| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | İslam Gıda Güvenliği Teşkilatı Tüzüğünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/1540) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 06 .02.2019 |
AYHAN BARUT (Adana) - Efendim, ben bir şey söyleyeyim, daha sonra oraya söz verirsiniz.
BAŞKAN - Peki, buyurun.
AYHAN BARUT (Adana) - Başkanım, şimdi, biraz önce de söyledim, biz Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesiyiz, dolayısıyla ziraat mühendisiyiz. Şimdi, memleketimizde vatandaş, çiftçimiz yanımıza geldiğinde diyor ki: "Sen Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesisin." Dolayısıyla tarımla ilgili bir gelişmenin ya da bir haberin ya da bir bilginin kaynağına sahip olduğumuzu ya da ondan çok yakın haberdar olduğumuzu düşünüyor. Neden? Onlar sanıyorlar ki bu toplantılar düzenli yapılıyor, Tarım Bakanlığından alınan kararlar, desteklemeler vesaire bilgiler bize düzenli akıyor. Böyle bir şeyin olmadığını söylemek istiyorum. Yani bunu sağlarsak oradaki çiftçi vatandaşlara, meslektaşlara daha kolay bilgi aktarımına da sahip olacağız. Bunu söylemek istiyorum, bu bir.
İkincisi, biraz önce söylediğiniz... Ben 77 tane kanun teklifi dedim -29 tanesi esas, bir kısmı tali- siz de benim verdiğim kanun teklifleriyle ilgili şeyler söylediniz. Birkaç tanesini, fazla uzatmadan...
Şimdi, bir, sizin de söylediğiniz, Belediye Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin bir teklif vermişim. Biraz önce hani "çözüm önerileri" dediniz ya, verdiğimiz kanun tekliflerinde hem nedeni hem de çözüm önerileri aslında bulunmakta. Şimdi, bu verdiğimiz Belediye Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifimiz kırsal alanın ve köylünün aslında en büyük sorunu olan bütünşehir yasasını... Biliyorsunuz, en büyük sorun. Biraz önce dediniz ki: "Avrupa nüfusu köylülükte yüzde 4'e, 5'e düştü." Aslında bütünşehir yasasıyla bütün köyler mahalle oldu; köylerin tüzel kişilikleri kaldırıldı, muhtarlıkların. Dolayısıyla mahalle ile köyün ne alakası var? Herhangi bir alakası var mı? Bu bir.
İkincisi: Verdiğimiz bu kanun teklifi gıda denetimi noktasında yetkisi olan personel sayısının artırılması yani biraz önce söylediğimiz ziraat mühendislerinin, gıda mühendislerinin buralarda istihdamı ve denetimiyle ilgili söylüyoruz. Bu, Tarım Komisyonuna verilmeyecek de nereye verilecek? Zaten tali komisyona verilmiş. "İlgisi yok." dediniz ama gayet ilgili.
BAŞKAN - İlgisi yok demedim efendim. Bizde olduğuna göre muhakkak bizimle ilgilidir.
AYHAN BARUT (Adana) - Tali olması gerekirken...
BAŞKAN - Siz neden "Asıl değil." dediniz, ona cevap verdim."
AYHAN BARUT (Adana) - Bir diğeri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'ndaki değişiklik. Bunu da veteriner hekimlerin sağlığıyla ilgili, bulaşıcı hastalıklarıyla ilgili, yıpranma paylarıyla ilgili vermişiz. Dolayısıyla bu da herhâlde bizi ilgilendiriyor.
Ziraat Bankasıyla ilgili, tarım kredi kooperatifleri tarafından üreticilere kullandırılan ve sorunlu hâle gelen tarımsal kredilerin yapılandırılmasıyla alakalı kanun teklifi vermişiz. Bu da tali komisyona aktarılmış. Bu, çiftçiyi ilgilendirmiyor mu? Bu, tarımı ilgilendirmiyor mu arkadaşlar?
Son olarak da ziraat mühendisi, gıda mühendisi, su ürünleri mühendisi, veteriner hekim, tekniker, teknisyen kadrolarına atama yapılmasına ilişkin kanun teklifi vermişiz.
Dolayısıyla hiçbirini biz burada görüşemedik, değerlendiremedik. Biz bunları söylemeye çalışıyoruz. Bu arkadaşlar bizim meslektaşlarımız. Özel hizmet alanlarında çalışabilseler zaten çalışırlar, zaten iş istemezler devletten ama bu arkadaşlarımız iş istiyor. Kamuda bir atama sözü verilmiş. Tüm mühendis gruplarında 150 bin kişi olduğu söyleniyor. Hiç değilse 10 bin kişinin bu anlamda olması gerektiğini söylüyoruz. Dolayısıyla şöyle bir durum hasıl oluyor: Türkiye Büyük Millet Meclisinde az biraz kalan yasama yetkisi de aslında bakacak olursanız çoğunluğu elinde bulunduran partiler tarafından... Eğer bizim bu verdiğimiz kanun teklifi Cumhur İttifakı'nın söylemlerinde de varsa biz verdiğimiz için kanun teklifi hemen reddediliyor arkadaşlar yani özü bu.
Yine ben biraz önce sordum, ülkemiz çiftçisinin ürettiği hangi ürünlere ihracat imkânı doğacak bu şeyde, hibe ya da bağış şeklinde mi olacak. Yani "Eğer bu anlamda Türkiye'nin kendisinden gelişmiş ülkeler de orada varsa teknoloji transferi yapacağız." diyorsunuz, hangi teknolojileri transfer edeceğiz? Bu yapılan yardımları hibe şeklinde mi yapacağız? Bunları sordum yani bu Komisyonun amacını ya da kurulan bu Gıda Güvenliği Teşkilatıyla ilgili durumu öğrenmek istiyoruz. Dolayısıyla buradaki nasıl bir gümrük uygulaması yapılacağını tekrar sormak istiyorum. Türkiye hangi şartlarda bu şeyin içerisinde, daha ayrıntılı burada bunu tartışmayı istiyoruz.
Teşekkür ediyorum.