkan, Komisyonumuza birçok sektörü ilgilendiren, sivil toplumun, sendikal örgütlerin, meslek odalarının, sektör temsilcilerinin tepkisini çeken Maden Kanunu havale ediliyor. Konuyla doğrudan ilgili tüm bileşenler taslaktan haberlerinin olmadığını, kendilerine hiç bir şekilde danışılmadığını, bu şekliyle getirilen taslak kanun teklifinin kabul edilemez olduğunu dile getiriyor. Kanun teklifinde 30'uncu maddeden başlayarak 40'ıncı maddeye kadar devam eden ve petrol sektörünü doğrudan ilgilendiren konularla ilgili, petrol ve türevi iş yapan sektörlerden ciddi tepkiler gelmektedir. Tüpraş Genel Müdürü kuruluş olarak çekincelerini kamuoyuyla paylaşarak dile getirmiştir. Çok açık bir şekilde, kanun teklifi hazırlanırken maddelerin ilgilendirdiği hiç kimseden görüş alınmamış, talepler dinlenmemiş, çözüm odaklı değil, iktidarın kendi açısından günü kurtarmaya odaklı bir taslak düzenlenip, dayatılmak istenmiştir. Burada durum çok nettir. Taslak kanun teklifi geri çekilmeli, tüm bileşenlerin görüşleri alınarak sağlıklı, herkese hitap eden bir Maden Kanunu hazırlanması gerekmektedir. Bunun gerçekleşmesi için Komisyon Başkanımızla görüşüp taleplerimizi ilettik ve olması gerekenin hep birlikte yapmamız gerektiğini dile getirdik. Maden Kanunu'yla ilgili ilk toplantımızda tüm üyelerin ve partilerin ortak kararıyla alt komisyon kurulması kararını aldık.

Değerli Komisyon üyeleri, alt komisyon kurulması kararını neden aldık? Her kesimin görüşleri dinlensin, maddeler üzerinde ne getirip ne götürüyor tartışılsın, çözüm olabilecek işler çözümsüz kalmasın diye. Peki, alt komisyonda ne oldu değerli arkadaşlar? Maalesef on altı yıldır iktidarın ülke genelinde uyguladığı "Ben yaptım, oldu." anlayışı yeniden kendisini gösterdi. Alt komisyonun öğleden önceki birinci oturumunda sektör bileşenleri, sendikalar, odalar ve yetkili temsilcilerinin Maden Kanunu'nun geneli üzerine görüşleri alınıp asıl maddelerin görüşüleceği ikinci oturuma katılmalarına izin verilmedi. İktidarın katılımcı demokrasi anlayışı bu mudur? Ne yazık ki her zaman olduğu gibi, yine, ilgililerin görüşleri alınmadan bürokratların görüşleri üzerinden sahayı ve emekçileri ilgilendiren konular kanunlaştırılmaya çalışılıyor.

Sayın Başkan, Değerli Komisyon üyeleri; Türkiye'nin enerji sahaları yapılanması yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Son verilere göre, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığı yüzde 73'tür. Bununla birlikte Türkiye, enerji ekipmanları açısından da büyük oranda yurt dışı firmalara bağımlı durumdadır. Düzenlenen Maden Kanunu'nun yetersizliği gibi enerji alanında bir çok temel hususun çağın gerekliliklerine göre yeniden sorunlara çare olacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Enerji politikaları tüm dünyada üzerinde en çok mesai harcanması gereken konular hâline gelmiştir. Kanun yaparken kaliteli ve çözüm üretecek kanunlar yapmalıyız. Böyle bir ortamda getirilen Maden Kanunu'na katkı sağlaması için hazırladığımız önergelerin yüzde 90'ı kabul edilmemiştir. Önergelerimizi kabul etmeyeceksiniz sivil toplum örgütlerinin maddeler üzerinde görüş belirtmesine izin vermeyeceksiniz, sadece AKP grubunun önergeleri ve söylemlerine itibar gösterecekseniz alt komisyon kurulmasının, Türkiye için birlik mesajlarının amacı nedir?

Sayın Başkan, Değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım; Türkiye ekonomik olarak çok zor bir dönemden geçmektedir. Enflasyon yüzde 20'ler seviyesine ulaşmış, faiz oranları artmış, istihdam kapıları kapanmış, yatırımlar durmuş vaziyettedir. Siyasetin tıkandığı, yeni sistemin beklenilen etkiyi yaratmadığı çok net bir şekilde ortadadır. Ülkemizin yatırım çekmesi, planlı kalkınma hamleleri yapması gerekmektedir. Burada bizlere düşen görev, yasamanın kalitesini artırmak, Meclisi tam demokratik bir şekilde çalıştırmaktır.

Değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, ülkemizde tablo bu durumdayken getirilen kanun teklifi maden emekçilerinin, maden mühendisleri odalarının, sivil toplum örgütlerinin dertlerine deva olacak mıdır? Yeni bir kalkınma hamlesine öncülük edecek midir? Yaptığımız kanunlar ülkemizin sorunlarına çare olacak mıdır? Tüm sektör bileşenleri, tüm örgütleri kapsayacak ve refah seviyesine katkı sağlayacak şekilde olmalıdır diyorum.

Teşekkür ediyorum.