MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Tabii, Türkiye Taşkömürü Kurumuyla ilgili olarak çok uzun değerlendirmeler yapıldı. Türkiye Taşkömürü Kurumunun aslında işletmecilik anlamında son yıllarda değil, çok önceden de bir hantal yapısı vardı. 80'li yılların sonlarına doğru bir yeniden yapılanma çalışması vardı, o yeniden yapılanma çalışmasında hasbelkader işin bir tarafından tutma nasip mi oldu diyeyim artık, o çalışmalarda bulunduk. O zamanda işletmecilik anlamında hakikaten ciddi revizyonların yapılması gerekiyordu, çok da ciddi yeniden yapılanmaya yönelik çalışmalar da yapıldı. O dönemlerde belki birçok şey, "assorting" yöntemi falan da ilk buralarda uygulanmaya başlandı birçok açıdan. Tabii, burada ağırlıklı olarak kurumla ilgili kısımda üretim miktarının artırılması, üretim miktarının artırılmasıyla birlikte kâra geçileceği konusunda sürekli bir vurgulama söz konusu oldu. Üretim miktarının artırılmasının temel itici faktörünün de personel sayısını, işçi sayısını artırma olduğu söylendi.

Tabii ki burada bu böyle midir, değil midir onu bilemiyorum. Ama ben şunu sormak istiyorum. Benim buradan aldığım hem sizlerin sunumlarından hem de raporlardan aldığım veri ve bilgilerden şunu görüyorum ki: Bir eksik katkı payı durumu söz konusu yani ticari maliyetinin, satış maliyetinin, satış hasılatının, satış fiyatlarının oldukça üzerinde bir durum söz konusu. Ama bize verdiğiniz verilerden ben burada değişken maliyetlerle ilgili bir veri bulamadım işin doğrusu. Buralarda en doğru karar verme değişken maliyetlerle satış hasılatının mukayesesiyle ortaya çıkabilecek katkı payı durumuyla alakalıdır. Ama benim izlenimim katkı payının eksi olduğu yönünde yani bu şu anlama geliyor: Mevcut maliyet "pattern"iyle, mevcut yapıyla üretimi ne kadar artırırsanız zararınız o kadar artar. Eğer bu böyleyse bunun anlamı eksi katkı payı var demektir, o zaman bu "pattern"i, bu yapıyı değiştirmek gerektiği ortada işin eğer ekonomik ve mali tarafından bakıp bir karar vermemiz gerekiyorsa. Tabii ki Türkiye Taşkömürü Kurumu, maden, kömür stratejik bir konudur, stratejik bir alandır, buradan zarar edersiniz, başka yerden bunu telafi edersiniz bu, ayrı bir konu ama ekonomik anlamda, mali anlamda değerlendireceksek şu anki maliyet yapısıyla üretimi ne kadar artırırsanız artırın kâra geçme değil, bilakis zarar artmaya devam eder. Yani kontağı kapattığınızda, üretimi durdurduğunuzda sabit maliyet kadar zararla fikslersiniz zararınızı. Ben bu konuyla ilgili bir çalışmanız var mı, işin doğrusu onu sormak istiyorum, yani geleceğe yönelik bir maliyet projeksiyonu yapıldı mı? Bu maliyet projeksiyonu içerisinde maliyet yapısını değiştirmeyle -ki bu işletmecilikle doğrudan alakalı, teknolojiyi işin içine sokmayla belki doğrudan alakalı- bu konularla ilgili bir bilgi verebilir misiniz? Ne kadar üretimde başa baş noktasına gelebiliyor, yani sıfır kâr, sıfır zarar olabiliyor ya da zararı en fazla ne kadar indirebiliyoruz, minimize edebiliyoruz, bununla ilgili bir maliyet paternini, maliyet yapısını, buna bağlı olarak işletmecilikle ilgili öyle bir projeksiyonunuz varsa doğrusu onu yazılı olarak özet bir şekilde de olsa almak isterim.

Çok teşekkür ediyorum, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.