| Komisyon Adı | : | (10 / 242, 349, 392, 394, 397, 401) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Sağlık Bakanlığı ve SGK temsilcilerinin yaptıkları sunumlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 12 .06.2019 |
HÜSEYİN AVNİ AKSOY (Karabük) - Şimdi, Down sendromu için normal, bilimsel olarak son verilerde 700 doğumda 1 ve Türkiye'de de 70 bin civarında Down sendromlu var. Arkadaşlar daha çok...
BAŞKAN - Rakamlar verdiler.
HÜSEYİN AVNİ AKSOY (Karabük) - ...bilgiler verecekler zaten bu konuda da. Yani yedi yüzde 1. Otizm bazı kaynaklara göre altmış sekizde 1, bazılarına göre 59 doğumda 1 şeklinde gibi bir oran var ama kesin veriler yok elimizde. Esas etiyolojisi kesin bilinmemekle genetik bozukluk olarak esas tam orası üniversite olarak çalışılması gereken, otizmde çoklu genetik bozukluktan bahsediliyor. Down sendromunda sadece 21'inci kromozomda üç tipi var bunun da, işte trizomi 21, translokasyon ve mozaik tipi olarak adlandırılan. En çok trizomi 21; 195'inde. Bilimsel veriler bu bizim meslek kısmına girdiği için.
Aslında ben şunun için de söz aldım. Şimdi gerek hekim arkadaşlarım gerekse sağlık personelinin çalışma şartları da çok ağır. Bu vesileyle bunu dile getirmek istiyorum. Kendim uzun süre doktorluk yaptım. Üç devre bulunduğum ilde tabip odası başkanlığı yaptım. Aslında hekimlerimize biz tam rahat çalışılacak bilimsel bir ortam sağlamalıyız. Sağlıkta şiddeti burada kınıyorum. Yani elinden geleni yapıyor hekim. Aslında hiçbir hekim kasti olarak bir tanıyı atlayayım, tedaviyi atlayayım demez. Gecikiyor ama bir kısım şartlardan. Bir de yeni bu down sendromu, otizm ve diğer gelişim bozuklukları ve serebral palsi, sebebi çok belli olmayan ama giderek artan instanstlar. Bu konuda bizim daha çok çocuk ruh sağlığı uzmanı yetiştirmemiz ve bu konudaki ihtiyacı yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. 1974 senesinde ben tıp fakültesine girmiştim, Hacette Üniversitesinde okudum, orada da ihtisas yaptım. O dönemdeki önceliklerle şimdiki öncelikler değişti. Yani çocuk hastalıkları uzmanımız şu kadar olsun diye planlama yapılıyordu. Bakanlığın bu ihtiyaç arttığı için bunu gözden geçirmesi gerekebilir. Bir de çalışma şartları açısından, yani bu aslında siyasetin ve paranın hiç olmaması gereken bir konu çünkü gerçekten kendi başına hayatını idame ettiremeyecek. Annelerde, babalarda hep şu kaygı var: Bize bir şey olunca bunlara kim bakacak? Bütün zaten yatalak ve bakıma muhtaç hastası olan belli yaşa gelince bu kaygıyı ben de yaşamıştım. 60'lı yaşlardayım, anne baba yatalak, ya bana bir şey olsa bunlara kim bakacak demiştim. Yani insanın -Allah rahmet eylesin- sevdiklerinin ölümü çok zordur ama dedim ki benden evvel Cenab-ı Hak yerine yerleştirebileyim demiştim. Yani bu da çok önemli konulardan biri bu hastaların aileleri için. Ama hekimlerimizin yeniden istihdamının değerlendirilmesi ve şartlarının da daha düzgün... Çünkü diyoruz ki şu kadar para alıyor, şöyle az, bunların ne tür çalıştığını da bir gözden geçirmemiz lazım, çalışma şartlarının; daha verimli hâle geleceğini düşünüyorum o şekilde.
Teşekkür ederim.