TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlar, bu konuyla ilgili bizim de muhalefet şerhimiz olacak. Bundaki en temel yaklaşımımız, Türkiye'de 72 millet yaşıyor ve salt bir kimlik üzerinden uluslararası bir çalışmanın yapılıyor olmasını biz yetersiz buluyoruz. 2017'de yapılan düzenlemeyle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı bünyesine alınan Yunus Emre Enstitüsü ve Vakfının yurt dışındaki ülkelerde sadece Türkçe öğretmeyi ve sadece Türk kültürünü tanıtmayı amaçladığını bilmekteyiz. 46 ülkede 58 kültür merkezine sahip olan Yunus Emre Enstitüsü, 82 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bütçesiyle sadece Türkçe eğitim ve Türk kültürünün tanıtımını yapmaktadır. Mevcut iktidarın sosyal, kültürel ve siyasi çalışmalarının yansımasına katkı sağlamaktadır. Hâlbuki bu ülkede tek dil yoktur, tek millet yoktur, en fazla övüneceğimiz şey rengârenk bir halklar bahçesi olmasıdır ve bütün bu renklerin gerek yurt içinde gerek yurt dışında yansıtılması gerektiğini düşünmekteyiz. Dolayısıyla Yunus Emre Enstitüsü yapı olarak Türkiye'nin tanıtımını yansıtmamaktadır, gerçekliğini yansıtmamaktadır bu hâliyle. İktidar Japonya'da Tokyo Üniversitesinde Kürtçe dil eğitimine Dışişleri Bakanlığı nezdinde engelleyici bir tutum geliştirmişti. İktidarın tekçi yaklaşımına bizim bu anlamıyla onay vermemiz mümkün değildir. Ayrıca, iktidarın bakış açısını yansıtan faaliyetlerin 82 milyon vatandaşın hakkı olan kamu bütçesinden sağlanmasını da doğru bulmuyoruz. Gerek benim siyasi bilincim gerekse evrensel değerlere olan inancım gerekse bu ülkenin bir vatandaşı olan bir Arap Alevi olarak da bunu ifade etmek istediğimi belirtmek isterim.