| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Kapadokya Alanı Hakkında Kanun Teklifi (2/1811) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 10 .05.2019 |
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Başkanım, teşekkür ediyorum.
Öncelikle, ben de bir Nevşehir Milletvekili olarak Nevşehir Belediye Başkanının açıklamasını en hafif deyimiyle, şık ve doğru bulmuyorum. Neden şık ve doğru bulmuyorum? Sanatçının görevi, muhalif olmaktır, aykırı şeyler söyleyebilmektir ve bu söylediğinden dolayı da üzerinde psikolojik baskının oluşmaması gerekir. Gelişmiş bütün ülkelere baktığınız zaman, sanatçıların her biri iktidarın yanında olmak zorunda kendilerini hissetmezler. Mesela, sahadan bir örnek vereyim size: Ozan Arif; Ozan Arif'in çok güzel, çok da beğendiğim bir şiiri var. Ben sol kökenli bir insanım, kendisi de sağ kökenli bir insan. "Dış Güçler" diye bir şiiri var. Ben belediye başkanı olsam mesela CHP'den onu çağırır, okuttururdum; hiçbir mahzuru yok.
Şimdi, bunun şöyle bir mahzuru var: Belediye Başkanı tabii ki açıklayabilir ama Kapadokya bölgesi turizm bölgesi olduğu için zaman zaman oraya sanatçılar davet edilir, oraya işadamları sanatçıları davet eder. Fakat bu psikolojik baskı üzerine bunların davet edilmemesi gibi, edilmez demiyorum, edilmemesi gibi bir sorunla da karşı karşıya kalabiliriz. Bunu böylelikle bitireyim.
Bu Kapadokya bölgesindeki alanla ilgili yapılan çalışmayı doğru buluyorum bir Nevşehir Milletvekili olarak, o bölgenin milletvekili olarak. Gerekçelerini doğru buluyorum ama eksikliklerini de belirtmek isterim.
Şimdi, burada diğer konuşmacı arkadaşların hemen hemen hepsi "Kurulacak kurulda kimler olacak? Bu, net değil." dediler, bence de doğru söylüyorlar, değiller.
İkincisi; Bakan Yardımcısı olarak yerel yönetimlerden kişilerin olacağını söylediniz ama ben size şimdi belgeler göstereceğim olacak mı olmayacak mı? Yine burada, oranın halkından kim olacak olmayacak; o konuda da size belgeler göstereceğim.
Şimdi, bakın, 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararname Taslağı. Bilmiyorum, sizde var mı Sayın Bakan Yardımcım? Adını bir daha okuyayım: 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararname Taslağı; kararname numarası yazılmamış.
Şimdi, burada Başkanlık teşkilatı sayılmış. Sizin bilginiz yok herhâlde?
"Başkanlık; başkan, idare ve teknik başkan yardımcıları ve hizmet birimlerinden oluşur.
Başkanlığın en üst yöneticisi olan başkan, başkanlığın genel yönetim ve temsilinden sorumludur.
Başkan, Nevşehir Valisidir."
KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - Bilgim var.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Ama "Bilgimiz yok." dedin. Okuyacağım şimdi, sizin söylediklerinizle ters düşüyor, bitireyim.
"Başkan, bu bölüm ve diğer mevzuatta kendisine verilen yetki ve görevleri Bakana karşı sorumlu olarak kullanır ve yerine getirir. Bakan, başkanlık hizmetlerinin mevzuat ve hükümlerini başkanlığın amaç ve politikalarına, strateji planına uygun olarak düzenler ve yürütür. Bu amaçla başkanlık birimlerine gereken emirleri verir, bunların uygulanmasını gözetir ve sağlar.
Bu bölümde verilen görevlerin yerine getirilmesinde başkana yardımcı olarak üzere 1 idari ve 1 de teknik olmak üzere başkan yardımcıları atanır. Başkan yardımcıları bu görevlerinin yerine getirilmesinde başkana karşı sorumludur. Başkan yardımcılarının en az dört yıllık eğitim veren yükseköğretim kurumlarından veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun, mesleki açıdan yeterli bilgi ve deneyime sahip, kamuda veya özel sektörde en az on yıl çalışmış olanlar arasından Bakanlığın teklifi üzerine Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle atanır.
Teknik başkan yardımcısının atanmasında ayrıca ülkemizin tarihî ve kültürel değerleri ile doğal dokusunun korunması, yaşatılması..." Saymış, saymış; onları geçiyorum. "Başkanlığın hizmet birimleri şunlardır: Alan planlama ve uygulama grup başkanlığı, alan planlama tanıtım başkanlığı, personel ve hukuk müşavirliği."
Şimdi, burada yerel yönetimden kimse yok yani ne belediyelerden temsilciler var, ne Nevşehir'de -bizim milletvekili arkadaşlarımız bilir- KAPTİD diye bizim bir kuruluşumuz var, yine bilirsiniz turizm kuruluşları var, bu kuruluşlardan temsilcilerin olacağına dair burada hiçbir isimden bahsedilmemiş. Bunun düzeltilmesi gerektiğine inanıyorum. Benim yaptığım bu konuşmalar, eleştiriler bu yasada değişiklik yapıldıktan sonra Meclise getirilsin diyedir yoksa genel olarak Nevşehir'in böyle bir yasaya, alanla ilgili bir çalışmaya ihtiyacı vardı, doğru da buluyorum ama bu eksikliklerin de giderildikten sonra yani yerel insanların da buraya katkısının sağlanması gerekir.
Yine, neden biz bunu Cumhurbaşkanlığı kararnamesine bırakıyoruz, onu da anlamıyorum. Mademki kanun geçecek, kanun uygulanacak, biz bunu Cumhurbaşkanlığı kararnamesine bırakmak yerine Sayın Başkanım, biz bu kanunda bunları belirtelim. Kimlerden oluşur? Mesela kararnamenin ben size taslağını getirdim, bu taslakta yerelle ilgili kimse yok. Biz bunu burada tartışalım, Komisyonda görüşelim. Mesela oradan, turizmcilerden...
BAŞKAN - Taslağı nereden elde ettiniz yani böyle bir...
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Yönetmelik taslağı bu.
BAŞKAN - Yani farazi bir şey üzerinde konuşuyoruz. Şu an bir kanun çıkmadı, kanun çıktıktan sonra olacak bir şey bu. Yani nereden aldıysanız...
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - İşte olmadan önce...
BAŞKAN - Kim yani, ne bu yani...
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Anlatayım size.
BAŞKAN - Ama bu bir belge değil ki, siz şimdi niye birden...
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Cevabını vereyim inşallah. Ben size elime geçen belgeyi söylüyorum.
BAŞKAN - Ama elinize geçen belge doğru bir belge mi, sağlıklı bir belge mi yani şimdi?
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Belgeyi de anlatacağım. Bu belge turizmci arkadaşlara gönderilmiş, onların görüşü sorulmuş, turizmci arkadaşlardan da ben aldım yani belge istiyorsanız bu.
YILDIRIM KAYA (Ankara) - Haksızlıkların böyle yapıldığını biliyoruz Sayın Başkan, "Nereden aldınız?" diye soruyorsunuz.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Şimdi bir şey anlatayım Başkanım, ben anlatırım, anlatırım.
BAŞKAN - Ama şimdi bakın, biz kanunu çıkarmadık ki. Kanunu zaten...
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Bakın, ben bunu niye okudum biliyor musunuz?
YILDIRIM KAYA (Ankara) - Yani "Nereden aldı" diye soruyor.
BAŞKAN - Şimdi, olmayan bir şey üzerine konuşuyoruz Sayın Kaya, olmayan bir şey üzerinde konuşuyoruz yani.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Sayın Başkanım, şimdi bir taslak var önümde, ben bu taslağı okuyorum. Bu taslak da turizmci arkadaşlarımıza gönderilmiş, arkadaşlarımızın görüşü sorulmuş. Bana gönderdiler milletvekili olarak, dediler ki: "Biz burada yokuz. Bizim burada olmadığımızı Komisyonda anlatırsanız seviniriz. Oradaki Komisyon ya da Başkanlıktaki arkadaşlar sizin söylemenize inanmayabilirler ama siz bunu Cumhurbaşkanlığından teyit ettirebilirsiniz, sizin elinizde böyle bir yetki var."
BAŞKAN - Bir dakikanızı alabilir miyim?
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Tabii.
BAŞKAN - Böyle bir şey var mı Sayın Alpaslan? Lütfen bir açıklama getirir misin.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - Şöyle Başkanım: Burada biraz önce de ifade edildiği gibi, bu kanun düşüncesi, Kapadokya Alan Başkanlığının ve bu alanın korunmasıyla ilgili düşünce ta uzun yıllar, Tınaz Titiz Bakanımız, Fikri Sağlar Bakanımız, Erkan Mumcu Bakanımız zamanından beri düşünülen, o zamanlar belli çalışmaları olan ve günümüzde de, dört yıl önce de bizim, Nevşehir milletvekillerimizin de çalışmaya başladığı, uzunca yıllardır düşünülen bir düşünce. Amaç da buradaki kültürel, tarihî alanların korunması. Biz bu çalışmayı yaparken de arkadaşlarımızla, sektörle, kültür birimleriyle, tüm alanlarla, tüm yasalarımızla Bakanlık olarak çalışırken bir sürü fikir teatisi, bir sürü çalışma yapıyoruz. Bu çerçevede de bu Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenecek alanlarla ilgili de birtakım çalışmalarımız oldu.
Ben milletvekilimizin ifade ettiği hususların olması gerektiğini söylüyorum, onun o şekilde olması lazım. Niye? "Orada yerelden veya Nevşehir'den kimse olmuyor." ifadesi tam doğru değil. Şöyle: Bu, bir idari birim. Zaten orada bizim Bakanlık olarak Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Bölge Müdürlüğümüz var. Bölge Müdürlüğünde bir belediye temsilcisi yok diye veya işte, oradaki bir müzede belediyenin bir temsilcisi yok diye "Yerelden kimse yok." nasıl denilmezse bu Alan Başkanlığı dediğimiz birim yöneticileri devlet memuru statüsünde görev yapacak ve kendileri, komisyon tarafından alınmış, onaylanmış plan kararlarının hayata geçirilmesinde çalışacak memur arkadaşlar. Dolayısıyla, bizim söylediğimiz komisyonun oluşumunda... O kararname taslağına da bakarsa milletvekilimiz görecektir, o komisyonun taslağı da vardır.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Yani sizin de bilginiz var bundan, öyle anlaşılıyor.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - Var. Sayın Vekilim, komisyon taslağına bakarsanız -son hâli değil o, belki daha güncellenecek, ilgililerle çalışacağız ama- orada Kültür Varlıklarını Koruma Kuruluna atanacak üyeler, artı Millî Parklar, artı Tabiat Varlıkları Kurulu, artı belediyelerin temsilcilerinin olacağını görürsünüz.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Sayın Bakan Yardımcım, ben okudum onları, bilgim yok değil, okudum.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - Dolayısıyla, şunu demek istiyorum Sayın Vekilim. Valinin başkanı olacağı bu Alan Başkanlığı dediğimiz idari bir birim. Dolayısıyla, bunlar memurlardan oluşuyor. Bir memurun yani belediyenin bir temsilcisi olsun demek neyse... Burada esas olan, yetkili olan komisyon. Komisyonun aldığı kararları uygulayacak olan Alan Başkanlığı birimi memurlardan oluşuyor. Dolayısıyla, bir belediyenin temsilcisi veya yerelden veya turizmcilerin bir temsilcisi... Yani nasıl ki bir müzede, bir kurul müdürlüğünde olmazsa, burada da olacak değil. Valiyi öngörmemizin sebebi...
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Ya, somut soruyorum, bu taslaktan haberiniz var mı yok mu?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - "Var." dedim ya Sayın Vekilim.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Bitti. Ama Başkan bana dedi ki: "Hayalî bir şeyden konuşuyorsunuz."
KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - "Hayalî" derken resmî bir şey değil Sayın Vekilim.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Şimdi hayali bir şeyden mi konuşuyorum, gerçek bir şeyden mi konuşuyorum, ben bunu öğrenmek istiyorum. Başkanım, hayalî bir şey olmadığı anlaşılmış mıdır?
BAŞKAN - Devam edebilirsiniz.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Ha, meselenin özeti bu. Bu tutanaklara geçti.
BAŞKAN - Ama yani son hâli olmadığı konusunda...
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Evet, şimdi anlatacağım. Zaten benim burada hedeflediğimi baştan yine söylüyorum, yine söylüyorum bir Nevşehir Milletvekili olarak, böyle bir tasarıya ihtiyacımız var ve doğrudur ancak demin Bakan Yardımcım dedi ki: "Biz bunu milletvekilleriyle tartışıyoruz." Ben de Nevşehir'in milletvekiliyim, benim bu taslaktan haberim neden olmuyor? Yani ben burada katkı sunamaz mıyım? Yani illa muhalefet vekili oldum diye her şeye muhalefet mi olacağım? Ben söyledim, gerekçesi çok doğru bir gerekçe, haklı bir gerekçe, böyle bir yasaya ihtiyacımız var ama böyle değil, maddelerde değişiklik yapmamız lazım. Şimdi Cumhurbaşkanlığı bu taslağı hazırlıyor, ben haricen elden edeceğime yere siz bana gönderebilirdiniz. Sağ olsun, Mustafa Bey bana bundan üç ay önce dedi ki: "Böyle böyle bir çalışmamız var Bakanlık olarak, Bakan Başkan Bey'le de görüştüm, muhalefet milletvekillerine de bu taslağı verelim, baksın, kendisi de bize muhalif olduğu konular varsa onları da söylesin." dedi. Ben de kendisine teşekkür ettim. "Evet, ben size yardımcı olayım, eleştireceğim yanlar varsa onları söyleyeyim." dedim. Ama altı ay sonra, hiçbir milletvekili arkadaşımdan değil, Komisyondan değil, haricen bir şekilde ben bunu Kapadokya bölgesinde yaşayan turizmci arkadaşlarımdan öğrendim. Beni üzen bu. Yani ben Kapadokya'nın, Nevşehir'in Milletvekiliyim, ben oranın gözümüz gibi korunması gerektiğine inananlardanım ama sanki gizli bir şey yapıyormuşuz gibi, sanki yasa dışı bir şey yapıyormuşuz gibi çalışmalar yapıp sonradan da Komisyonda gelip... Başkanım, üzülerek söylüyorum, siz bana dediniz ki: "Hayalî bir şeyden bahsediyorsunuz." Keşke hayalî bir şeyden bahsedip bahsetmediğimi Bakan Yardımcısına sorsaydınız, ondan bir cevap alsaydınız da öyle deseydiniz.
BAŞKAN - Yani kesinleşmiş, resmiyete binmiş bir şey yok, onu demek istiyorum.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Başkanım, kesinleşmiş bir şeyi biz burada tartışamayız.
BAŞKAN - Yani biz burada resmiyete binmemiş bir şey üzerinde konuşuyoruz, biraz afaki oluyor, onu demek istedim.
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) - Sayın Başkanım, kesinleşmiş maddeler üzerinde zaten Komisyon tartışamaz. Komisyonun görevi, kesinleşmemiş maddeler üzerinde tartışmak, eksikliklerini ortaya koymak, düzelecek yerler varsa düzeltmek, bunu Meclise o şekilde indirmek. Bizim amacımız bu. Birbirimizi burada itham ederek bir yere varamayız. Benim amacım, hedefim belli, net, şunu diyorum: Bu yasa geçmelidir, ihtiyaç vardır, gerekçesi gerçekten son derece düzgündür, hazırlayan arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum ama maddede yanlışlıklar var, bu yanlışlıkların giderilmesi lazım.
Şimdi burada Ankara'da oturanlar olarak ben size örnek vereyim: Sayın Bakan Yardımcım bilir. Avanos'ta bizim 18 tane eskiden kalma evlerimiz var. Şimdi, siz burada bunu bilemeyebilirsiniz ama yereldeki belediye başkanımız ya da oradaki yerel yöneticilerimiz bunu bilir. Şimdi, KAPTİD'de başkan olan arkadaşlarımızın mesela Ürgüp'te yaptıkları bir yer var. Ne kadar biliyor musunuz günlüğü? 150 dolardan başlıyor bir günlük, 150 eurodan 1.500 euroya kadar fiyatları var. Şimdi oradaki insanlar bunu bildiği için, nasıl değerlendirileceğini, nerede çalışma yapacağımızı da bilirler. Bizim muhalefete ihtiyacımız var, muhalif de olsunlar, bizi eleştirsinler, muhalefet yapsınlar, farklı belediyeden olsunlar. Önemli olan doğruyu, güzeli bulalım diyorum.
Teşekkür ediyorum.