KOMİSYON KONUŞMASI

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle Türkiye Büyük Millet Meclisinde torba kanunlardan sonra böyle bir temel kanun için Komisyonda toplanmış olmaktan dolayı memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Olması gereken budur. Her şeyi bir torbaya toplayarak, kimsenin tartışamadığı, hatta ne olup bittiğini anlayamadığı "Nasıl olsa çoğunluğumuz var." diye Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçirilen birçok kanunla karşılaşmıştık. O bakımdan, hayırlı olsun, memnuniyetle karşılıyorum.

Ancak, ifade edildiği gibi, turist sayısı, turizm geliri arttı. Bu artışları sağlayan, sektörde hizmet veren bütün firmaları, sahiplerini, yöneticilerini, çalışanlarını kutlamak istiyorum çünkü kendi başlarına bu başarıyı sağlamışlardır ama diğer taraftan bir hususa da dikkat çekmek istiyorum; turist sayısı artmıştır, turizm geliri artmıştır ama turist başına gelir azalmıştır. Bu çok önemli bir husustur, buna dikkat çekmek istiyorum.

Diğer taraftan, kanunun, getirilen değişikliklerin tümünü incelediğimiz zaman bir şey çok dikkat çekmektedir; hazine ve orman arazileri. Değerli arkadaşlar, on yedi senedir ülkemizi yöneten hükûmetlere karşı bir güven ve itimat eksikliği meydana gelmiştir. Gene burada acaba birilerine nereler peşkeş çekilecektir? Bunu düşünüyoruz, mecburen düşünüyoruz, çok örnekler yaşadık. Buna bir mekanizma getirilmesi gerekir. Öyle, işte, orman arazisini veyahut da hazine arazisini dilediğin gibi hemen devret, Bakanlık da dilediği kişilere versin. Efendim, birtakım kriterler geleceği falan söylendi ama o kriterlerin geçmiş dönemde nasıl uygulandığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Bir kişi talimat vermiştir, o bir kişinin talimatı yerine gelmiştir. Yandaş olan birilerinin menfaatleri söz konusudur, o doğrultuda kararlar verilmiştir. Bu konuda itimadımız, güvenimiz sarsılmıştır.

Aslında bunu denetim altına almak için kanunda düzenlemeler yapmak gerekir ama bunun yanında da Türkiye Büyük Millet Meclisindeki denetim azalmıştır. Sayıştay zaten devre dışı kalmıştır. Mecliste bu konularda verilen soru önergelerine zamanında cevap alınamıyor ve hatta bazen ilgisi olmayan cevaplar alınıyor. Araştırma önergeleri reddediliyor. Zaten gensoru yok, güvenoyu yok. Böyle bir Meclis, devre dışı bırakılmak istenen bir Meclis. Sayıştay da devre dışı kalınca o zaman kanunla bazı düzenlemeleri yapmak suretiyle belki kontrol altında tutmak mümkün olabilir.

Değerli arkadaşlar, turizm elbette bir anlamda tanıtımdır, çok da önemlidir ülkemizi ve milletimizi tanıtmak, bundan daha büyük bir fırsat olabilir mi? Tarihî miraslarımızı tanıtmanın yanında kültürel miraslarımızı da tanıtma mecburiyetimiz vardır. Bunun en önemlilerinden bir tanesi Türk mutfağıdır ama ne yazıktır ki bugün turistik tesislerimizin pek çoğunda Türk mutfağı temsil edilememektedir. Geçmiş dönemlerde -bazılarınız hatırlar, isimlerini vermek istemiyorum- 1-2 bakan özel genelgelerle Türk mutfağı kurulma mecburiyeti getirmişti ama nasıl işlemediğini, bu genelgelerin ortadan kalkıp kalkmadığını bilmiyorum ama otellerde Türk mutfağını temsil etme imkânını göremiyorum. Hâlbuki turistlerin en çok görmek istedikleri de elbette ki diğer kültürel değerlerin yanında mutfaktır. Üstelik Türk mutfağı dünyanın 1 numaralı mutfağıdır. Fransız mutfağı sosa dayalı, göze hitap eden bir mutfak olabilir, bazı diğer mutfaklar gösterişe önem verebilir ama Türk mutfağı hem göze hem damağa hem mideye hitap eden, dünyanın 1 numaralı mutfağıdır. Türk milletini en rahat tanıtabileceğimiz yer burasıdır. Onun için mutlaka ya teşvik edici ya mecbur edici bir düzenlemenin bu kanunda yer almasını ben istiyorum.

Geneli hakkında söyleyeceklerim bunlardan ibarettir. eğer olumlu düzenlemelerle geçmiş olursa ülke turizmine katkı sağlaması en büyük temennimizdir.

Hayırlı olsun.