KOMİSYON KONUŞMASI

HÜSEYİN AVNİ AKSOY (Karabük) - Şimdi, Otizm Meclisi Sekreteri ve Anadolu Otizm Vakfı Başkanına soracağım. Soru kısmına geldik herhâlde?

BAŞKAN - Tabii, geldik geldik.

HÜSEYİN AVNİ AKSOY (Karabük) - Şimdi, 88 dernek, 7 vakıf, 5 federasyon olduğunu söyledi. Ben Karabük'ü, Kastamonu'yu ve Kırşehir'i göremedim, acaba onlarda yok mu?

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Trabzon'da yok, ekleyebilirseniz.

BAŞKAN - Sayın Vekilim, Trabzon'u eklemediniz, kayda girmedi yani.

HÜSEYİN AVNİ AKSOY (Karabük) - Trabzon'u da ekliyorum tamam.

Şimdi, bu dernek, vakıf ve federasyonlardan kaç tanesi devletten destek alarak, ücret alarak okul hâlinde çalışıyor Tohum gibi; bunun bilgisi var mı sizde? Hani maddi destek olarak nasıl ayakta durduklarını merak ettiğim için sordum bu soruyu.

Bir tane de şöyle bir şey söyleyeceğim: Az evvel konuşmanızda, Nüvit Bey konuşurken şöyle bir şey dedi, bu da tutanaklara geçsin diye söylüyorum: "Sayın Binali Yıldırım adayı ya da diğer aday." dedi, diğer adayın ismi Ekrem İmamoğlu, söyleseydiniz iyi olurdu.

Teşekkür ederiz.

ANADOLU OTİZM EĞİTİM VE MÜCADELE GEYDİRİCİ VAKFI BAŞKANI NÜVİT UYAR - Öncelikle, bahsettiğim bizim bir çerçeve modelimiz var. Sivil toplum örgütlerinin liyakati olan, kendine has bir akreditasyon standardıyla akredite olanlarının bu meselelerde elini taşın altına koyması zaten gönüllü olan bütün STK'ların nihayetinde ermek istedikleri nokta budur. Vakıflaşmak ve bizim ülkemizde, toplumumuzda var olan vakıf kültürü malum, imece kültürü malum, bizim esas korumamız gereken bu kültür ve bunun güncel ve çağdaş hâle gelmesidir, bu anlamda da devletin verebileceğini, olabildiği kadarını vermesidir. Sürdürülebilirlik denklemini devletin üstüne düşeni yapması, pozitif ayrımcılık yapmasıyla mümkün görüyoruz.

Sayısal anlamda size hemen bir cevap verebilecek bir durumda değiliz, böyle bir araştırmamız yok ama bu konu hakkında OBİDEV Başkanımız Sayın Fatma Tabanlı'nın da söyleyecek sözleri var, ben sözü ona vereyim.

HÜSEYİN AVNİ AKSOY (Karabük) - Şimdi, bunu takdir ediyorum, yanlış anlaşılmasın yani dernekleri ve Anadolu Otizm Meclisini takdir ediyorum, çok iyi, güzel. Benim merak ettiğim hani ayakta kalamazlar uzun süre, ekonomik destekleri yoksa merak ettiğim için soruyorum, yoksa... Tohum Otizm Vakfına da sormuştum "Nasıl bir ekonomik destek içinde ayakta kalıyorsunuz?" diye. Ben yıllarca tabip odası başkanlığı yaptım, en ciddi sıkıntımız ekonomik olandı, yürütemiyorduk yani hâlâ da öyle şu anda tabip odaları. Onun için meraktan sordum yani.

ANADOLU OTİZM EĞİTİM VE MÜCADELE GEYDİRİCİ VAKFI BAŞKANI NÜVİT UYAR - Sayın Vekilim, esasında buna çözüm getirmek için hepimiz bir aradayız. Bu, esas itibarıyla devletin görevi. Devletin bununla ilgili sürdürülebilirlik kaynaklarını oluşturabilmesi ve daha sonra bu oluşacak kurumların nasıl yönetileceği hususunda biz bir model öneriyoruz. Bunlar vakıflar, liyakati olan kurumlar vasıtasıyla, devletin sağladığı kaynak ve imkânlarla yürütülebilecek şeyler yoksa bu model ne Tohum için ne bizim için sürdürülebilir bir model değil. Ben en başta ifade ettim, Allah kerim yöntemiyle gidiyoruz. Ama hakikaten Allah kerim, gidiyoruz ama herkes bunu yapabilir mi? Zor, şartlar kolay değil.

Bir kere, eğitim hakkı normal bireyler için bile bir haktır. Engelli birey için pozitif ayrımcılık açısından baktığınızda öncelikli bir haktır. Dolayısıyla ben orada gene söylemek istiyorum, siyaset ötesi bir tavırla, sizin Komisyonunuzun kuruluş mantalitesi, bizim vakfımızın kuruluş mantığı, keza Türkiye Otizm Meclisinin kuruluş mantığı da bu olduğu üzere siyaset ötesi bilinçli bir tavırla, bilim yöntemiyle bir model oluşturmak, sürdürülebilir bir yöntem oluşturmak için hep birlikte çalışıyoruz.

HÜSEYİN AVNİ AKSOY (Karabük) - Bu Komisyondan otizm, Down sendromu, serebral palsi ve diğer gelişimsel bozukluklar, nöro gelişimsel bozukluklarla ilgili bizler nasıl katkı sunabiliriz, bir kanun teklifi olsun, nasıl bir destek sunabiliriz; esas amacımızın bu olduğunun bilincindeyim, ben bunları destekliyorum. Çünkü hakikaten toplumsal bir problem ülke için, devletin burada elinin olması lazım, zaten bu sorumluluk için de buradayız. Kendim de çocuk hastalıkları uzmanıyım. Hem ileriki yaşlarda kendi başına kalınca bunları devletimiz korumalı hem de ailelere destek vermeli. Ama şu andaki mevcut durumu anlayabilmek için maddi olarak nasıl ayakta kalıyorlar diye merak ettiğim için sordum.

Teşekkür ederim.