GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Genel Müdür Yardımcımız da buradayken uygulamayla ilgili bir bilgilendirme rica ediyorum yani ilk başlangıç olarak nelerle karşılaştınız, uygulamada ne kadar bir başarı var? Bir de yani ne tip sorunlarla karşı karşıya kaldınız? Yani poşet herhâlde bir deneme gibi de oldu. Yani bütün atıkları kapsayacak bu önümüzdeki aylarda. Bununla ilgili de bir bilgilendirme yaparsanız memnun olurum. Bir de şöyle bir sorunla karşı karşıyayız, şimdi, gelen bilgileri söylüyorum, bir marketler mesela, zincir marketler, kurumsal firmalar bunu uyguluyorlar, yani uygulamak durumundalar zaten yani orada bir şikâyet konusu olur, hemen ortaya çıkar, büyük bir skandal olur onlar açısından ama yani bir bakkalın, küçük esnafların uygulamadığını görüyoruz yani ben de pratikte yaşadım bunu yani mesela bir bakkala girdiğinizde adam diyor ki: "Ben para istesem bana küfretmiş gibi geliyor, ben uygulamayı bilmiyorum, nasıl yapacağımı bilmiyorum." Yani düşünün burada sektör ayağa kalkmış, bakkal Hasan amca nasıl bu uygulamayı bilsin, nereye yazacağını bilsin, belgesini nereye düzenleyeceğini bilsin, yani fişi zor kesiyor adam. Yani poşet parasını ayrı yazacak, onu nereye beyanname verecek, mali müşavir onu bilgilendirmez. Yani kurumsal firmalarla küçük esnafları ayıracak bir şeye ihtiyaç var. Yani onların belki buna uyumuyla ilgili bir daha bilgilendirici, ne bileyim, kamu spotu mu olur, nasıl olursa bir döneme ihtiyaç var yani bu belki hazirana bile yetişmez Sayın Başkan yani, o anlamda söylüyorum. Ne tip tedbirler almayı düşünüyorsunuz? Yarın öbür gün diğer konulara da geçtiğinde bu ambalaj meseleleri nasıl uyum sağlanacak? Bunlarla ilgili eğitim çalışmaları, bilgilendirme ve destek çalışmalarına ihtiyaç var, yalnızca eğitim yetmez ki. Kamu spotunu koydun, yani esnafa yani pazarcı esnafını düşünün ya, pazarda adam...

BAŞKAN - Yani benim ilçemin köyündeki bakkal Kemal Ağabey nasıl internete girip de bu beyannameyi verecek diye soruyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bakın, şunu söylüyorum, sabit pazarlar var biliyorsunuz, onlar da mükellefler, yani o anlamda söylüyorum, mükellefler. Mükellefse onun da sonuç olarak bu 25 kuruşu almak zorunluluğu, ihtiyacı var yani o da mükellef sonuç olarak. Yani nereye kadar, bunları nasıl yaygınlaştıracağız? Yani sonuç olarak atığın azalması sonuna kadar desteklediğimiz bir şey, plastiğe boğulmuş durumdayız. Ama bunun hem toplum desteğini sağlamak anlamında bir ihtiyaç var hem de katılımcıların hepsinin de nasıl uyum sağlayacağını ve bunu yönetmekle ilgili bir ihtiyaç var. Ben bununla ilgili eksik kaldığınızı düşünüyorum açıkça söyleyeyim yani iyi hazırlanmadığınızı ve gördüğüm kadarıyla pratikte eksik kaldığınızı düşünüyorum. Böyle panik yasa düzenlemeleri de görüyoruz sektörleri ayağa kaldırıyor. Yani bu anlamda hem bunun iletişimiyle ilgili eksik kaldığınızı düşünüyorum. Ya, bundan sonra ne tip tedbirler almayı düşünüyorsunuz diye bir soru sormuş olayım, gerekirse tekrar konuşurum.

Diğer konu da yani bu 15 kuruş Çevre Bakanlığına gelecek, Gelir İdaresi üzerinden gelecek. Ya, bunun da çevre projelerinde kullanılacağı gibi genel bir söylem söylendi ama bizim Çevre Bakanlığımız daha çok beton bakanlığı şeklinde çalışıyor. Yani Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birbiriyle tezat iki konu aslında. Bu ayrı bir hesapta, bir fonda mı birikecek? Yani şunu garanti edebilir miyiz? Yani ben çevreyle ilgili bilmem ne beton projesi yapıyorum diye de bir şey var Çevre Bakanlığının genel şeyinde, imar artışları bilmem ne. Hem çevre hem de şehircilik bakanlığı çünkü ayrı ayrı değil, ikisi de birbiriyle tezat konular. Gerçekten bir fon oluşacak ve tamamen çevre projelerine harcanacağına dair nasıl bir güvencemiz var, orada yönetmelikte bu net olarak belli mi veya mevzuatta net olarak belli mi o çevre konuları harcanacağına dair.

Sorular sormuş olayım.

Teşekkür ederim.