| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü'nün (2/1541) esas numaralı Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 06 .02.2019 |
HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi, çocukların ölümü üzerinden siyaset yapmayınız. Orada ölen birçok çocuk da var. Ha, eğitim açısından değerlendiriyorsanız, evet, o çocuğumuzun eğitimine devam ediyor olması gerekiyor. Ama bunu, kalkıp da, işte, bir yere mensubiyetinden dolayı ele alıp çıkarsanız yanlış yaparsınız, bölücülüğe başlarsınız.
Devamında, Türkiye'de bölgelerin isimleri belli, coğrafik olarak belli, isimlendirme tam. Burada kalkıp böyle acayip şeyler söylerseniz bu da yine bölücülüğe doğru gider.
Ve, "Kürt çocukları" dediğiniz, "Çalışmaya gidiyor." dediğiniz çocukların yanında bu ülkede batıda, her yerde büyük iş adamları var o bölgeden var olan, bunlar hiç görünmüyor mu?
Demin söylendiği gibi, milletvekilimizin söylediği gibi, o bölgede yakılan araçların hepsini biliyoruz; bununla ilgili herhangi bir açıklamanız var mı, bu doğru mu yani? Oraya yatırım yapılırken ne kadar sıkıntılı gidiliyor.
Şimdi, bunların hepsinin üzerine gidersek aslında Kürtlere asimilasyon uygulamaya çalışan da sizsiniz, Kürtlere sıkıntı çıkaran da sizsiniz.
Dil hususunda, özellikle yaklaşık 35 tane şiveyi, Zazacayı dışarı atıp bir üst Kürtçe kurup çocukların anneleriyle konuşamayacağı bir durum oluşturuyorsunuz, oluşturmaya çalışıyorsunuz. Kurmanciyi alıyorsunuz, diğerlerini kelime haznesi olarak kullanıyorsunuz ve hiçbir Kürt vatandaşımız bunu konuşamıyor zaten.
Şimdi, bunların üzerinden "Türkiye'de terör sorunu var..." Daha önce söylenen şeylerde de biz aynı tepkiyi verdik, şimdi de aynı tepkiyi veriyoruz: Kürt sorunu yok. Bu ülkede Kürt-Türk kardeş şekilde devam ediyor; diğer unsurlar da öyle, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes birlikte, beraber, özgür yaşayabiliyor.
Bugün "Kürt" dediğiniz insanlar iş dünyasında da, politikada da, devletin bütün kurumlarında görev yapıyorlar, hiçbir engelleme yok, eşit. Bölge bölge ayırmak bu ülkeye bir fayda vermez. Ve tarımı konuşuyorken araya Kürt bölgesi... Ya, Kürt bölgesinde uygulanan politika ile Karadeniz'de uygulanan politika farklı mı? Demin vekilim yine söyledi. Ben Trabzonluyum, bizim köylere gelin, oradan daha kötü, hiçbir yatırım yok. Trabzon, Rize, Artvin'e bakın bakalım yani sanayi açısından bir şey var mı? Yok. Biz de çalışmaya gidiyoruz; bizim çocuklarımız da İstanbul'a, Ankara'ya, nereyi bulursa oraya gidiyor. Trabzon'a nüfusu toplarsanız Trabzon'da duracak yer bulamazsınız, ayakta duracak yer bulamazsınız. Bu olayı, tarımı böyle bölgesel hâlde, birilerine eziyet etme açısından kullanmanız kesinlikle yanlış.
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Siz de sözlerimizi bu kadar çarpıtmayın.
Başkan, bana söz hakkı doğdu, cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN - Siz düğmeye basın, biz sırası gelince vereceğiz.
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Ama şu an cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN - Hayır, öyle söz veremem. Söz sırası...
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Çünkü alakasız şeyler söyledi.
BAŞKAN -Ama lütfen...
HASAN KALYONCU (İzmir) - Ben de size diyorum ki: Tarımla ilgili...
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Beyefendi alakasız şeyler söyledi.
BAŞKAN - Hanımefendi, dinler misiniz?
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Ben orada, mevcut iktidar doğru bir politika yürütemediği için 13 yaşındaki ...
BAŞKAN - Ayşe Hanım, size söz hakkı vereceğiz.
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - ...çocukların bile işçi olarak çalıştığını söyledim.
BAŞKAN - Ayşe Hanım...
HASAN KALYONCU (İzmir) - Bakın, Adana'da var, İç Anadolu'da var, bunlar her yerde var.
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Sadece Kürtlüğe indirgemedim.
BAŞKAN - Dinlerseniz, cevap verme hakkı vereceğim Ayşe Hanım.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi, tarımla ilgili...
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Urfa'da, Viranşehir'de doğru bir politika üretilmiş olsaydı bugün Berivan mevsimlik işçi olarak gidip çalışmazdı, okulda olurdu.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Bakın, mevsimlik işçi olarak, bu ülkede ihtiyacı olanlar...
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Sizin politikalarınız onu öldürdü.
BAŞKAN - Dinler misiniz, cevap verme hakkınız olacak.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Onu bir doğal felaket öldürdü. Bu ülkede ihtiyacı olanlar...
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - O bir öğrenciydi.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Bakın, bu ülkede her zaman işçi olacak. İşçi olmayan bir toplum söz konusu değil, mümkün değil. Yani, böyle...
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Evet, 13 yaşında işçi.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Bakın, bunu size söyledim: Çocuk üzerinden girmeyin. Ben diyorum ki: Orada başka ölenler de var. Şimdi, 13 yaşındaki bir çocuğun okulda olması gerektiğini söylüyorsanız buna katılıyoruz. Tarımda...
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Onu söylüyoruz işte.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Onu söylemiyorsunuz sadece, oradan devamla gidiyorsunuz.
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Onu söylüyoruz, siz çarpıtıyorsunuz, sözlerimizi çarpıtıyorsunuz.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Ondan sonra, tarımda uygulanan politikalarda eksiklik varsa... Zaten Türkiye genelinde eksikliklerimiz var; biz bunları da söylüyoruz, bunların üzerine de gidiyoruz ama bunu farklı yerlere çekmenin bir manası yok.
AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Siz de artık ağzımızdan çıkan her sözü terörize etmeyi bırakın lütfen ya, yeter artık ayrıştırmayın.
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Başkanım, benim de konuşma hakkım var mı?
BAŞKAN - Herkesin var ama sırayla, önünüzdeki düğmeye basın.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Başkanım.