| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un Bakanlık çalışmaları hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 06 .02.2019 |
ORHAN ERDEM (Konya) - Sayın Bakanım, teşekkür ediyoruz Komisyonumuza verdiğiniz bilgiler için.
Bakanlıktaki hem talim terbiye hem özel alandaki başarılarınız, akademisyen kimliğiniz beklentiyi çok daha fazla artırıyor bir bakan olarak. Allah yardımcınız olsun.
Sayın Bakanım, siz de daha önce de olduğunuz bakanlıkta şimdi bakansınız. Benim de tecrübelerim Türkiye'deki en yüksek kurumsal kültüre sahip bir bakanlık. Hani böyle bir bakanlıkta olmak, çok eleştiriler ve öneriler olmakla birlikte büyük de bir şans bence çünkü bunu 4+4'te bizzat gördük, üç ayda bütün kurumlarıyla bu değişimi başarabildi, bu kadar büyük bir kütleyi yeni bir eğitim sistemine... Doğruydu, yanlıştı, daha zamana yayılırdı, bunları demek istemiyorum. Elimizdeki bakanlığın dinamizmi açısından çok kaliteli olduğunu söylemek istiyorum.
Okul müdürleri, benim deneyimlerimde gördüğüm, siz de bahsettiğiniz, Millî Eğitim Bakanlığının en önemli personeli, yöneticisi bence çünkü bir okula girdiğimizde temizliğinden, öğretmenler arasındaki diyalogdan, öğrencilerinin başarısına kadar birçok şeyi etkilediğini görüyoruz. Biz okul müdürlerimizi iyi seçer ve onlara iyi yönetim verirsek, arkasında durursak bu değişimleri çok hızlı yapabileceğimizi düşünüyorum.
Okullarla ilgili dijital inceleme, görme, belki size sunumlarda atlanmış olabilir, bir hatırlatma açısından, HAVELSAN'la yapılan anlaşmayla neredeyse illerimizin birçoğunda okullar dijital ortama alınmıştı. Belki sizin buna küçük değişikliklerle bu dediğiniz şeyleri hayata geçirmekte hızlandırabilir diye düşünüyorum. Bunu bilmeden konuşuyorum, siz bu altyapıyı kullanarak da demiş olabilirsiniz ama çok titiz bir çalışma yapılmıştır.
Öğretmen yetiştirmede, malum, 2011-2012'lerde Ömer Dinçer Bey döneminde başlayan Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi 2017'de sonuçlandı. Hani bu emek de üzerine herhalde yeni katacağınız şeylerle dikkate alınacaktır. Çünkü siz bu deneyime sahipsiniz ama benim de gördüğüm, bazen idaredeki arkadaşların bilgi vermemesi bazı birikimler görülmeden yeniden başka çalışmalar başlayabiliyor. Zihinsel bir dönüşüme ihtiyaç var bunun hemen de olması mümkün değil, dediğiniz gibi onlarca yıldır yaşanan sıkıntılar, değişiklikler bugün de alınan kararları etkileyebiliyor. Ne yazık ki 28 Şubat mesleki eğitime büyük bir darbe vurdu. Çok yeni şeyler yapıldı bunu düzeltmek adına ama ben öğrenciden çok aileler için bu noktada zihinsel değişime ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Her aile çocuğunu doktor, mühendis olacak gibi eğitime koyuyor, çocuğunda bu kapasite var, yok bakmıyor. Belki bu erken çağdaki yönlendirmelerle bunu sağlayacağız ileriye doğru ama ailelerin kesinlikle bunun içinde olması lazım ve herhâlde ileriki günlerde getireceğiniz askerlikteki pozitif ayrımcılık, belki okuldan mezun olduğunda direkt işe yerleştirilebilecek olacağına dair bazı garantilerle bu alanı da güçlendirmemiz gerekiyor; tasarım, beceri atölyeleri bu konuda büyük katkı verecektir.
Yurtdışındaki vatandaşlarımıza el atmanız çok önemli. Gerçekten çok büyük sıkıntılar var. Orada yetişmiş öğretmenlerimiz var, oraların okullarında; Türkiye'de kısa süre eğitimden geçirilerek buradan öğretmen göndermek yerine, daha önce alınmış bu kararın hızla uygulanmasıyla orada yetişmiş, sıkıntıları bilen eğitim fakültelerini bitirmiş öğretmenleri bir an önce sisteme -herhâlde siz de düşünüyorsunuz- katmak gerekiyor. MEB'in çok ciddi deneyimli ve başarılı personeli var. Bütün bakanlıklarında buradan, millî eğitimden bunu çektiğini görüyoruz ama biz çok farkında olmuyoruz. Ciddi sayıda doktoralı öğretmenimiz var, başarılı öğretmenimiz var. Herhâlde bu öğretmen stratejisinde başarının da ele alınması gerekiyor, bu da düşünülmüş olmalı diye bekliyorum. Çünkü en büyük sıkıntımız gerçekten işini iyi yapanla yapmayanı ayırmayan bir sistem. Bu da ben bir inceleme yaptırdığımda, beş yılda, atanan bir öğretmenin heyecanın düştüğünü tespit etmiştik. Bu bakımdan, başarılı öğretmenimizi ödüllendirmek geri kalanını da üzmeden ona eşitleyecek bir sisteme geçilmeli diye düşünüyorum.
Son olarak, Millî Eğitim Bakanlığının belki çok radikal bir değişiklikle bu personel rejimini üzerinden atması lazım. Bakanlığın altı yedi ayı atamayla geçiyor, özür atamasıyla geçiyor, yer değişikliğiyle geçiyor ve heyecanını, bütün zamanını alıyor. Radikal bir değişiklikle -bunu bir personel genel müdürlüğü, Devlet Personele mi verilir- daha sanki bir şey yapmak lazım çünkü birçok yapılacak şey var, bu heyecanı gidersin istemem.
Kamuoyundaki son günlerde açıklanan temel lise ve tek ders veren kurumlarla ilgili de gelişmeler ne durumda olabilecek? Bu konunun da mümkünse biraz açılmasını rica edeceğim.
Teşekkür ediyorum.