BAŞKAN - Şimdi, siz beni konuşturacaksınız, ben konuşacağım o zaman.

1987 senesinde İstanbul'da Avrupa Konseyi Eğitim Bakanları Konferansı yapıldı, iki senede bir yapılan Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin eğitim bakanları toplantısı. O sene Hasan Celal Güzel Millî Eğitim Bakanıydı, ben de danışmanıydım. Her eğitim bakanları konferansı bir ana tema üzerinden yapılır, o konferansın ana teması da enformasyon teknolojileri ve eğitim sistemleri üzerindeki etkileri idi. Biz de Türkiye raporunu hazırladık, ben ve bir grup genç akademisyen, o zaman saçları da olan genç akademisyenler olarak biz Türkiye millî raporunu hazırladık. Her ülke hazırlıyor, sonra İngilizlerin raporunu görünce dedik ki: "Ya, keşke bunu biz akıl etseydik." İngilizlerin raporunun başında şöyle bir cümle vardı: "Bu rapordaki öneriler, görüşler ve tezler dört yıl için geçerlidir." Aynı hani gıda ürünlerinin üzerindeki son kullanım tarihi gibi "Bu raporun son kullanım tarihi dört sene." diyor. Niye? Çünkü iletişim teknolojileri, enformasyon teknolojileri o kadar hızlı değişiyor ki sizin bugünkü teknoloji düzeyine bakarak geliştirdiğiniz her türlü öneri, proje, tedbir çok kısa zamanda aşılabiliyor. Şimdi, "Mavi Balina"yla ilgili... Mesela o yüksek kurulda da diğer uyuşturucu türleriyle ilgili yasal düzenlemeler konuşulurken hatırlıyorum şöyle bir şey söylendi: "İşte, internet üzerinden alışveriş yapıyorlar." Sentetik uyuşturucu üretmek için gerekli olan kimyasal bileşenleri internetten sipariş ediyorlarmış. Şimdi, biz yönetmelik yapıyoruz İçişleri Bakanlığı veya Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak, işte, şu, şu, şu maddelerin internet üzerinden pazarlanmasını engelleyici hükümler koyuyoruz ama adamın teknolojisi öyle hızla değişiyor ki adam sizin yasakladığınız o maddenin yerine onunla eş değer etkileri olabilecek başka bir sentetik şey koyuyor, bu sefer o rahatça girmeye başlıyor. Şimdi bu, üstelik somut, böyle elle tutulur maddeler üzerinde bile böylesine yapılabilirken programatik düzeyde yani internet üzerinden indirilebilmesi... Şimdi, bunu yasakladık, neye göre yasaklayacağız? Bugünkü internet teknolojisinin kullanım biçimlerine göre. Adam 50 tane arka kapı oluşturuyor.

İSMAİL KAYA (Osmaniye) - "Sarı balık" diyor, başka bir şey oluşuyor mesela.

BAŞKAN - Başka bir şey oluyor.

MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - İsim olarak değil de şey olarak...

BAŞKAN - Tabii, bunu hiçbir şey yapmayalım anlamında söylemiyorum, tabii ki bununla ilgili tedbirleri de düşünelim, kapıları mümkün olduğu kadar kapalı tutmaya... Kapıyı, pencereyi şey yapalım ama asıl arzı yasaklayacak tedbirlerden çok talebi düşürecek tedbirlerin etkili olacağını da düşünelim. Yani bir talep varsa bazen de mesela şu oluyor, adamlar bunu kendileri istiyorlarmış hatta: Yasaklandığı zaman fiyat birden artıyor, adam eskiden 100 birim satarak 100 lira kazanırken şimdi 10 birim satıp bin lira kazanmaya başlıyor çünkü "Yasak, artık bunu sen bulamazsın, ancak benden alabiliyorsun." filan diyor. Onun için asıl talebi yani çocukların, gençlerin, yetişkinlerin, bağımlılık adaylarının nasıl başka alanlara yönlendirilebileceği üzerine bizim belki...

AHMET ZENBİLCİ (Adana) - Koruyucu hekimlik gibi.

BAŞKAN - Gibi, evet.

İSMAİL KAYA (Osmaniye) - Spora yönlendirilebilir.

BAŞKAN - Ama yine dediğiniz tedbirleri almamak için bir mazeret anlamında söylemiyorum, tabii onları da yapacağız, yapalım inşallah.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Sayın Başkanım, çok özür dilerim.

Türkiye Anne, Çocuk ve Ergen Sağlığı Enstitüsü demiştik ya, Türkiye Sağlık Enstitüleri bünyesinde yer alan 7 enstitüden biriymiş, Sağlık Bakanlığı çatısı altında resmî bir kurum. Onu söyleyeyim.

Bir de az önce söylemeyi atlamışım, Serdar Kuzuloğlu, belki birçoğunuz biliyorsunuzdur, biraz medyatik de bir isim ama bu internetle ilgili, sosyal medya, internet bağımlılığıyla ilgili önemli bir isim, onunla da iletişimimiz var eğer farklı bir bakış olarak değerlendirmek istersek. Onu paylaşayım istedim.

Çok teşekkürler.

BAŞKAN - Şimdi, şu olacak anladığım kadarıyla: Birçok isim gündeme geliyor yani yarım saat falan da desek biz bunların hepsini birden peş peşe dinleme şansımız olmayabilir. O zaman belki çok hızlı bir biçimde ana çerçeveyi çizecek konuşmacıları ve kurum temsilcilerini dinledikten sonra bunların her birinin katılacağı çalıştaylarla onları toplu olarak tartıştırmak, o tartışmalardan biz bir şeyler çıkarmak yoluna gideceğiz herhâlde. Yoksa hakikaten sayılar giderek artacak. Şimdi kendi aramızdaki konuşmadan bile bu kadar uzman çıkıyorsa, onlar konuşmaya başladığı zaman kim bilir başka nerelere göndermeler yapacaklar? Onun için biz onları daha başka bir formatta birlikte dinleme yöntemini düşünmeliyiz bence.

Başka söz isteyen arkadaşımız var mı usul üzerine veya söylenenler üzerine? Yok.

Tekrar çok teşekkür ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun. inşallah çocuklarımıza, gençlerimize, dedelerimize, ninelerimize faydalı işler yapmak fırsatı olacak inşallah.

Çok teşekkür ederim.