KOMİSYON KONUŞMASI

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Öncelikle, bu Komisyonun bu kadar uzun bir aradan sonra toplanmasından duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, şimdi burada tabii ki biz milletvekiliyiz, parlamenteriz, yasa yapacağız. Tarıma dair de yasa yapmamız gerekiyor. Yasa yapmak için de komisyonlarda bazı konuları gündeme getirip bu sorunları çözecek, tarımda yaşanan sorunları çözecek yasal düzenlemeler de gerekiyor. Örnek veriyorum, öncelikle şu var: Bu ülkede ilk defa kümeslerde açlıktan civciv öldü. Gerekçe: Adana'da en büyük işletmelerden bir tanesi, zarar etmesinden dolayı konkordato ilan etti, Garip Tavukçuluk ve 280-290 civarında kümese fason üretim yaptırıyordu bu şirket. Civcivleri teslim ediyor, yemini ve girdilerini -orada beslenmesi için- gerekli materyalleri şirket veriyor; çiftçi besliyor, büyütüyor, otuz altı ila kırk iki gün sonra şirket gelip, alıp bu yetişmiş olan tavukları kesiyordu. Bunları hepimiz biliyoruz. Şimdi, burada işin ilginç tarafı şu: Zaten konkordatolar, iflaslar bu ülkede normal karşılanır hâle geldi ama burada bizim müdahale etmemiz gereken şöyle bir konu var: Konkordato ilan ettikten sonra mahkemenin atadığı kayyum, bu civcivlerin beslenmesi için gereken yemi alamıyor, yetkisi yok, yasal boşluk var. Bunlar canlı hayvanlar, telef oluyorlar. Çiftçinin bunu yetiştirecek imkânı yok, yetiştirse de o şirketle anlaşma yaptığı için yetişmiş tavukları ne nakledebiliyor ne başka bir firmaya gönderip kestirebiliyor. Değerli arkadaşlar, işte bizim görevimiz burada ortaya çıkıyor. Burada bir yasal düzenleme gerekiyor, bunu yapmamız gerekiyor, onun için buradayız.

İkinci konu: Akdeniz meyve sineği. Sekiz yıldır alanda, bilakis bu zararıyla mücadele etmiş bir arkadaşınızım; Mersin Ziraat Odası Başkanıydım on bir yıl ve şu anda Akdeniz meyve sineği sadece Akdeniz Bölgesi'nde değil, bütün Türkiye'de, meyve üretiminin yapıldığı her yerde artık sorun. Burada bir mücadele eylem planı hazırlamamız gerekiyor. Burada belki Bakanlığın yeni bir yasal düzenleme yapması gerekiyor bu mücadeleyle alakalı. Bunlarla ilgili burada sohbet edeceğiz, bunlarla ilgili kararlara varacağız. Milyarlarca dolar zararımız var, binlerce ton ürün telef oluyor, yurt dışındaki imajımız zedeleniyor. Şimdi bunlarla ilgili bir çalışma yapmayacağız da ne yapacağız Allah'ınızı seversiniz?

Bir diğer konu: Yine ben hem sulayıcı hem de Devlet Su İşlerine devredilen şu sulama birliklerinin meclisindeydim. Değerli arkadaşlar, esas yasal düzenleme, şu an, bu sulama birlikleri Devlet Su İşlerine geçtikten sonra gerekiyor. Şu anda üyelik sistemi getirildi ama mülkiyet problemi var. İnsanlar hazinenin yerine kullanıyorlar, 2/B arazilerini kullanıyorlar; ataları ölmüş, miras meselesi var, mülkü kendi adlarına intikal ettiremiyorlar. Bunlarla ilgili düzenleme lazım. Bu çiftçi suluyor, üretiyor çünkü o arazide. Yani bunlar için bir araya gelmemiz gerekiyor arkadaşlar. Şu anda, bu rakamı iyi duyun, dekara 1.500 lira tarımsal sulama parası veren ilçemiz var, çiftçilerimiz var orada, Mersin Aydıncık ilçesi. Değerli arkadaşlar, bu kadar vahim durumlar var alanda. Diyoruz ki fiyatlar niye artıyor? E fiyatlar bunlardan artıyor arkadaşlar. Ya, bunlarla ilgili yasal düzenleme yapmak için bu komisyonlar toplanmayacak da ne için toplanacak?

Bir diğer konu: Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum Antalya'da olan hortumdan dolayı. Değerli arkadaşlar, yine, görev yaptığım sürece TARSİM'in bu ülkede yaygınlaşması için elinden gelen mücadeleyi veren bir arkadaşınızım ama maalesef TARSİM yasal boşluklardan dolayı, yine bu başta mülkiyet probleminden dolayı çiftçilerimizi maalesef güvence altına alamıyor. Yine ortaya çıktı, benim seçim bölgem Mersin'de yaşanan felaketlerden sonra 1.269 çiftçimiz zarar gördü. Belki de 40 bin dekar serada, su seviyesinin yükselmesiyle beraber tam hasadı yapılan ürünlerin kökleri çürüdü; seradaki ürünler söküldü, sokağa atıldı; örtüler rüzgârdan parçalandı, çatılar uçtu, demirler çöktü. Şu anda tekrardan üretime devam etmek istiyor çiftçim, borçlu ama üretemiyor, devam edemiyor. Bu ülkede doğal afetlerle ilgili kapsamlı bir değişiklik gerekiyor. Bunun için bir arada olmayalım mı arkadaşlar, tam güvenceye almayalım mı çiftçilerimizi?

Daha sayacak çok şeyler var, fazla da sizleri burada sıkmak istemiyorum. Değerli arkadaşlar, bakın, sizden ricam: Elbette ki ülkenin belirli imkânları, belirli zorlukları vardır. Biz de bu ülkenin vatandaşıyız, bu ülkenin insanıyız ama biz ülkemizde ucuza ürettirip, çiftçilerin sorununu çözüp insanlarımıza kaliteli ve ucuza ürün tükettiremiyorsak bunda hepimizin sorumluluğu var. Dolayısıyla bunları ortadan kaldırmak için önyargısız, siyasi fark gözetmeksizin hepimiz tarımdaki yaşanan bu sıkıntıların çözümü için elimizi taşın altına koymalıyız.

Teşekkür ediyorum.