KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Geneli üzerinde yaptığım konuşmada da belirtmiştim Sayın Cemal Öztürk, gerçekten, zamanlama son derece manidar oldu bu anlamda. Sayın Cumhurbaşkanı da dün dedi ki: "Kıyı kenarlarını, deniz kenarlarını, ormanları betona gömmek isteyenler var." Ben sizi kastettiğini düşünüyorum Sayın Cemal Öztürk. Ancak, burada, değerli arkadaşlar...

Bir şey daha rica etmiştim Sayın Başkan, Süreyya Bey'den dün rica etmiştim, koordinatlar var ancak biz bunun neresi olduğunu anlamıyoruz, bir harita üzerinde taranmasını rica etmiştim. Boğaziçi'yle ilgili imar affı kanunu gelirken de yalnızca koordinatlar gelmişti, biz götürüp harita mühendislerine tarattırmıştık "Arkadaş, burası neresi?" diye. Sayın Başkan, bu harita gelmeden bu maddeyi görüşmeyelim derim. Şimdi, siz bu koordinatlardan ne kadar alan olduğunu, kaç dönüm olduğunu anlayabiliyor musunuz? Yani ne kadarlık, kaç dönümlük bir alan imara açılıyor? Rize'nin neresi imara açılıyor? Çandarlı Limanı'nın neresi imara açılıyor? Van Ahlat'ta hangi nokta tam olarak imara açılıyor? Bunları bilmiyoruz. Bunları sizden istirham ediyorum. Dün Başkandan rica etmiştim, eğer çalışma yaptırdıysa bunları lütfen Komisyon üyelerine dağıtın, harita üzerinden taranmış olarak görelim.

İkinci olarak, Sayın Cemal Öztürk, şimdi, Kıyı Kanunu'nun çok açık emri var -mealen söylüyorum- kıyı kenarlarının korunması üzerine açık emirleri var, açık emirleri var. Şimdi, Kıyı Kanunu'nun kıyıları korumak üzerine açık emirleri var, bunun gerekçesini uzun uzun anlatmaya gerek yok ama temel gerekçesini söyleyeyim: Şehirler kıyılardan gelen rüzgârla beslenirler, biliyorsunuz.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Evet.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hani, Rize de havası en kirli şehirlerimizden biridir Karadeniz kıyısında olmasına rağmen çünkü ciddi anlamda dikey yapılaşma vardır ve şehrin içine rüzgâr giremiyor. Rize'de, bilirsiniz...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Biliyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Havası çok kirli. Niye? Çünkü set gibi sıra sıra önüne...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Kömür vardı daha önce, şimdi doğal gaz olduğu için kirlilik yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) -Yok, kirlilik hâlâ çok yüksek. Sebebi şu: Dikey yapılaşma ve deniz kenarına doğru dikey yapılaşmanın çoğalmasından dolayı ve orada dolgu alanlarına da şehir yapıldı, biliyorsunuz.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Biliyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, diyorsunuz ki siz: Biz yine bu dolgu alanına yeni inşaatlar yapmak istiyoruz, imara açacağız.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Öyle değil o.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani "Kamu kuruluşları yapacağız." diyorsunuz.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Şehrin içine değil o.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama kıyıya yapacaksınız efendim, kıyıya kamu kuruluşları yapacaksınız.

Şimdi, bu her anlamda sorunlu hem şehrin havasını korumak anlamında sorunlu hem dolgu alanlarında yapılan inşaatların... Biliyorsunuz ki, Türkiye'de, özellikle kamu kurumlarının ihaleleri yapılırken bu dolgu alanlarında depreme karşı yani herhangi bir çökme riskine karşı yeterli güvenlik alınmadığı için dolgu alanlarındaki inşaat daha da sorunludur. Adı üzerinde, dolgu alanı ve burada inşaatların ne şekilde yapılacağıyla ilgili ciddi sorunlar var ve bu anlamda da muhalefetimiz var Sayın Cemal Öztürk. Kıyı alanlarının bu şekilde, gerçekten, imara açılmasına tamamen karşı olmamız lazım, sizin de bir Karadenizli olarak karşı olmanız lazım. Yani Karadeniz'in dağını, taşını, yaylasını, her yerini betona açtınız zaten. Görüyorsunuz her felakette, her dere taşkınında, bir selde pek çok vatandaşımız hayatını kaybediyor. Yani o Karadeniz Sahil Yolu zaten Karadeniz'in o anlamda sellerin rahat rahat denize ulaşmasını engelliyor. Bu anlamdaki yeni yapılaşmaların da yeni cinayetlere yol açabileceğini düşünüyorum.

Diğer bir konu, Ahlat'la ilgili Sayın Cemal Öztürk. Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı demişti ki sanıyorum Sayın Devlet Bahçeli'yle beraber... Devlet Bahçeli, Ahlat'a yeni bir Cumhurbaşkanlığı sarayı yapılmasını teklif etmişti hem de demişti ki: "1.071 metrekare olsun bu." Sayın Cumhurbaşkanı mı önerdi, Sayın Devlet Bahçeli mi hatırlamıyorum ama "1.071 metrekare olsun." demişti. Sayın Cumhurbaşkanı demişti ki: "1.071 yetmez arkadaş, benim bin odalı sarayım var -orası herhâlde 100 bin metrekare, neyse, bilmiyorum- ben 10 bin metrekare yapacağım oraya sarayı." demişti.

Şimdi, Van Ahlat'ın, Van Gölü'nün etrafında gezerseniz -Sayın Cemal Öztürk gittiniz Van'a hiç son zamanlarda, bilmiyorum- Van Gölü'nün etrafının tamamı kamu kuruluşlarınca inşaatlarla kaplıdır. Yani Jandarma orada inşaat yapmıştır, pek çok kamu kuruluşu -gidin, bakın- hepsi Van Gölü'nün kıyı çizgisinde inşaatlar yapmıştır. Sayın Başkanım herhâlde bilir yani Van Gölü'nün etrafındaki inşaatları. Şimdi, biz onları yıktırmaya çalışıyoruz, daha doğrusu taşınmasını sağlamaya çalışıyoruz, Van Gölü'nün tam kıyısının etrafında kamu kuruluşları olmasın diyoruz. Bu anlamda, yeni bir sarayı Van Gölü'nün kenarına yaparsanız diğer kamu kuruluşlarını da yıkamazsınız, Van Gölü'nün kenarından kaldıramazsınız.

Aynı zamanda, Sayın Cumhurbaşkanı Marmaris'te bir yazlık saray yapıyor, biliyorsunuz, o da deniz kenarında ve hem ormana... Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki: "Ormanı katletmek isteyenler var, kıyıyı katletmek isteyenler var." Ya Marmaris'teki yazlık sarayına gidelim, bakalım hem ormanı katlediyor hem kıyıyı katlediyor. Hem Kıyı Kanunu'na aykırı hem Orman Kanunu'na aykırı saray yapıyor. Şimdi de, diyor ki: "Ben Kıyı Kanunu'na aykırı Ahlat'a saray yapacağım arkadaş 10 bin metrekarelik; 1.071 metrekarelik yetmez, 10 bin metrekarelik." Dün de diyor ki: "Arkadaş..." Yani şuradan size dinletmek isterim, çok da manidardır bence: "Denizlerimizin kenarlarında, orman alanlarımızda yani buraları betona, toprağa çevirme gayreti içerisinde olanlar var." Cemal Öztürk'ü kastediyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Buna gerek yok, televizyonlar her şeyi veriyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sürekli dinliyoruz değil mi?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Şu para var ya nelere muktedirdir, bu kapitalizm nelere muktedirdir."

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Dinleyelim, dinleyelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Orman morman ne var ne yok kesiyor, atıyor, götürüyor. 'Ha, oraya ben bir dikey mimari yapayım...'"

Yani şimdi imam böyle yaparsa, cemaat ne yapar Cemal Öztürk? Yani Sayın Cemal Öztürk, şimdi, imam böyle diyor, şimdi, böyle bakarsak...

BAŞKAN - Sayın Paylan, şimdi, Sayın Cumhurbaşkanımızın oradaki ifadelerini bağlamından koparıp farklı bir şekle getirmek yanlıştır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Niye bağlamından koparıyorum ya?

BAŞKAN - Lütfen, kanun maddesine dönelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama kanun maddesi tam da bu.

BAŞKAN - Kanun maddesinin bununla bir ilgisi yoktur.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, bakın, Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki...

BAŞKAN - Lütfen, rica ediyorum, kanun maddesine dönelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, hayır, kanun da tam bununla ilgili.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Başkanım, bir de Sayın Cumhurbaşkanımıza "imam" diye yani o anlama gelecek...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, hayır "imam" ifadesi atasözüdür.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Atasözü ama farklı bir şey yalnız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "İmam böyle yaparsa, cemaat ne yapar?" derler, böyle derler.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Alınmayın ya.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu, tam da yerine oturur, atasözüdür.

BAŞKAN - Tam yerine oturmadı , ben o anlamda zaten sizin sözünüze Başkanlık Divanı olarak şey yaptım. Yani o konuşmayı dinletip, bağlamından koparıp farklı bir şekle getirmek maddeyle ilgili değil, lütfen maddeye dönün.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şöyle söyleyeyim arkadaşlar: Ya sizi durdurabilecek tek kişi Recep Tayyip Erdoğan. O anlamda, Recep Tayyip Erdoğan diyor ki: "Bakın, kıyılarımızı, ormanlarımızı katletmek isteyenler var, betona gömmek isteyenler var."

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Biz betona gömmeyeceğiz ama.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama ne yapacaksınız, bungalov ev mi yapacaksınız orada yani ağaç evler mi yapacaksınız?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Liman yapacağız efendim.

BAŞKAN - Sayın Öztürk, karşılıklı konuşmayalım.

Sayın Paylan, konuşmanızı tamamlar mısınız?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, bitireyim.

Şimdi, Kıyı Kanunu'na tamamen aykırı ve Sayın Cumhurbaşkanı da "Kıyılarımızı, ormanlarımızı betona gömmek isteyenler var." derken sizin böyle bir madde getirmeniz, Kıyı Kanunu'na tamamen aykırı bir madde getirmeniz Sayın Cemal Öztürk...

Bir de, bakın, biz vatandaşlarımıza diyoruz ki: "Bunu yaparsanız yıkarız ha." Cumhurbaşkanı da bunu söylüyor. Sayın Cumhurbaşkanı dedi ki: "Yıkarız." Şimdi, biz kamu olarak buna böyle bir istisna getirirsek vatandaşı nasıl durduracaksınız? Diyecek ki: "Ya, arkadaş, sen kıyıya, Van Gölü'nün kenarına saray yapıyorsun; benim de Van Gölü'nün kenarında, şurada bir arsam var, sen saray yapıyorsan, ben de buraya villa yaparım der." "Çandarlı'ya, buraya ben kamu binası yapıyorum, Rize'nin kıyısına kamu binası yapıyorum." dersen kamu olarak vatandaş da der ki: "Arkadaş, benim de burada arsam var, ben de buraya bir inşaat çıkarım." Bu anlamda, kamu olarak biz vatandaşa örnek olmamız lazım, kötü örnek değil, suimisal değil, örnek olmamız lazım. Bu anlamda, ben bu maddenizi hep beraber, topyekûn geri çekmemizi öneriyorum, bununla ilgili de bir önerge vereceğiz. Sizden bunun gerekçelerini de öğrenmek isterim Sayın Cemal Öztürk.

Teşekkürler.