| Komisyon Adı | : | (10 / 38, 466, 494, 536, 978, 983, 984) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | Komisyonun çalışma takvimi ile Komisyonda görevlendirilecek uzmanların belirlenmesine ve Komisyona davet edileceklerin tespitine ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 15 .05.2019 |
BAŞKAN - Geçen toplantımızda çarşamba günleri toplanmamızın uygun olacağına dair bir prensip kararı aldık ama o toplantıda bulunmayan arkadaşlarımızın farklı bir önerisi olursa onu da gözden geçiririz. Ama gördüğüm kadarıyla hemen hemen bütün gruplar için de çarşamba en rahat gün gibi görünüyor Komisyon toplantıları açısından.
Bir de, biz Meclis Başkanlığı şeyiyle Genel Kurul çalışmaları sırasında da çalışma yapabileceğiz inşallah.
Şimdi, bugünkü gündemimizi daha önce sizlere gönderdik zannediyorum ama bir kere daha paylaşalım. Bugünkü gündemimiz: Komisyon çalışma takvimini görüşeceğiz. Sonra, Komisyon raporunun yazımında görevlendirilecek uzmanları belirleyeceğiz. Sonra, Komisyonda dinlenmek üzere davet edilecek kişi ve kurumları tespit edeceğiz. Tabii, bütün bunların hepsini bugün bitirmek zorunda değiliz yani gerek yazımda görevlendirilecek uzman gerek dinlenilecek yetkili kurum temsilcileri veya uzmanları. Belki A kurumunu dinlediğimiz zaman demek ki B'yi de mutlaka dinlememiz gerekir, oraya birtakım atıflar olabilir, onların da katılacağı veya katılmayacağı şeyler olabilir; onun için, bu biraz önü açık bir liste olur. Yani biz "Şu kadar kişiyle görüşeceğiz, şu kadar kurumla görüşeceğiz." deyip kapatmayacağız, kapatmamız da doğru olmaz zaten çünkü doğurgan bir süreç bu. Her dinlediğimiz kurum temsilcisi veya uzman bize bir başka yeri işaret edebilir, onları da ekleyeceğiz.
Şimdi, arkadaşlarımız bildiğim kadarıyla ve Pervin Hanım'ın önündeki ciddi hazırlıktan da gördüğüm kadarıyla bugün bazı kurum ve uzman önerilerinde bulunacaklar. Onun için, takvim görüşmesiyle ilgili, Mayıs ayı takvimimiz şöyle... Sizlere de dağıtıldı mı bu? Ben okuyayım, size dağıtacağız ayrıca.
Şimdi, 1'inci hafta: Başkan Divanı seçimi. Onu yaptık.
2'nci hafta yani bugünkü toplantımız: Dediğim gibi, Komisyon çalışma programının belirlenmesi, uzmanların belirlenmesi. Dinlenecek kamu kurumlarını, sivil toplum kuruluşlarını, meslek örgütlerini, üniversiteleri, akademisyenleri ve diğer ilgili kişileri tespit edeceğiz. Ama dediğim gibi, geçen hafta Başkanlık Divanını oluşturduk, bu hafta da gündemi konuşuyoruz.
3'üncü hafta yani önümüzdeki hafta Sağlık Bakanlığı -bizim konumuzla çok doğrudan ilgili, en ilgili Bakanlıklardan biri olduğu için, kamu kurumlarından biri olduğu için onu başa aldı arkadaşlarımız, bence doğru bir şey- onun ilgili birimi daha doğrusu, Türkiye Yeşilay Cemiyeti... Biliyorsunuz Yeşilayın bu bağımlılıkla mücadele konusunda çok eskilere giden ciddi bir birikimi, çalışması var. Sadece uyuşturucuyla, bildiğimiz klasik manada uyuşturucuyla mücadele değil, aynı zamanda son yıllarda teknoloji bağımlılığıyla mücadele konusunda da Yeşilayın gerek ulusal gerek uluslararası pek çok çalışması oldu. Zannediyorum Pervin Hanım onlardan da bize bahsedecektir. Dolayısıyla, önümüzdeki hafta dinleyeceğimiz kurumlardan biri de Türkiye Yeşilay Cemiyeti. Bir de Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Üretim Teknolojileri Eğitim Bölümünden Doçent Doktor Mehmet Barış Horzum'u dinleyelim diyoruz. Mehmet Barış Horzum'u ilköğretim öğrencilerinin internet bağımlılığı ve ailelerin internet tutumuyla ilgili bir çalışması olduğu için, hani işin, bu sorunsalın en azından terminolojisine en rahat giriş yapabileceğimiz bir akademisyen olduğu için önerdik ama sizlerin de önerileriyle bu listeyi dönüştürebiliriz, geliştirebiliriz. Bunları yapalım dedik.
4'üncü hafta Millî Eğitim Bakanlığını, Millî Eğitim Bakanlığının ilgili biriminden uzmanları davet edelim diye düşündük. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Dâhiliye Tıp Bilimleri Bölümü Psikiyatri Ana Bilim Dalından Doçent Doktor Özden Arısoy'u dinleyelim ve bir de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından... Özden Arısoy'un, Bolu'dan gelecek olan hocamızın İnternet Bağımlılığı ve Tedavisi konulu bir şeyi var psikiyatri ve güncel yaklaşımlar derlemesinde, 2009'da yayınlanmış; herhâlde o günden bugüne bunu daha da güncellemiştir, o da bize onları anlatır. Böylece mayıs ayını bitiriyoruz.
Haziran ayına da, 5'inci haftaya da Doçent Doktor Gül Karaçetin, Bakırköy Profesör Doktor Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi... Şimdi, Bakırköy'de Mazhar Osman Hastanesinde münhasıran teknoloji bağımlılığı gibi bir birim, bir bölüm oluşturulmuş; Gül Karaçetin de oradan gelecek buraya, bize bilgi verecek.
Şimdi, 6'ncı haftaya bir şey koymadık, Meclisin herhâlde o tarihlerde bir şekilde tatil filan şeyleri olabilir. Biliyorsunuz, İç Tüzük'e göre tatil olduğu zaman o tatil süreleri bize verilen süreden sayılmıyor yani bizim üç ay artı bir ay süremiz ama bir ay çalıştık, tatile girdik, diyelim Meclis ekimde açıldığı zaman daha iki aylık hakkımız devam ediyor, o arada dondurulmuş oluyor bizim süremiz. Dolayısıyla, haziranın 2'nci haftasına bir şey koymadık. Eğer Meclis çalışmaya devam ederse biz de devam ederiz inşallah. Yani "inşallah"ım Meclis çalışmaya devam etsin manasında değil.
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Sayın Başkanım, Meclis, kapanması dolayısıyla eğer ara verirse uzmanlar rapora, araştırmaya devam edebilir değil mi?
BAŞKAN - Gayet tabii. Biz de çalışırız. Yani şunu demek istiyorum: Burada illa birlikte oturup konuşmak veyahut toplantı yapmak zorunda değiliz ama Meclis çalışırken, belki o tarihte, o tatil döneminde biz daha verimli çalışacağız. Her birimiz kendi alanında birtakım şeyler yapabiliriz.
EROL KAVUNCU (Çorum) - Görevlendirmeler yaparız.
BAŞKAN - Tatile girmeden onu yaparız, iş bölümü yaparız, böylece tatili de...
ARZU ERDEM (İstanbul) - Malum İstanbul seçimleri Başkanım, onunla ilgili işte İstanbul milletvekilleri sahada olacak, onu da göz önünde bulundurarak görevlendirme verip orada yapmamız gereken çalışmalar ya da...
BAŞKAN - Olabilir. Zaten bizim şeyimizin büyük bir kısmı İstanbul yani neticede, orada da çalışmalarımızı sürdürürüz.
Şimdi uzman dinleme, kurum temsilcilerini dinleme meselesini biz uzman arkadaşlarla görüşürken toplantı ön hazırlığında, şunu da konuştuk, o konuda da sizin düşüncelerinizi almak isterim: Ben önce dedim ki: "Biz bunları böyle teker teker..." Her biri gelecek, bir şey anlatacak. İyi ama onunla aynı bakmayan, farklı düşünen, ona ters düşen yaklaşımlar olabilir, biz onu da içerecek biçimde çalıştaylar düzenlesek, bunların hepsini bir arada konuşsak yani filan kurumun temsilcisi topu Millî Eğitime atarken Millî Eğitim temsilcisi de orada olsa gibi veya kendi uzmanlık alanlarında farklı ekoller olabilir, yaklaşımlar olabilir, karşı görüşün de orada bulunmasında yarar olur; onun için birlikte yapalım. Arkadaşlarımız dediler ki: "Onu daha sonra yapalım yani önce bir dinleyelim, biz bir literatüre, bu konudaki yaklaşımlara, farklı şeylere Komisyon olarak iyice vâkıf olalım dolayısıyla da sonra düzenlenecek olan çalıştay türü toplantılarda biz de taraf olabiliriz artık. Yoksa biz tarafsız müşahitler gibi maç seyrederiz iki taraf veya üç taraf konuşurken. Hâlbuki o ön dinlemelerden aldığımız bilgilerle belki biz de kendimize göre bir perspektif oluşturmuş oluruz, onu çalıştaylarda biz de kendi perspektifimiz olarak yani her birimizin kendi perspektifi olarak orada savunma veya dinleme veya test etme imkânını buluruz." Bana da makul geliyor bu yaklaşım. Uygun görürseniz öyle yapalım yani önce uzmanları, kurum temsilcilerini bire bir dinleyelim ve buradan da çalıştay yaptığımız zaman kimleri davet etmemiz gerektiğine çıkabiliriz, onları da güz programında inşallah birlikte dinleriz.
Benim şimdi bunlarla ilgili söyleyebileceklerim bunlardan ibaret.