| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Teklifin toplumun beklentilerini karşılayan maddeler içermediğine, üç maddesinin üniversite isim değişikliği olduğuna, kanun yapma tarzında problemler olduğuna ve İç Tüzük'te değişiklik yapılması gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 19 .02.2019 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; yine bir torba yasayı görüşmek üzere toplanmış bulunuyoruz.
Şimdi, bu teklif 17 maddelik; 3'ü Sayın Alparslan Türkeş'le ilgili, üniversite ismi değiştiriliyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Bekaroğlu, kameraları çıkardı Sayın Başkan.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Olsun, çıkarsın kameraları; Başkanın canı sağ olsun yani. Başkan burada ne görüşeceksek, ne konuşacaksak kamunun bunu bilmesini istemiyor Sayın Başkan.
BAŞKAN - Yani, burada çalışıyorum, siz beni eylemde bulunmakla itham ediyorsunuz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siz eylemi önceden yaparsınız Sayın Başkan.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Burada Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülecek olanları halkın bilmesini istemiyor Sayın Başkan. Onu niye istemiyor, onu bilmiyorum.
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, sadece küçük bir bilgi vereyim: Adana'daki üniversiteyle ilgili maddeleri bu kanun metninden çıkartıyoruz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Çıkartıyorsunuz. O zaman da ilginç bir şey olacak; o 3 maddeyi çıkarınca 14 maddelik bir torba görüşmek üzere bir araya geldik.
BAŞKAN - Ben ilave ederim...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İlave edecekmiş Sayın Başkanımız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bunu da siz çıkaramazsınız ki Komisyonun iradesidir o. Ne oluyor yani?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - 14 maddelik bir torba görüşeceğiz ve sevgili arkadaşlarım, bunu aşağıda temel kanun olarak görüşeceğiz muhtemelen yani öyle olacak; 7 artı 7 olarak, temel kanun olarak görüşeceğiz. Yani sanki burada işte, çocuklar gibi beş taş oynuyoruz falan, kuralları da biz koyuyoruz ama beş taşın bile kuralları bellidir ve çocuklar bile beş taş oynarken uyarlar yani, sıkı bir şekilde bağlıdırlar o kurallara. Biz onu bile yapmıyoruz değerli arkadaşlarım.
Bakın, burada çıkan bazı maddeler var, yani bizim itirazımız da olmayacak; bazı maddelere itiraz edeceğiz ama bazılarına itiraz etmeyeceğiz. Ama bunu vurgulamak istiyorum, bugün seçime giderken bizim insanımızın beklediği gerçekten en önemli düzenleme şu meşhur 3600 ek göstergeyle ilgili düzenlemedir. Yok, yani 3600'ü bekledi insanlar ama böyle bir şey gelmiyor. Biz yine bu konuyla ilgili ek madde gelsin diye önerge vereceğiz ama muhtemelen iktidar ya da 1'inci parti ve ortaklarının ret oylarıyla yine reddedilecektir büyük bir ihtimalle.
Sözü uzatmak istemiyorum ama başka bir şey daha söyleyeyim. Değerli arkadaşlarım, bu kanun yapma tekniğiyle ilgili, her yasada her teklifi görüşürken bunun altını çiziyoruz, bir daha söylüyoruz: Cumhurbaşkanlığı sistemi yürürlüğe girdikten sonra yani kanun yapma tarzımızla ilgili, yöntemimizle ilgili çok ciddi bir problem var, bu problemin aşılması gerekiyor. Biz Cumhurbaşkanlığı sistemine karşıyız, olabilir; parlamenter sistemi savunuyoruz, savunmaya hâlâ devam ediyoruz ama bu şekilde bir sistem yürümez, böyle kanun yapılmaz. Yani yine şimdi çok belli ki bakanlıklarımızın, Hükûmetin ya da Cumhurbaşkanlığının ihtiyaç olarak gördüğü birtakım düzenlemeleri alelacele yine gördünüz ve çok sayıda, bu sefer çok sayıda milletvekili -torba ağır değil ama niye öyle kalabalık koşturdunuz bakanlıklar arasında torbayı doldurdunuz bilmiyorum- teklifin altına imza atıyor ve muhtemelen bu milletvekillerinin bu teklifin teknik yönleriyle çok fazla da bilgileri yok. Böyle olmaz değerli arkadaşlarım. Sayın Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve diğer grup yöneticileri bir araya gelmeli -komik, gerçekten komik duruma düşüyor, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığına büyük bir darbe vuruyor; her sefer bir darbe vuruyoruz- yani Hükûmetin kanun teklifi verebilmesi gerekiyor, bakanlığın kanun teklifi verebilmesi gerekiyor ve bunlar görüşülürken burada bakanların, bu teklifi getiren bakanların burada oturması gerekiyor değerli arkadaşlar, kimse kimseyi kandırmasın. Efendim "Hükûmetle Meclisi biz ayırdık, tamamen başkanlık sistemi yaptık. İşte, yürütmeyle yasamanın hiçbir ilgisi kalmadı; dolayısıyla Meclis daha saygın hâle geldi. Kanun tekliflerini milletvekilleri veriyor, onlar çıkarıyor." Böyle değil. E, biz koca koca milletin temsilcileri niye yalan söylüyoruz; böyle değil. Hükûmet çıkarıyor; eşyanın tabiatı da o. O hâlde bu eşyanın tabiatı, doğru olan şeyi yapalım ve biz burada Anayasa'yı mı değiştireceğiz Anayasa'yı değiştirelim, İç Tüzük değişecekse İç Tüzük'ü değiştirelim ve bu garip durumu ortadan kaldıralım diyorum.
Hayırlı olsun.