GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, ben de bir önceki maddeye dönecektim.

BAŞKAN - Fark etmez, buyurun efendim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Mümkün mü?

BAŞKAN - Mümkün tabii, her şey mümkün.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam.

Sayın Başkan, inanın, bu kadar önemli bir maddeyi birkaç dakika içinde geçirdiniz ve yeni vâkıf olmaya çalışıyoruz. Bunun bir hesabı kitabı yapıldı mı? Kim yaptıysa bir hesabını versin. Yani üç ayda, şimdi, işçinin ücreti, sigorta primi ve vergisini toplayalım. Kaç para yapıyor, birisi söylesin lütfen. bir asgari ücretlinin toplam maliyeti kaç para?

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - 2.550 lira.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır. Olur mu? Sigorta primini de koy üzerine.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Hepsi işte.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, vergisini de koyun, muhtasarını koyun, işveren primini de koyun.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - 2.850 civarında herhâlde.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 2.800 küsur.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hatta, "Üç ay boyunca bütün bu masrafı karşılıyoruz." diyoruz, değil mi? Yani "Yaklaşık 8.500 TL'yi, doğrudan işverenin bütün vergilerinden düşeceğiz." diyoruz her bir işçi için. Sonra işveren bu işçiyi...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - "Düşeceğim." demiyor, "Ben ödeyeceğim." diyor...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani mahsup edeceğim...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - "Ücreti de ben ödeyeceğim, vergisini de, primini de ben ödeyeceğim."

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok, mahsup edecek yani borçlarından.

BAŞKAN - Borçtan mahsup edecek.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - O da borçlanacak, mahsup edecek. Ne gerek var?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Mahsup edecek yani diğer işçilerin primlerinden mahsup edecek.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Sonra onu dokuz ay çalıştıracak.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sonra altı ay daha çalıştıracak. Peki, altı ay daha bu işçiyi çalıştırmış gösterirse işveren ne olur? Yani çalıştırmazsa, maaş vermezse, çalıştırmış gösterirse? İşverenin harcaması kaç para olur?

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - 6 bine yakın.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, 6 bin olmaz, 5 bin küsur lira olur. Her bir işçi başına bedavadan 3.500 lira işçi işverene yani suistimal yaparsa... Buradan ilan ediyorum, bu maddeyi kabul ettiniz ya arkadaşlar.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Suç.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, suç değil. Amca oğlunu, hala oğlunu, Sayın Cumhurbaşkanı teyze oğlunu müdür yapıyor, şu oluyor ya, siz de yazın, hala oğlu, amca oğlu, bütün aşireti yazın...

BAŞKAN - Hayda! Sayın Paylan yani...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, şunu söyleyeceğim... Öyle oluyor, ben de yapacağım, amca oğlu, teyze oğlu, şu, bu yaz...

BAŞKAN - Sayın Paylan, yani bu nasıl bir ifade?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama öyle, teyze oğlunu müdür yapmış.

BAŞKAN - Hiç yakışmıyor size.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Neyse siz de emmi oğlunuzu yaptırırsınız.

CAVİT ARI (Antalya) - Doğruyu söylemek suç mu Başkanım? Doğruyu söylüyor.

BAŞKAN - Neyse ya...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Mesele şu: Şimdi, 100 akrabanızı yazın iş yerine, her bir işçi başına 3.500 lira avantaj sağlıyorsunuz, hiç çalıştırmayın, devletten 350 bin lira bedavadan para alacak.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Kontrol edecek.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kim kontrol edecek arkadaşlar, kim kontrol edecek?

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - İŞKUR denetliyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kim kontrol edecek?

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Ben çalıştırdım, İŞKUR denetliyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İşsizin parasını peşkeş çekmiş olacaksınız siz işverene.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - İŞKUR denetliyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Böyle bir şey olamaz. Denetim menetim yok arkadaşlar, yok. İŞKUR'a sordum, denetleyebildiği iş yeri oranı yüzde 1 bile değil arkadaşlar. Bakın, denetleyebildiği rakamları açıkladı, "Yüzde 1'i bile denetleyemiyorum." dedi. Böyle bir şey olabilir mi ya, böyle bir şeye nasıl yol verirsiniz arkadaşlar?

Biz "Yapmayın." dedikçe fazlasını yapıyorsunuz. Hani sigorta primi dediniz, işveren payı dediniz, ya bir de maaşını veriyorsunuz. Ve bunu nereden veriyorsunuz? Bütçeden değil, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan veriyorsunuz arkadaşlar, bir hesap yapalım ya. Ya, bunun ne kadar kötüye kullanılabileceğini siz düşünün, bakın, böyle ekonomik kriz şartlarında ne kadar kötüye kullanılabileceğini düşünün. Gerçi siz getirmediniz, artık bunlar ilave maddeler ama size yüklenmeyeceğiz. Bunların ne kadar kötüye kullanılabileceğini düşünün.

Sayın Yaşar Bey, gerçekten bu imza tarihe geçecek, onu söyleyeyim yani.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hayırlı olsun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, bu gerçekten bir skandal, böyle bir şey kabul edilemez. Daha üstüne bir de işverenlerin sırtlarına masaj yapın isterseniz ya, böyle bir şey olur mu ya? Ya, işsizin parasıyla işsizin maaşını verdiriyorsunuz ve her türlü suistimale açık bir madde var ortada. Ya, bunun hesabını, kitabını yapın. Bir alt sınır yok, bir üst sınır yok. Yani diyelim ki 10 işçi çalıştırana "Bir işçiye daha..." demiyorsunuz. Bir işçi çalıştırıyorsa 10 işçi daha alıyorsa ne olacak? Hadi, buyurun hesabı yapalım.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Dokuz ay daha çalıştıracak.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, öyle değil, borcu da yok. Parayı nasıl ödeyeceksiniz? Bir işçi çalıştırıyorum ben, 20 tane daha işçi aldım. Neyden mahsup edeceksiniz, nasıl ödeyeceksiniz? Hadi hesabını yapalım. 100 işçi daha aldım 1 işçi çalıştırırken, borcum da yok. Nasıl ödeyeceksiniz, neyden mahsup edeceksiniz? Ya, bin türlü hesap... Ya, arkadaşlar, bunu gerçekten hesap edelim, bunun hesabını kitabını iyi yapalım, getirisini götürüsünü iyi yapalım.

Yani seçim için... Yani şu 31 Mart nelere kadirmiş ya. Ne panikli adımlar atıyorsunuz ya. Anketler kötü gittikçe gerçekten panik hâlinde adımlar atıyorsunuz.