| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1908) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 22 .05.2019 |
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Aslında, Sayın Başkan, bu vakfın kuruluş tarihini merak ediyorum ben ve YÖK'e başvuru tarihini de merak ediyorum.
BAŞKAN - Biraz önce ifade ettiler arkadaşlar, biraz önce Sayın Öztürk ifade etti bunları.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - YÖK'e başvuru tarihi?
BAŞKAN - Bilgileri verirler size.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Vakfın bir buçuk yıllık bir öyküsü görünüyor medyada taradığımızda ve vakıf üniversiteleriyle ilgili aslında bu dönemde birçok üniversite açılmasına rağmen ve arkadaşlarımız, vekiller bu olayın sayıca fazlalığının çok anlamlı olduğunu dile getiriyorlar. Her şeyin sayıca fazlalı aslında büyük bir sıkıntıyı da dile getiriyor.
BAŞKAN - Yani üniversite kurulmasın mı istiyorsunuz?
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Hayır, bakın, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dokuz Eylül Üniversitesinin açılışında ilk 500'e giremediğimiz için Türkiye'nin büyük bir ayıbı diyor ve tekrar, bir konuşmasında vakıf üniversitelerinin sadece para için çalışan bir kuruma dönüştüğünü dile getiriyor, bir kısmıyla ilgili. Biz yeterince denetim yapamıyoruz, rastgele üniversite açmaya başlıyoruz diye bunu belirtiyor, bunu Sayın Erdoğan söylüyor.
BAŞKAN - Sayın İpekyüz, denetimle ilgili de arkadaşlarımız bize biraz bilgi versinler bence. Yani YÖK ne yapıyor, nedir bu vakıf üniversitelerine yönelik nasıl bir denetim mekanizması var, o konuda da bir bilgi alalım.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Bir taraftan, Cumhurbaşkanı üniversitelerin açılışında ve sonradan, özellikle, vakıf üniversitelerini kastederek bunları dile getirirken biz, vakfın yöneticileri burada olmadığı hâlde çok kısa sürede ve torba yasayla bir üniversite açılışına doğru gidiyoruz. Açılır, açılmaz, konuşulur ama burada öğretim üyeleri dernekleriyle konuşmak lazım, hele hele burada diş hekimliği gibi bir fakülte açılırken özellikle diş hekimliği fakültelerinden, sivil toplum örgütlerinden görüş almak lazım, Diş Hekimleri Odasından görüş almak lazım. Yani bir diş hekimliği fakültesi öyle çok basit değil... 150 milyon sermaye deniliyor, bu ele alınacak bir şey değil.
Bir diğeri, Türkiye'deki üniversiteleri öyle bir hâle getirdik ki bir taraftan muhalefet edebilecek, hafif ses çıkarabilecek üniversite öğretim üyelerini ihraç etmek için olağanüstü bir çaba harcıyoruz. Aslında üniversiteleri desteklemek gerekirken olağanüstü hâli getirip tümüyle üniversiteleri bilimden yoksun kılıyoruz. Bugün Türkiye'de akademik kadroda olup yurt dışına çıkamayan akademisyenler var ve üniversitelerden atılan insanlar sadece üniversiteden atılmıyor, yaşamın her alanında yaşamları bir kabusa dönüştürülüyor. Şu anda Parlamentoda da -işte, sayın hocamız burada- birçok insan bu hâlde. Bilim yapmak isteyen insanlar bilimden kaçınıyor, muhalefet edecek bir şey üretirsem herhangi bir şey olur mu diye. Kamu üniversitelerini ne hâle getirdik? Batman Üniversitesi Rektörü iki gün önce Batman'la ilgili bir açıklama yapıyor "Üniversitede çalışan elemanlara iki banka tarafından eğer haciz gelirse işlerine son vereceğim, imajımızı bozuyorlar." diyor. Ya, Batman'da yoksulluk var, işsizlik var, tarımla ilgili problem var, barışla ilgili problem var, travmayla ilgili problem var, intiharlarla ilgili problem var, kadın cinayetleriyle ilgili problem var, hiçbir şeyi konuşmuyorsun, üniversitenin imajı bozulmuyor da bu konuda... Yani üniversitelerin artık gerçekten Türkiye'nin önünü açabilmesi için tümüyle özerk olmaları lazım. Ama bizim kurduğumuz üniversiteler, torba yasayla getirdiğimiz şeyler tümüyle birilerinin hatır gönül işi için ve Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi para pul için mi çalışıyorlar acaba?