| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) Arasında IFAD Ülke Ofisi-Doğu Avrupa ve Orta Asya Merkezi Kurulmasına İlişkin Ev Sahibi Ülke Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/1541) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 06 .02.2019 |
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıufra) - Değerli milletvekili arkadaşlar, Sayın Başkan; istersek kabul edelim, istersek kabul etmeyelim, bu ülkede bir Kürt sorunu da var, bir kürdistan sorunu da var. Bu, Orta Doğu'nun bir gerçekliğidir. Türkiye, Orta Doğu'da kürdistan gerçekliğini görmeden, bugünkü içinde bulunduğu, küresel güçlerin özellikle Irak ve Suriye üzerindeki hegemonik politikalardan dolayı... Türkiye, dış politikada Kürt karşıtlığı siyasetinden kaynaklı bugün tarihin en geniş, en derin, en kapsamlı bir ekonomik krizini yaşıyor. Otuz beş yıldır Diyarbakır, Bingöl, Elâzığ, Dersim, o bölge dediğimiz, Hakkâri'den tutalım Kuzey Irak sınırı dediğiniz o bölgeye kadar otuz beş yıldır bir çatışma süreci yaşanıyor ve burada 3.500 köy boşaltılmıştır.
Benim de Lice ve Hani Yolçatı'nın hemen arka sıra dağların altında yaşadığım Derkan köyü -sayın vekilim biliyor- iki sefer yakıldı. Bu köye geri dönüş ve terörden zarar adı altında dilekçe verilen köylerin zararlarını ödeyeceğiz, tasfiye edeceğiz. O köy dilekçe yazmadı. En sonunda köy karakolu -Derkan Karakolundan o raporları isteyebilirsiniz- o karakolun kendisinin raporu, 2 kez bu köyü kendilerinin yaktığının itirafı belgelidir.
Biz diyoruz ki bu otuz beş yıllık çatışmalı süreç sadece 1984 ve sonrası değildir. 25 olayı var, Koçgiri var, Ağrı var, Zilan var. Kürtler, kendi kolektif hakları için talepte bulundukları zaman terör mü oluyor?
HASAN KALYONCU (İzmir) - Koçgiri Türk aşireti, Kürt değil.
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Lütfen...
HASAN KALYONCU (İzmir) - Tarihe bakın.
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Kürtler kolektif hakları için bir mücadele verdiği zaman, Şeyh Sait'ten tutalım Alişer'e kadar bütün Kürt önderlerini bölücü ilan ettiniz, Kürt meselesi de emperyalistlerin oyunu olarak ilan edildi. Oysaki Osmanlıyı parçalayanların İngilizlerin ve Fransızların olduğunu herkes biliyor. Bu parçalamada da Kürtler dört parçada kaldı; Irakta Kürtler var, Suriye'de Kürtler var, İran'da Kürtler var, Türkiye'de Kürtler var.
Biz diyoruz ki bu sorunu şiddetle yüzyıldır... Süleyman Demirel "29 ayaklanma, bu 30'uncudur." dedi. Şimdi, her seferinde terör mü oluyor? Bu sorun yüzyıllık bir sorundur. Eğer biz bu Türkiye'yi Orta Doğu'da lider bir ülke yapmak istiyorsak, ekonomisi güçlü, bilim ve teknolojide ilerlemiş, özgürlüklerin olduğu bir ülke hâline getirmek istiyorsak biz bu sorunu Mecliste ve hayatın bütün alanlarında -üniversitelerden tutalım Meclise kadar- meşru ve demokratik zeminde bizim tartışmamız lazım.
Bakın arkadaşlar, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Kürdistan" diyor "Lazistan" diyor, bunu görmeyen, bunu bilmeyen CHP liderine "tarih fukarası" diyor. Google'dan açalım arkadaşlar.
İkinci bir şey, Türk Tarih Kurumu "Bizler Anadolu'ya gelmeden önce, bizden önce Kürtler burada yaşıyordu..."
BAŞKAN - Gündemimizle hiç alakası olmadığını ifade etmek isterim.
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Evet, evet ama birbiriyle alakalıdır.
BAŞKAN - Hiç alakası yok.
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Birbiriyle alakalıdır.
BAŞKAN - Ben nezaket gösteriyorum, sözünüzü kesmek istemiyorum.
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Ben sayın vekilime şunu söyleyeyim: Biz, Türk halkının tarihini de biliyoruz, kendi tarihimizi de biliyoruz, Fars halkının tarihini de biliyoruz, Arap halkının tarihini de biliyoruz. Biz "Bu ülkede halklar olarak birlikte yaşayalım." diyoruz ama bütün halkların da ayrı bir halk olmaktan kaynaklı, bütün haklarını da meşru ve demokratik siyaset çerçevesinde istişare ederek bu sorunları çözelim.
Ben, Orta Asya'da Türklerin bu Seyhun ve Ceyhun -Maveraünnehir- Nehri dediğimiz 850'lerden geldi.
BAŞKAN - Oradan başlarsak biz buraya gelemeyiz yani 850'den başlarsak...
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Şimdi, tarih ve tarihçiler böyle söylüyor ama siz Kürtlerin tarihine girerseniz milattan önce 10 bin yıldır. Bakın, Plan ve Bütçe Komisyonunda dedim ki: Dicle ve Fırat havzasında on-on iki bin yıl önce bu buğdayla ilgili tohum çeşitlerini söyledik. Bunu sadece ben söylemiyorum. Bakın, Soner Yalçın kendi kitabı, Dicle-Fırat havzasındaki ilk tarımsal uygarlığın, tohumun üretimiyle ilgili koca bir kitap; oradan okuyabilirsiniz.
Burada hiç kimse, hiçbir milletvekili, bir HDP'li milletvekili arkadaşımız konuştuğu zaman böyle psikolojik bir baskı kurarak, hegemonyaya alarak, sansür uygulayarak ve bizim konuşmalarımıza ayar vererek hiç kimse çalışmasın arkadaşlar.
ZAFER IŞIK (Bursa) - Sen de bize mi ayar veriyorsun?
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Biz hiç kimseye ayar vermiyoruz, biz herkesin düşüncesine de saygılıyız. Ben Zaza'yım. Kürtçe dediğiniz dört lehçenin ortak adıdır ve ben hem Kurmanciyi -Kurmanci dediniz ya, Zazaları asimile ediyor- yazıp çizebilen...
HASAN KALYONCU (İzmir) - O siz...
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Ben Zaza'yım. Bak "Asimile ediyor." diyorsunuz.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Tamam işte, Zazacayı kaldırıyor, evet.
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Biz asimile etmiyoruz. Biz şunu diyoruz: Bu ülkede Kürtlere yönelik, tarımda olsun diğer alanlarda olsun, hep baskı ve aldatma politikasına son verelim.
BAŞKAN - Artık yok, bakın, bu kadarı fazla. Lütfen...
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Ben bir örnek vereceğim.
BAŞKAN - Daha fazla uzatmak istemiyorum.
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Ben bir örnek vereceğim, konuyu toparlayacağım.
BAŞKAN - Ne demek asimile politikası ya, ne tanımamazlık politikası?
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Diyarbakır milletvekilleri...
BAŞKAN - Lütfen tamamlayın.
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Diyarbakır milletvekili arkadaşlar da var burada. Diyarbakır, bütün teşviklerde pilot bölge olarak seçiliyor, değil mi?
Arkadaşlar, ben 2017 sonbaharında gittim organize sanayide aldığım kitap ve oradaki yöneticilerden, Diyarbakır Organize Sanayide hâlâ işçi olarak çalışan 7 bin... Sayın Binali Bey Diyarbakır'a gelirken 2016'da bir hedef olarak 2017'de bu sayıyı 11 bine çıkarma hedefi konulmuş ve o hedef de gerçekleşmemiş.
Şimdi, Turgut Özal döneminden tutalım...
BAŞKAN - Tutmayalım, yaklaşalım.
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - O dönemden bu döneme hep o bölge teşvikte pilot bölge olarak sunuluyor. Oysaki tablo, rakamlar, fabrika, çalışan işçi sayısı ortadadır.
Ben, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz.
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Düşüncelerimizi beğenmeyebiliriz ama bu ülkenin gerçekliğini, eğer bu ülkeyi Orta Doğu'da lider bir ülke durumuna getirmek istiyorsak bu ülkenin iklimi de jeopolitiği de buna uygundur ama hiçbir halkı inkâr üzerine politika yapmamak...