KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Şimdi, efendim şöyle: Samimi söylüyorum, sizi dinlerken Sayın Başkan çok üzüldüm ya. Şöyle üzüldüm azizim.

BAŞKAN - Biz de üzülüyoruz, sizi dinlerken ama ne yapalım.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Şimdi azizim şöyle bakın.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Şimdi Akif'ten bahsedince duygusal bir konuşma yaptı...

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Kesinlikle öyle değil. Bakınız, şimdi dünyevi işlere burada yaptığınız işlere, yüce Allah'ı karıştırmak kadar yanlış bir şey yoktur.

ADEM YEŞİLDAL (Hatay) - Şiirden bahsetti, siz dilemediniz.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Hayır dinledim. Şiiri okudunuz Akif'in şiirini okudunuz.

ADEM YEŞİLDAL (Hatay) - Hasan Hüseyin Bey bir şiir okudu.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - O şiirle onun hiç alakası yok bir defa.

BAŞKAN - O da şiir okudu da.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Hayır, şiir okudu, canım bir şey demiyorum, şiir okumak yanlış bir şey değil.

BAŞKAN - Ben de şiirle cevap verdim.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Çıkın şiir okuyun, çık oku ama şimdi bakın arkadaşlar...

BAŞKAN - Yok, biz şiirden hapislerde yatmış bir...

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Mesele şu efendim: Şimdi biz burada Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında bir tasarı görüşüyoruz. Efendim, görüşlerimizi ifade ederken elbette şiir de okuyacağız. Hasan Hüseyin Bey kendi görüşünü pekiştirmek için şiir okudu. Öyle mi?

BAŞKAN - Evet.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Konuyla ilgili ama. Şimdi siz de şiir okudunuz, şiire bir şey demiyorum, tamam Akif'in şiirini okudunuz, bir şey demem ama ondan sonraki değerlendirmeleriniz yani modern bir devlete çok fazla yakışan bir değerlendirmeler değil onu diyorum. Yani şimdi yaptıklarımıza, saraya, dünyevi işlere, diğer işlere, yolsuzluk iddialarına...

BAŞKAN - "İddialara" evet, doğru.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Tamam işte diyorum ya, yolsuzluk iddialarına karşı görüşünüzü açıklarken Allah'ı zikretmeniz veya cennet, cehennemle bunu açıklamaya çalışmanız, benzeri şeyler yanlış oluyor, onu diyoruz. Biz burada tartışalım her şeyi. Bakın, biz laik bir ülkeyiz. Laikliğin iki ana ayağı vardır. Birincisi: Sizin sıkça dile getirdiğiniz, ağırlık verdiğiniz -aslında bizce de olması gereken odur ama yani sadece o değil tabii, o da olmalı- din ve inanç özgürlüğü. Öyle mi?

BAŞKAN - Doğru.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Biri de din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Siz bir ayağa sahip çıkıyorsunuz, öbür ayağı reddediyorsunuz. Hâlbuki ikisinin beraber olması lazım. Biz burada dünyevi bir şeyi görüşüyoruz, bir kanun görüşüyoruz, efendim lütfen benim ricam inançlarımızı, Yüce Yaratan'ı bu işe alet etmeyelim, biz bildiğimiz anlamda hukuki olarak tartışalım.

Teşekkür ediyorum.