| Komisyon Adı | : | (10 / 242, 349, 392, 394, 397, 401) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Doç. Dr. İbrahim Durukan, Prof. Dr. Azime Şebnem Soysal Acar, Prof. Dr. Tevhide Kargın ile Millî Eğitim Bakanlığı ve Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği temsilcilerinin yaptıkları sunumlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 19 .06.2019 |
HÜSEYİN AVNİ AKSOY (Karabük) - Şimdi, sunumları için teşekkür ediyorum öncelikle.
Şimdi, ders anlatır gibi olduğu için esas özü olarak şöyle düşünüyorum: Birincisi, sebep açısından elimizde bir materyal var mı? Sebebi için ilave bir şeyler öğrenebilecek miyiz? Hastalığın sebepleri, hangisi için olursa olsun. Tanı için ne yapacağız? Tedavisinde ek bir şey var mı ve aksayan yönler için tavsiyeleriniz var mı? Hani buradan kanun, mevzuat çıkacağı için biz net olarak bunları almak isteriz sizlerden. Yani olaya vâkıf değiliz, vâkıf olmamız için "Şurada şu aksama var..." Şu anda benim anladığım yani çok iş yapılıyor ama bir karmaşa var. Hakikaten yerlere devlet parasını ödeyebiliyor mu? Hepsi, bu RAM'lar falan gerçekten bu hastalıklara yönelik ödenen paranın karşılığını verebiliyor mu? Millî Eğitim Bakanlığı için özellikle soruyorum.
Şu ana kadar 7 toplantı yaptık. Ben de çocuk hastalıkları uzmanıyım. Bir kere, halka yönelik bir eğitim yapmamız lazım bu hastalıklarla ilgili. Çok bilinmiyor bu hastalıklar. İkincisi de sağlık çalışanlarının -çocuk doktorları ve diğer hekimler dâhil- eğitilmesi lazım. Bu eğitimi verenlerin iyi eğitilmesi lazım. Bakanlıkların koordine edilmesi lazım. Hasta ailelerinin eğitilmesi lazım ve hastaların eğitim ve tedavilerinin yapılması lazım. Bizim esas buradan çıkarmak istediğimiz ana tema bu, benim gördüğüm.
Hakikaten ben devletimizin yani Sağlık Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığının çabalarını takdir ettim. Yani 1981 yılında tıp fakültesi bitirmiş birisi olarak bu hastalıkların da hemen hemen birçoğu, hoca hanımın falan anlattığı... Şu anda profesör olan arkadaşlarım var. Bu hastalıklar arkadan geldi. O dönemlerde otizm yoktu yani Down sendromu vardı ama diğerleri yoktu. Şimdi, aileler burada biliyor, diyor ki: "Şöyle şöyle dertlerimiz var ama bir buz dağı var, biz sadece tepesinde uğraşıyoruz. Çok sesimizin çıkmasının sebebi de esas kökünü bilemediğimiz için çıkıyor." İnşallah bu Komisyonda canla başla çabalayacağız, bunun için buradan böyle bir netice çıkacak. Yani anlatırken -özellikle buradaki uzmanlarımıza söylüyorum- hani ana tema "Etiyolojide şunlar yapılabilir, tanıda, şunlarda ek şeyler söyleyelim, tedavide de bu..." Aksayan yerleri de bize net olarak verilsin ki anlayalım.
Şimdi, ben buradan sığınmacılarla ilgili bir toplantıya davet edildim, gideceğim. Burada hepinize sorum şu: Sığınmacılardaki -Suriyeli sığınmacılar veya diğer sığınmacılar- durum ne? Kaç vaka var? Elinizde veri var mı? Onların içindeki hastalar nedir? Bir bilgi var mı? Bunu öğrenmek için sorum bu.
Teşekkür ederim.