MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Bir defa, bu "ilk defa halk tarafından seçilmiş"i kabul etmiyorum yani biraz önce de söyledim mikrofon açık değildi, Kenan Evren de halk tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanıdır ve yüzde 92 oyla seçilmiştir eğer böyle bakıyorsanız olaya.

İkincisi de...

BAŞKAN - Bir ihtilalle, ikisi... Yani, ihtilal sonrası oluşmuş olan bir şeyle kıyaslanmamalı diye düşünüyoruz.

SERMİN BALIK (Elâzığ) - Darbeyle seçilmiş bir Cumhurbaşkanıyla bunu nasıl kıyaslarsınız?

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Halk oyuyla seçildi o da, yüzde 52'yle değil, yüzde 92'yle.

SERMİN BALIK (Elâzığ) - Askerî bir darbeyle seçildiğini siz de biliyorsunuz.

BAŞKAN - Evet, evet, darbe olduğunu biliyoruz.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Arkadaşlar sonucunda bir halkoylaması yapıldı yani.

SERMİN BALIK (Elâzığ) - Silahların gölgesinde yapılmış bir seçimle nasıl demokrasi...

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Halkoylaması olunca o darbe ile bu darbenin birbirinden farkı yok.

BAŞKAN - Olsun bir taraf yüzde 48, bir taraf yüzde 52, değil mi Sayın Erdoğan?

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Bir de arkadaşlar, tabii, ben bir şeyin altını ısrarla çizdim: "Saraylar büyüdükçe, insanlar saraylara taşındıkça toplumdan kopar." dedim. Adliye de kopmuştur toplumdan çünkü önceden İstanbul'da, Ankara'da kaç tane adliye vardı, bugün kaç tane adliye var? Bunlar, adliye sarayları büyütülerek hâkim savcılar toplumdan tecrit edilmiştir.

BAŞKAN - Bizde bir yeni mekânda hizmet ediyoruz yani.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Tabii, yeni mekânda hizmet ediyorsunuz. Şimdi de aynı şey Sayın Cumhurbaşkanı için geçerlidir. Sayın Cumhurbaşkanı toplumun içinden çekilmiştir, saraya gitmiştir. Bunun artık tartışacak bir tarafı yoktur. Ben somut bir şey söyledim, siz bir sürü izahat getirdiniz. Yani, somut bir olay, önceden bir apartman dairesinde yaşayan bir Başbakan, bugün artık Çankaya'da ya da başka bir yerde yaşamak yerine bir sarayda yaşamayı tercih etmiş ve toplumdan kopmuştur. Bu da bundan sonrası için önemli bir arızadır.