| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1908) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 22 .05.2019 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Değerli arkadaşlar, yalnızca bir örnek vereceğim. Biliyorsunuz bundan birkaç ay önce Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesini kurduk, yine burada yaptık o işi. O zaman da itirazımız şuydu: Arkadaşlar, Plan ve Bütçe Komisyonu bunun yeri değil, işte Millî Eğitim Komisyonuna gitsin tartışılsın diye. Şunu eleştirdik: Nasıl ki Gaziantep Hristiyan bilim ve teknoloji üniversitesi olmazsa çünkü pozitif bilimdir bu ilahiyat fakültesi ayrı bir şeydir, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi de olmaz dedim. "Yok, orada bilim üretilecek, orada mühendislik fakültesi var, şu var, bu var." dediniz. İslam meselesi önemli değil, önemli değil derken, orada olmasının bir önemi yok, İslam dünyasına hizmet verecek dediniz.
Değerli arkadaşlar, kim rektör atandı o üniversiteye? Sayın Nihat Hatipoğlu atandı, A Haber'de her akşam 100-150 bin lira alarak program yapıyor kendisi.
SALİH CORA (Trabzon) - Nereden biliyorsun?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Öyle öğrendim, siz de öğrenin. 100 bin lira ile 150 bin lira arası her akşam bir programa şey alıyormuş. Mardin'de 7 milyon liraya otel almış kendisi.
BAŞKAN - Neyse arkadaşlar konumuzdan...
Sayın Paylan...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şunu söyleyeceğim: Şimdi düşünün ki bir üniversite rektörü akşam iftar programı yapıyor, yapsın ama burası bilim ve teknoloji üniversitesi arkadaşlar. Ya, düşünün ki bir hocayı almışız, bir üniversitenin başına koymuşuz, o üniversite de bilim ve teknoloji üniversitesi. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. İşte böyle üniversite kuruyoruz biz arkadaşlar. Oradan çıkacak mühendis de nasıl bir mühendis olacak arkadaşlar.
Bakın, bir örnek vereyim: Geçen gün iftar programında aldı, 13 yaşındaki bir Ermeni çocuğu...
BAŞKAN - Ama şimdi Sayın Paylan bakın...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, hayır, örnek veriyorum.
BAŞKAN - ...şimdi, o şahıs, o rektör burada yok.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Efendim, önemli değil, hayır ben konuşurum.
BAŞKAN - Onunla ilgili bilimsel tartışma yapmak, vesaire yapmak çok doğru değil bence.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Örnek veriyorum. Biz kurduk çünkü Sayın Başkan, bu Komisyon yaptı. Bu Komisyonun bir icraatının sonucunu söylüyorum, siz dediniz ya geçmişte de yapıldı, yapıldı ama sonucunun ne olduğunun örneğini veriyorum. İftar programında almış, 13 yaşındaki Ermeni çocuğu "Hadi oğlum sen Müslüman olmak istiyor musun?", "İstiyorum." "Hadi, kelimeişehadet getir, şimdi Müslüman oldun." Ya böyle yapan bir adam üniversite rektörü, bir çocuk istismarına imza attı. Hâlâ da üniversite rektörü ve bilim ve teknoloji üniversitesi, mühendis yetiştirecek. Arkadaşlar, işte biz böyle üniversite kuruyoruz. Ya, ben bu da öyle olacak diye söylemiyorum, umarım olmaz ama böyle kurarsak sonuçları böyle oluyor.
"Kriter" dediniz ya Sayın Cemal Bey, "Tek başına para yeterli değil." dediniz. Biz neyin yeterli olduğunu... Bir Google'a Nilüfer Bulut, artı, Emine Erdoğan yazsanız görürsünüz. Yani neyin yeterli olduğu fotoğraflarda var. Sayın Berat Bey'le olan fotoğrafları, onu övmeleri, övgüleri... Birini övmektir maalesef bu üniversitenin...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Övmese olmayacak mıydı?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Olmayacaktı, maalesef çünkü YÖK'e bir talimat gitmiştir arkadaşlar -açıkça söyleyeyim- ve YÖK'e denilmiştir ki: "Hadi biz Nilüfer Hanım'la konuştuk bunu, bu üniversite işini halledin." Bu bir emirdir. Normalde bu işin bir kuluçka dönemi olur, bir tartılması gerekir ama bir talimat geldiğinde o, YÖK kurulunda anında, ilk oturumda, birinci günde olur arkadaşlar.
AYŞE KEŞİR (Düzce) - Provoke ediyorsunuz.
BAŞKAN - Sayın Paylan, tamamlayalım lütfen.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, bu kriterleri bu şekilde yapmayalım. Az önce verdiğim örnek gibi olmasın diye söylüyorum.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kriteri kendiniz koyuyorsunuz, kendiniz konuşuyorsunuz.
BAŞKAN - Müsaade edin.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, pek çok üniversite kurduk, kuruldu ama niteliklerinin iyi olmadığını... Hepimizin, her birimizin şehrinde üniversiteler var, o şehirlerdeki üniversitelerin niteliğine bakalım. İlk 500'de bir tane üniversitemiz yok. Her yıl yüz binlerce mezun veriyoruz, yüzde 26 genç işsizliğimiz var bizim. (Gürültüler)
Arkadaşlar, buna dönük çalışalım, buna dönük çalışalım.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Paylan.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bunu da yapacak yer nitelikli kurumlar kurulması. Bu da Plan ve Bütçe Komisyonunun işi değil, Eğitim Komisyonunun işidir arkadaşlar her şeyden önce.
BAŞKAN - Sayın Paylan...
Sayın Kaboğlu...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, beni de sürekli kesiyor olmanızdan dolayı size teessüf ediyorum yani.
BAŞKAN - Yok, hayır. Lütfen...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya bir örnek verdim yaptığımız, bu Komisyon yaptı, daha birkaç ay önce yaptı.
BAŞKAN - Ama şimdi bakın...
Şimdi, değerli arkadaşlar, müsaade ederseniz şunu söyleyeyim üniversitelere yönelik: Neticede, Türkiye'de üniversite kurulması, bu vakıf üniversitesi, devlet üniversitesi, neyse, üniversite sayısının artmasından bir kaygı duymamalıyız çünkü insanların eğitim düzeyi yükseliyor. Niteliği söyleyeceksiniz, elbette, nitelik önemli ama şunu da ifade edeyim: Şimdi ÖSYM'den tercih yaparsa nitelikli bir üniversiteyse gider, niteliksiz bir üniversiteyse öğrenci de bulamayabilir.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hepsinin nitelik kaygıları var.
BAŞKAN - İnsanların tercihine göre serbest bırakacaksınız.
AYŞE KEŞİR (Düzce) - Hepimiz üniversite mezunuyuz. Mensup olduğumuz üniversitelere "niteliksiz" denilir mi ya?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya bizim dönemimize göre çok daha gerilemiş durumda.
AYŞE KEŞİR (Düzce) - Yapmayın gözünüzü seveyim, bu kadar provokatif olmayın ya!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - O zaman ilk 500'de üniversitemiz vardı, şu anda yok.