KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, ben tümü üzerinde yaptığım konuşmada kısaca bahsettim, biraz açarak konuşmak istiyorum.

Şimdi, Belediye Kanunu, belediyelerin mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kamu tüzel kişilikleri olduğunu söyler. Hani, diğer tanımına girmeyeyim, idari, mali özerkliğe sahip, karar organları seçmenler tarafından belirlenen vesaire vesaire... Belediye Kanunu'nda aslında daha önce var olan "Okul öncesi eğitim kurumları açabilir." şeklindeki bir ifade Anayasa Mahkemesinin 24 Ocak 2007 tarihli kararıyla iptal edilmiştir. Belediyeler, okul öncesi eğitim kurumu açamaz. Belediye Kanunu'nda böyle bir yetki verilmemiştir belediyelere; bir.

İkincisi, 2007 yılında bir tasarruf genelgesi yayımlanmış idi. Bu tasarruf genelgesi esasen hâlen geçerli ve tasarruf genelgesi itibarıyla da gene belediyeler personeline böyle bir hizmeti götüremezler, Başbakanlığın -hemen söyleyeceğim- 18 Ocak 2007'de Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2007/3 sayılı Başbakanlık Tasarruf Genelgesi hâlen yürürlükte. Söz konusu genelgenin hükmü gereğince de belediyeler aslında kreş ve gündüz bakımevini personeline sunamazlar, veremezler. Kaldı ki belediyelerin toplu iş sözleşmesinin verdiği birtakım haklar bile şu anda Sayıştay tarafından takip altında ve bu konuda birtakım uyarılar Sayıştay tarafından yapılıyor.

Şimdi, ben bu maddeye tekrar dikkatinizi çekmek istiyorum, geçici madde 11, başlıyor: "Konusu suç teşkil etmemek kaydıyla..." Şimdi bana söyler misiniz, kanunda yetki verilmemiş, tasarruf genelgesi buna izin vermiyor, herhangi bir kanuni düzenlemede böyle bir hak, böyle bir yetki yok. Dolayısıyla böyle bir hizmet alımının bizatihi kendisi aslında bir suçtur. "Konusu suç teşkil etmemek kaydıyla" demek de zaten bu kapsam içerisine girmiyor demektir. Ya, ne gerek var o zaman? Ben bunun açıklanmasını özellikle rica ediyorum.

Belediye kamu kurumu olmakla birlikte mahallî müşterek ihtiyaçlar için vardır. Bu konuda mutlaka bazı belediyelerimizin sıkıntıları olabilir, bunun aşılması için ortaya konmuş olabilir, bununla ilgili kanuni yetkiyi, Belediye Kanunu'ndaki yetkiyi önce tanımlamak lazım. O yetki üzerinden geriye dönük -olur mu, olamaz mı onu da bilemiyorum- bu hizmetin... Yani şimdi hizmet alımı yoluyla kreş ve gündüz bakımevi hizmetinden yararlanıyor, kim? Belediye personelinin çocukları. Olabilir, çeşitli kamu kurumlarında, o kurumların kendi kanuni düzenlemeleriyle öyle bir hak verilmiş olabilir ama bunların hepsi zaten tasarruf genelgesiyle de kaldırılmış durumda. Dolayısıyla, ortada bir Sayıştay soruşturması var ve bir Sayıştay zimmet sorunu varken buradan kaçırılmaya çalışılması gibi bir madde olarak algıladım. Varsa bu konuda açıklayıcı detay bilgi memnun olurum.

Teşekkür ederim.