| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1579 |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 19 .02.2019 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, az önce değerli Yayıncılar Birliği Başkanımızın söylediği pek çok konu var.
BAŞKAN - Evet, ben bilgi notu olarak istedim.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, ama bakın, bu yalnızca olayın bir boyutunu çözüyor. Yani görüyorsunuz "yasama kalitesi" diyoruz, oysa bu bir kod yasa gibi olsaydı, genel anlamda bütün sektörün bileşenleri tarafından tartışılsaydı, kamuoyunun dikkatine sunulsaydı, yalnızca bu KDV boyutuyla ilgili değil, bütün boyutlarıyla, yayıncılığın bütün boyutlarıyla tartışılsaydı ve 8-10 maddelik genel bir düzenleme yapılsaydı ve sektörün bütün sorunları çözülseydi ne olurdu? Düşünün yani biz yalnızca yaranın bir bölümüne merhem olacağız bu maddeyle ve diğer bölümleri tamamıyla açıkta kalacak.
Sayın Mustafa Varank dedi ki: "Biz kâğıdı stratejik ürün olarak değerlendireceğiz." Bundan birkaç ay önce bir açıklaması var. Oysa bakıyorsunuz, nasıl bir stratejik ürünse yani geçen sene bu euronun, doların yükselmesiyle beraber, dolar kurunun yükselmesiyle beraber yayıncılar kitap basamadılar arkadaşlar çünkü toptancılar veresiyeyi kestiler, 2 misli fiyata çıktı. "Parayı getir, euroyu getirmeden kâğıdı vermem." dediler, yayıncılar ürün basamadılar, kitap basamadılar arkadaşlar. Böyle bir sorunla karşı karşıya kaldık ve Türkiye açıkta kaldı. Kâğıt bulunamadı, kitap basılamadı. Aylarca bu sorunu yaşadık. Daha yeni yeni bir yere doğru oturuyor ancak fiyatlar hâlâ çok yüksek. Yani bununla ilgili gerçekten yapısal bir tedbir alınması lazım, Meclisimizin bununla ilgili bir irade göstermesi lazım.
Bizim SEKA'mız vardı. Yani stratejik bir ürün değil mi? Ama SEKA'mız şu anda yok ve üretim yapmıyor ve yayıncılara güvenli bir fiyattan kâğıt tedarik etmesi lazım bir kamu kuruluşunun. Çok büyük oynamalarda, icabında... Bakın, yani Almanya İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yıkıldığında ilk önce kitap basmaya başladı. Tekrar ayağa kalkmak için. Stratejik bir ürün olarak yalnızca kâğıdı değil, kitabı ve bilgiyi görmeliyiz ve bilginin çocuklarımıza ucuz, etkin bir şekilde ulaşmasının yollarını düşünmeliyiz. Kâğıt da bu anlamda stratejik bir üründür. Bu anlamda gerekli tedbirleri o yasaya koymalıydık belki de, bunu çalışmalıydık. Ve bütün bu üretim aşamasında çok haklı bir şey söylüyorlar. Arkadaş, kâğıtta yüzde 8, matbaa yüzde 18 KDV alacak, hâlâ bunlar böyle kalacak, burada bir mantık hatası var. Kâğıtta, siz eğer ki üründe sıfır yapıyorsanız, matbaada nasıl yüzde 18 yaparsınız? Yani bununla ilgili bir hata var arkadaşlar ya, böyle bir şey olamaz. Niye 18'de bırakıp da iade edilmesini... Efendim, toplayacak parayı, orada iade edilecek, böyle bir düzenleme olabilir mi? Bununla ilgili topyekûn bütün boyutlarıyla bakmalıyız. Gelir İdaresine de gerçekten burada görev düşüyor. Yani bunun nasıl bir etki analizi var? Yani bunu da öğrenmek isteriz.
Diğer bir konu, şimdi, ben yine size sormak istiyorum: Şimdi, büyük oyuncular var sektörde. Hani bir tanesi de Futbol Federasyonu Başkanımız, aynı zamanda İddaa'nın da patronu oldu, ihaleyi kazandı.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Daha onaylanmadı.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya kazandı artık, sonuç olarak saraydan ferman yazılmış. Böyle bir sıkıntıyla karşı karşıyayız, düşünün, Futbol Federasyonu Başkanı aynı zamanda İddaa'nın patronu olacak. Aynı zamanda, bildiğim kadarıyla piyasanın en büyük oyuncusu, doğru biliyorsam.
Şimdi, orada bir tekelleşmeye doğru gidiliyor. Çünkü, bir iki oyuncu, bir iki büyük oyuncu, özellikle o bahsettiğim oyuncu, Demirören'in patronu olduğu oyuncu büyük bir tekelleşmeye doğru gidiyor ve diğer küçük yayınevleri kapanıyorlar, kitapçılar kapanıyorlar. Ben bunu görüyorum, bu gidişat var. Türkiye'nin her yerinde küçük kitapçılar kapanıyor ve zincir... Hani nasıl zincir marketler, A101'ler, BİM'ler bütün Türkiye'yi sarıyorsa Türkiye'de de zincir kitapçılar sektörü ele geçirmiş durumda.
Şimdi, "Biz kime avantaj sağlıyoruz?" diye bir şey soruyorum ben. Tabii ki alıcıya avantaj sağlıyoruz ama yani küçükleri koruyacak bir tedbiri... Ya bununla ilgili örnekler var dünyada. Düşünün, sembol kitapçılar vardır. Şimdi, siz New York'ta, Manhattan'da yürürken bazı kitapçılar sembol kitapçılardır... Onların ayakta kalmasını sağlamamız... Oysa bizim İstiklal Caddesi'nde -isimlerini vermemeyim şimdi- girince böyle bir kitap kokusu aldığımız kitapçılar varken, sahaflar varken şimdi bunlar yok oluyorlar. Bu yasada, Allah'ınızı severseniz bununla ilgili bir tedbir var mı? Yok. Bence bu da Demirören'e... Tabii ki bütün sektöre bir faydası var ama burada bir pozitif ayrımcılık uygulamak gerekiyor yani ölçek ayrımcılığı uygulamak gerekiyor yani küçükler ile büyükleri aynı kefeye koyamayız ki. Büyük oyuncular sektörü silip geçiriyor. Nasıl ki büyük marketler bakkalları yok ediyorsa, efendim büyük AVM'ler, tuhafiyecileri, tekstil sektörünü, diğer küçük oyuncuları yok ediyorsa burada da büyük kitapçılar küçük kitapçıları yok ediyorlar. Büyük yayıncılar da küçük yayıncıları yok ediyorlar, özellikle küçük yayıncılar yok oluyorlar, büyük zorluklarla karşı karşıyalar.
Sayın Başkan, bütün bunları içeren konuların -açıkça söyleyeyim- bizde de belki değil, tali komisyonda tartışılması lazım. Yani biz Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyiz, biz parasal boyutuna bakarız. Elbette her konuda yasa geldiği için, her konuda biraz ihtisas sahibi olduk artık ama tali komisyonda tartışılması lazım. Bütün sektörün bileşenleriyle tartışılması gereken bir yapısal tedbire ihtiyaç var, bütün bu boyutlarıyla inceleyen.
Ben bu anlamda, bu bakışın yeterli olmadığını düşünüyorum. E-kitapla ilgili tespitinize katılıyorum, muhalefet şerhimizde de var. Yani e-kitapta da çok büyük oyuncular var yani bu anlamda uluslararası oyuncular var. Bunlarla ilgili de, bunların yine e-kitabın bütün sektörü yok etmesi anlamında da tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyorum. İsimlerini vermeyeyim şimdi, e-kitapla ilgili bazı oyuncular var, bunların aletleri var; oysa ben fiziki kitaba dokunmanın da değerli olduğunu düşünen bir insanım yani herkese bunu salık veriyorum yani fiziki olarak kitaba dokunmak... Oysa her yerde "E-kitaba dönelim." diye bir bakış da var, bu da önemli ama bu dengeyi de yani fiziki kitabı korumak anlamında da bir dengeyi sağlayarak e-kitapla ilgili de gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini düşünüyorum ama bunlar böyle, "Hadi arkadaş, ben sıfır yaptım." "Bravo AK PARTİ'ye, KDV'yi sıfır yaptı." diye olacak bir şey değil ki. Bütün boyutlarıyla tartışılması gereken bir konu var ama önümüze bu şekilde geldi. Yazıktır yani yapısal tedbirler alacağımıza böyle gerçekten yalapşap yasalarla sektörlere bir şey yaptığımızı düşünüyoruz. Bence katkımız olmuyor yani çok boyutlu olarak tartışmamız gerektiğini düşünüyorum.
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Müstakil bir yasa olarak gelmesi lazım.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Müstakil bir yasa olarak gelmesi lazım., bütün boyutlarıyla, derinlemesine tartışılması lazım, ilgili tali komisyonda tartışılması lazım, bütün bileşenleriyle, bütün boyutlarıyla tartışılması gereken bir yasa. Böyle, torba yasanın içinde bir madde olarak geliyor, yazıktır arkadaşlar.