KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, konuşmalardan da anladık ki gerekçeden de anladık ki bu konuda Sayıştayın vermiş olduğu kararlar var ve zimmetler çıkmış. Şimdi suç teşkil etmeyenlerin, sorumluların idari ve mali yükümlülükten kurtarılması diye bir yasal düzenleme yapıyoruz. Bu gerekçeler de çok tutarlı gerekçeler değil değerli arkadaşlar. Ha, diyorsunuz ki: "Daha ucuza mal etmek için, daha ucuz olduğu için hizmet alımı yoluyla yapmış." Halbuki yasa devlet memurlarıyla ilgili diyor ki: Çocukları için kreş açar, bunlar için şu kadar ödeme yapar. Bunlar açık açık yazılmış. Bu suçu işleyenler -zimmet çıkmayacak, netice itibarıyla ceza çıkmayacak- bunların hepsini bile bile yapmışlar. Ha, bunlardan ille de bu şey alınsın, bu maddeyi şey yapmayalım, çıkarmayalım anlamında söylemiyorum. Bu çok açık ve sadece bu konuda yapılmıyor bu iş, birçok konuda yapılıyor ve sadece maliyetin düşük olmasından filan da kaynaklanmıyor, başka sebeplerden dolayı da imkânlar olmasına rağmen hizmet alımı yoluyla birçok şeyler yapılıyor. Nitekim, şu meşhur hâlâ çözemediğimiz, tartıştığımız taşeronluk, bizim "kölelik sistemi" dediğimiz sistem de biraz da böyle çıktı, belediyelerde özellikle ama başka kuruluşlarda da... Maliyeti çok fazla yani devletin çalıştırdığı elemanın maliyeti çok fazla, dolayısıyla biz bu işi hizmet alımı yoluyla yapalım, işte devlet memuru ya da işçisiyle ilgili taşıyacağımız sorumlulukların hiçbirini taşımayalım. Neticede, köleliğe kadar gitti.

Şimdi, elimde Sayıştay kararlarından bir tanesi var. Orada bir de azınlık oyu var, azınlık görüşü var değerli arkadaşlarım, siz çok daha iyi bilirsiniz. "Her ne kadar böyle olsa bile" diyor, başka bir şeye dayanarak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 'Kapsam ve istisnalar' başlıklı 2'nci maddesinin birinci fıkrasında "Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu iş yerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır." denilmektedir ve devam ediyor: "Bu Kanun gereği kamu personelinin çocuklarına devlet bakımevi, kreş açmak zorundadır. Dolayısıyla bu hizmeti vermek zorundadır. Dolayısıyla bu ödenen paraları da ödeyebilir." diye bir azınlık görüşü de yazılmış buraya yani başka kanunlarda bu düzenleniyor.

Bütün bunların anlamı şu, değerli arkadaşlarım: Yani biz burada böyle bir düzenleme yapmakla fazla bir şeyi halletmiyoruz yani. İşte bu zimmet suçu işlemiş olanları, işte zimmet çıkmış olan insanları bu parasal, idari ve mali şeylerden kurtarıyoruz ama problem duruyor. Bu Sayıştay kararından sonra çocuklara kreş açılmıyor ya da "Kreş açılmıyor." demeyelim, kreş hizmeti verilmiyor...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Cesaret edemezler.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Cesaret de edemiyorlar, verilmiyor. Halbuki bugün baştan beri konuştuğumuz bir problemle karşı karşıyayız değerli arkadaşlarım. Biz, yumurta ağza geldiği zaman hemen bir tedbir alıyoruz, burada bir kanun çıkarıyoruz... Yani bir taraftan da geçen, bir haber vardı saray kaynaklı: "Meclisi yasa fabrikası olmaktan kurtaracağız." Eyvallah, sağ ol saray, bizi yasa fabrikası olmaktan kurtarıyorsun. Ama bu ne arkadaşlar ya? Eğer bir şey yapılacaksa Hükûmet, kimse, kim getiriyorsa, otursun bu konularla ilgili problem nedir, bu problemi ele alalım, hangi yasada hangi değişiklikler yapılacaksa bunlar yapılsın ve bütün bu problemler ortadan kalksın. Yoksa, yarım yapsa başka zimmet çıkacak; yapmasa başka kanuna aykırı hareket ediyor. Yani iş sağlığı güvenliğiyle ilgili bu düzenlemeye de aykırı hareket ediyor. Bu düzenlemeye göre de uluslararası anlaşmalar da böyle bir yükümlülük veriyor. Neticede, bir şekilde halledecek. Bütçesi imkân vermiyor, açamıyor. Ne yapacağız şimdi?

Dolayısıyla, Sayın Vekilim, siz Hükûmetten alıyorsunuz ya da siz böyle konularla ilgileniyorsunuz, ayrı bir şey hazırlayın. Bu maddeyle ilgili gerçekten oturalım, üç dört tane şeyde değişiklik yapılacak, o değişiklikleri yapalım, bu geçici maddeden önceki maddede değişiklik yapalım ve belediyeleri bu sıkıntıdan kurtaralım veyahut da diyelim ki "Hayır, sen açacaksın." O zaman, bu zimmetleri de ödesinler. "Hayır, sen şu kadar şeyi çalıştırıyorsan kreş açmak zorundasın." Zaten düzenleme öyle. Bunu diyelim ve kurtulalım. Yoksa palyatif bir şey, şimdiye kadar olanları cezadan kurtarıyoruz. Sonra?

Teşekkür ederim.