EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Şimdi, bunların alakası yok, evet.

BAŞKAN - Var, var, bunlar usul. Ben onun neden usul olduğunu da anlatacağım size şimdi.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Arkadaşlar, bakın, bu konudaki tartışmamız bile esasında nasıl farklılaşmış olduğumuzu anlatıyor. Yani biz "bölünme" derken siz başka bir şey anlıyorsunuz, ben başka bir şey anlıyorum; zaten problem bu. Yani buradaki mesele... Ayrılıklarımız fikirlerimiz üzerinden olsa amenna, fikirleri tartışırız, kabul ederiz, etmeyiz, ikna ederiz, etmeyiz fakat ayrılıklarımız değerler üzerinden.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hangi değerler Hocam?

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Mesela şu: Adalet ve Kalkınma Partisi ne diyor veya Tayyip Erdoğan ne diyor? "Ben, dinî bir kuşak yaratmak istiyorum." diyor, öyle değil mi? Yani...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Dindar.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - "Dindar bir nesil yaratmak istiyorum." diyor.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Öyle bir şey demiyor.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Tamam, olabilir böyle bir iddiası olabilir bir partinin ama bir başka parti de diyor ki: "Hayır, ben dindar nesiller yetiştirmek istemiyorum, ben, daha bilimsel düşünen insanların olduğu bir..."

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - "Dindar" demek...

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Şimdi, bakın arkadaşlar, burada...

BAŞKAN - Arkadaşlar, durun yahu bir müsaade edin.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Arkadaşlar, bakın, bu farklılıklar...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Burada bir fikir var, burada bir değer yok ki.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Değer var ama öyle demeyin.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Garo Bey de Hristiyanlara...

BAŞKAN - Arkadaşlar, bir sabredin yahu bir müsaade edin.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bir dakika arkadaşlar.

Yani dindar bir nesil yaratmak ile bilimsel bir nesil yaratmak arasında bir değer farkı vardır, fikir farkı değildir bu. Ve ben size şunu söyleyeyim: Yani bunların arasında uzlaşma üretmek de çok mümkün değildir.

BAŞKAN - Peki, teşekkür edeyim mi?

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Dolayısıyla da bir daha altını çizeyim "bölünmüşlük"ten kastettiğim, kültürel kimliklerimizle ilgili bölünmüşlüktür. Bunu siz görmüyorsunuz, bunu kabul etmiyorsunuz ama mesela 15 Temmuzu söyledi Mustafa Bey, ben size söyleyeyim, 15 Temmuzla ilgili 81 milyon aynı şeyi düşünmüyor. Önemli bir kesim burada "Adalet ve Kalkınma Partisinin bir şeyi var" diye düşünüyor, bu da bir gerçek.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Çok ayıp!

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hocam, senin dediğinin karmasını yaptılar: Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Neyi var? "Bir şeyi"den çok şey çıkıyor Sayın Hocam, Adalet ve Kalkınma Partisinin neyi var?

BAŞKAN - Arkadaşlar...

Yani Sayın Katırcıoğlu, normalde, buradan herhangi bir şekilde milletvekillerimizin konuşmalarına müdahale etmiyorum ama şunu söylemek istiyorum yani konuşmanızdan şöyle bir anlam çıktı: Yani dindar bir neslin bilimsel ve realist bir düşünceye sahip olamayacağı gibi bir varsayımda bulunuyorsunuz. Bu, kabul edilebilir değil.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Gaziantep'te olacak öyle bir şey.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - "Olamayacağı" gibi bir şey yok, nereden çıkarıyorsunuz?

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Başkan, aynı şeyi siz yapıyorsunuz, başka bir tartışma açıyorsunuz, yapmayın.

BAŞKAN - Hayır, özellikle yapıyorum efendim.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Bu konuda bizim de konuşmamız lazım.

BAŞKAN - Müsaade edin. Özellikle yapıyorum.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Biliyorum, farkındayım da...

BAŞKAN - Müsaade edin.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bence bir gündem yapın, bunu tartışalım.

BAŞKAN - Hangisini?

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bu konuları.

BAŞKAN - Hangisini?

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bu konuları.

BAŞKAN - Çünkü siz bir başlık altında yüz tane ayrı konuyu tartıştınız burada. En sonunda geldiniz, aynen Cumhuriyet Halk Partisinin 15 Temmuz söylemini "Kontrollü darbe midir, değil midir?"i HDP'nin ağzından da duymuş olduk.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Hayır, bunların konuşulduğunu söylüyorum ama.