Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Gençlik ve Spor Bakanlığı b) Spor Toto Teşkilat Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 05 .11.2024 |
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Sayın Başkanımı, Sayın Bakanımı, değerli bürokratlarımızı ve Komisyonumuzun milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.
Sayın Osman Aşkın Bak, Bakan, benim Rize ilimden Bakan, Rize'nin Pazar ilçesindendir.
(Uğultular)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri, Bakan Bey de Rizeli, şu an Rize milletvekilimiz konuşuyor, lütfen, 2 Rizeli var.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Bir işim var ama çok işim var hakikaten onunla yani az değil böyle, az buz değil, epeyce bir işim var. Sayın Bakana aslında gerçekten bir yıldır öfkem vardı, kızgınlığım vardı. Bunun gerekçesini geçen yıldan da izah etmiştim, bir daha hatırlatayım öfkemde ne kadar haklı olduğumu tekrar teyit etmiş olmak için. Anıttepe Spor Kompleksi'nde 29 Ekimde Mustafa Kemal Atatürk'ün konuşulacağı bir televizyon programı için kendisinden iki saatliğine izin alamamıştım ve hatta görüşememiştim. Benimle görüşmediği için, bu izni de görüşen kişilere vermediği için kendisine çok kızmıştım. Ona kızgınlığım hâlâ devam ediyor tabii. Ama açıkçası, birkaç gün önce de annemin taziyesi nedeniyle bir telefon geldi, telefonun baş tarafında "Osman Aşkın Bak" yazıyordu. "Osman Aşkın Bak"ı görünce açmayasım geldi ama arkasından da "Spor Bakanı" diye eklenince "Sayın Bakandır, açayım." dedim ve o da taziyesini diledi. Teşekkür ederim onun için.
Şimdi...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Çay konusunda da duyarsız.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Evet, onu, kimin ne kadar duyarlı olduğunu vatandaşımız teslim edecek.
Sayın Orhan Erdem, siz söylediğiniz için aklıma geldi, hakikaten de yüzme konusu çok önemli, gençler öğrenmeli; bu, doğru ama benim ilçemde Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı bir okul veya imam-hatip lisesinde -tam da hatırlayamıyorum, ünvanı doğru söylememiş olabilirim ama- orada, Fırtına Deresi'nde bir boğulma olayı oldu ve 4 öğrencimizin 2'si yaşamını yitirdi. Mesela biz bununla ilgili takip etmeyi, burada yaşanan bu tedbirsizlik nedeniyle ilgililerin ceza alıp almayacakları hususunu incelemek istediğimizde karşımıza erişim yasağı geldi ve dolayısıyla biz bununla ilgili bilgi alamamaya başladık.
Bugün, günümüzde yaşanan ve toplantı başlamadan önce bu kayyum haberlerine gösterdiğim tepki ve "Burayı terk edeceğim, protesto ediyorum." demeyi biraz açmak istiyorum. Bakınız hem Esenyurt'ta hem Mardin'de hem Halfeti'de hem Batman'da belediye başkanlarını görevden almak Türkiye'yi dünya ülkeleri arasında rezil edecek bir konuma getirmektir, demokrasinin olmadığı bir konuma getirmektir. Çünkü bu görevden alınan Belediye Başkanlarının iddianamelerini bir şekilde gördüm. Gördüm ve isnat edilen suçlardan hukuk yoluyla bir ceza uygulanması mümkün değil. Bu insanların her birisi çok yüksek oylarla bölgelerindeki seçmenlerin yaklaşık olarak yarısının desteğini alarak... Üstelik de üzerinden neredeyse bir buçuk yıla yakın veya bir yıla yakın zaman geçtikten sonra "On yıldır takipleri vardı, şimdi suçlarını belli ettik." diyerek bu sorumluluğu atamazsınız, bunda hepinizin sorumluluğu var. İktidar milletvekilleri de Komisyon Başkanımız da dâhil burada bir hukuksuzluk olduğunu kabul edin, sonra biz de -bunu kaldırırlar, kaldırmazlar- kabul edelim ve tartışalım, o ayrı bir şeydir.
Şimdi, MHP milletvekillerine sormak istiyorum. Sayın Devlet Bahçeli gelse "Gitsin, DEM Grubunda konuşsun." yerine "Gelsin, MHP Grubunda bunu açıklasın." deseydi, ne yapardınız? Bu soruya sonra cevap verirsiniz ya da bizlerden birisi bu çağrıyı yapsaydı Türkiye'deki siyasi reaksiyon ne olurdu bunu da bir düşünmenizi isterim.
Gelelim Gençlik ve Spor Bakanlığı meselesiyle ilgili görüşlerime. Ülkemizde yaklaşık olarak 18 ile 25 yaşları arasında toplamda 5 milyonun üzerinde kişinin madde bağımlısı olduğunu ulusal basından öğrendik ve 26 yaş ve üzerindeki bağımlı sayısı da yine 15 milyona kadar ulaşabiliyor yani gençlerden neredeyse her 4 kişiden 1'i madde bağımlısı olarak gazetelerde boy boy haberlere düşüyor.
Bakanlığınızın 2024-2028 Stratejik Planı'nda "Madde Bağımlılığı" başlığı altında gençlerin madde bağımlılığı ve sağlığa zararlı alışkanlıklardan korunmasına yönelik çalışmaların yapılması ihtiyacı olduğu belirtilmekte. Bütçe teklifine baktığımızda ise bu mücadele için talep ettiğiniz miktarın 48 milyon TL olduğunu görüyoruz. Yani 20 milyondan fazla insanın bağımlılığını engellemek için ayrılan kaynak 48 milyon lira. 20 milyon insan var, aşağı yukarı kişi başına 2 bin lira gibi bir bütçe ayırmışsınız; bu yetmez. Tabii, Hükûmetiniz uyuşturucuyla, bağımlılıkla yeterince mücadele etmiyor veya buna kaynak ayırmıyor ama ayırıyormuş gibi yapıyor.
Şimdi, yurtlar meselesi, gerçekten... 2022-2023 yılları arasında eğitim-öğretim yılında toplam -notlarımda- 6 milyon 950 bin öğrencinin 6 milyon 204 bini devlet üniversitelerinde, 735 bini de vakıf üniversitelerinde, 10 bini de vakıf meslek yüksekokullarında öğrenim görüyor. Bunların yaklaşık olarak 2 milyon 835 bini açık öğretim öğrencisi, yaklaşık 4 milyon aktif öğrenci örgün eğitim kurumlarında okumaya devam ediyor, bunların 1-1,5 milyonu da ailelerinin yanında veya kiralık evlerde kalırken işte, 2,5-3 milyon öğrencinin barınma ihtiyacı devam ediyor. Yani yurt sorununun çözüldüğünü söyleyebilmek için en az 2 milyon yatak kapasitesi oluşturmak gerektiğini hepimiz biliyoruz oysa toplam kapasitesi 876 bin olan KYK yurtlarının yanı sıra, belediyelere ait yurtların kapasitesi 25-30 bindir yani toplam 900 bin öğrenci KYK ve belediye yurtlarında barınabilmektedir. Bu durumda 1 milyondan fazla öğrencinin barınma ihtiyacı karşılanmamış demektir ve bu öğrenciler vakıf ve cemaatlerin yurtlarında kalmak zorunda kalmışlardır. Yani istikbalimiz olan gençlerin barınma sorununu yıllardır çözemiyorsunuz.
Olimpiyatlardaki fiyaskodan da biraz bahsedelim. 2024 Olimpiyatları'nda, olimpiyat oyunlarında hakikaten ülkemiz adına tam bir fiyasko yaşandı. 18 branşta 102 sporcuyla katıldık, toplam 8 madalyayla tamamladık ve sporcularımızın hiçbiri ne yazık ki altın madalya kazanamadı. "Sporun geliştirilmesi ve desteklenmesi" kaleminden bütçeye koyduğunuz rakam 35 milyar lira, yani 1 milyar dolar. 1 milyar dolarla devlet kurulur. Siz "Sporu geliştireceğiz." diyorsunuz ama olimpiyatlarda sıfır çekiyorsunuz, bu nasıl bir çelişki? İlaçlık olsun bir tane altın madalya yok. Siz bu ülkenin kaynaklarını biraz çarçur ediyorsunuz. Sporun geliştirilmesi için elbette bütçe ayıralım ama siz bu bütçeyi yerli yerinde kullanmayı beceremiyorsunuz. Bugüne kadar hangi hataları yaptığınızı tespit edebildiniz mi? 35 milyar TL'yi 2025'te yerli yerinde kullanacak mısınız, onun garantisini verebiliyor musunuz? Verseniz de inanmayacağım zaten ben.
Ülkeyi dev bir kumarhaneye çevirdiniz; şans oyunlarını, legal-illegal bütün kumar çeşitlerini üzerine boca ettiğiniz insanlar kumarbaz oldu. "Alın terimle çalışır, hayatımı devam ettirebilirim." diyen insanların inancı kalmadı, umudunu kaybedenler yirmi dört saat internet başında, kumar başında umut arıyorlar. Türkiye'deki yasa dışı bahis ve on-line kumar pazarı yıllık yaklaşık 80 milyarı bulabiliyor. Bununla ilgili hiçbir önleminiz yok, yani sokakta vatandaşın sesini iletmeye yönelik taleplerine bant daralması getiriyorsunuz da buralara hiçbir şey getiremiyorsunuz. Anayasa’nın 58'inci maddesinde "Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır." denilmektedir. Siz kendi kendinize "Ya, biz bunun gereğini...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Sürem bitti mi Başkanım? Selamlama için açabilir miyiz?
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Tamam, selamlama için mikrofonu açıyorum.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Yani siz bunun gereğini gerçekten yaptığınıza inanıyor musunuz, bunu merak ediyorum.
Bir de tabii, 635 bin öğrenciye burs verilme imkânı varken 870 bin öğrenciye ise kredi vermek için olanak var, yani kredi, iade etsin parasını diye... Tabii, Kredi Yurtlar Kurumunda yine her 6 öğrenciden 1'i sadece burslarınızdan yararlanabiliyor; bu da ayrıdır.
Son olarak da şunu söyleyeyim: Şu kâr amacı gütmeyen kuruluşlar olarak tanımladığınız ve içinde tarikat ve cemaatlerin bulunduğu kurumlara 300 milyara yakın bir bütçe ödeneği ayıracağınız söyleniyor. Böyle bir planınız var mı, varsa bundan vazgeçin.
Benim söyleyeceklerim bu kadar.
Bütün hazıruna saygılarımı sunuyorum.