DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben biraz daha ileriye taşıyacağım. Yani işin raporlanması bir boyutu, yüz yüze görüşme, bu başka bir boyutu. Bir de aslında, burada temel hedeflerden biri, bizim kurduğumuz Komisyonla Türkiye'de Türkiye Büyük Millet Meclisinin hayvan hakları konusunda bir çalışma yaptığı inancını, toplum nezdinde bunun kabul görmesini sağlamak ve bu doğrultuda da bir çalışma yapıldığını da belirli bir rüzgârı yaratarak bu anlayışı daha yaygın kılmak.

Bu bakımdan, aslında, bize gelecek raporların ne kadar sağlıklı geleceği de bir soru işareti. Özellikle, mahallî idarelerde, yerel yönetimlerde belediyelerin barınaklar konusunda, hayvan hakları konusunda, canlı hakları konusunda pek çok ihlalde bulunduğunu biliyoruz. Biz kendilerinden rapor da istesek onlar belki mevzuata uygun raporlar gönderme eğiliminde olacaklar ama gerçek hayattaki karşılığı hayvanların eziyet gördüğü bir cezaevi gibi diyeyim, bir ortamda tutuldukları bir uygulama olacak. O nedenle, bizim yerinde denetim yapıp yapmayacağımızı bence netleştirmemiz gerekli. Bu konu gerçeği ortaya çıkarmak bakımından önemli. Biz masa başında da çalışsak vekilimizin dediği raporları almak şeklinde veya yüz yüze görüşmeler de yapsak, yerinde denetim de yapsak temel amacımız, ne tip bir gerçekle karşı karşıya olduğumuzu anlamak önce. Bunu anlayacağız, tespit edeceğiz ve sonra da bunun için bir çözüm önerisi getireceğiz. Ümit ediyoruz ki tabii, bizim Komisyon olarak getireceğimiz öneri Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda da kabul görür ve yasalaşır. Eğer biz kabul görmeyecek bir öneriyi ortaya koyarsak tüm bu yapılan çalışmalar, Türkiye'de yaratabileceğimiz rüzgâr da maalesef bir hayal kırıklığına dönüşür. O yüzden, temel odağı gerçeği merkeze alarak onun etrafından kalmaya çalışmak gayretiyle yapmamızda fayda var. O nedenle, rapor konusunda, evet, raporlar önemli gerçekten, belki çok az kişiyi küstürmek bakımından da önemli olabilir ama sadece raporla bu iş yapılabilse bizim de komisyonlar dışında, burada yaptığımız toplantılar dışında bir Meclis Genel Kurulundaki kürsüye ihtiyacımız olmaz. Bu da önemli çünkü bizim bu Araştırma Komisyonuyla birlikte Türkiye'de bu konunun üzerine yoğunlaşan bir enerjiyi yönetebilmemiz gerekli, eğer yönetebilirsek sonucu da istediğimiz gibi alma ihtimalimiz artar; eğer zaten yönetemezsek veya o enerjiyi ortaya çıkaramazsak, insanlar bazen feveran etmezse, kimi küsmezse, tepki göstermezse, herkes sadece bizim burada belirleyeceğimiz önerilere tabi kalma durumunda olursa bu çok sağlıklı bir sürece de işaret etmez. Çünkü ben mühendisim, burada avukat arkadaşlarımız var, veterinerlik geçmişi olan arkadaşlarımız var, biyolog, akademisyen, vekil arkadaşlarımız var ama toplamımız bu konunun her şeyi değil, o eksik yanları tamamlayacak kadar görüşme yapmak durumundayız. Konunun mutlaka bilmediğimiz yanları var, bizim de hepimizin onu daha iyi kavramamız gerekli. Bu bakımdan, ben özellikle yerinde denetim noktasında, pilot belediyeler de olabilir veya tüm belediyelerden -üç ay, artı bir ay da sanırım uzatmalı, dört aylık bir süremiz var- en hızlı şekilde onlardan hayvan barınakları konusunda ne yaptıkları doğrultusunda rapor talep etmeli, bu raporun, talebin altına da bu Komisyonun yerinde denetim yapabileceğine işaret etmeliyiz ki sağlıklı ve doğru raporları bize versinler. Daha sonra da önce bu Komisyonun üyelerinden başlamak üzere, özellikle hassasiyet gösterdikleri, böyle ihlallerin yoğunlaştığı noktalar varsa -bunu söylerken üzülüyorum ama böyle ifadece edeceğim- cezaevlerini ziyaret eden komisyonlar var, aynı onlar gibi giderek bu sesini duyuramayan canlı dostlarımızı buralarda ziyaret etme fırsatımız olsun diyorum.