ALİM IŞIK (Kütahya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Tasarının 3'üncü maddesi dünden bu yana konuştuğumuz birçok konunun çözüme kavuşturulmasını sağlayacak en önemli maddelerden birisi. Bugün sektör 2012/15 numaralı Başbakanlık Genelgesi'nin sonuçları olarak sıkıntı içerisindeyse bunu Başbakanlıktan alıp Bakanın onayına sunarak biraz hafifletmenin amaçlandığını burada görmekteyiz. Ancak bu daha da ciddi sorunların yaşanmasına yol açacaktır çünkü 2012/15 numaralı Genelge Başbakan genelgesi değildir, Başbakanlık yani kurumun genelgesidir. Burada her şey bir tarafa bırakılmış, kişiye bağlanmış. Bakan onayı demek tüm bu konudaki ruhsat devir, maden ruhsatları ve buluculuk hakkının bir kişinin onayıyla gerçekleşebileceği anlamını taşır. Hele hele bir de önerge geldi şimdi, devredilebilir değil, devredilir. Yani deniyor ki: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı sayın x kişisi -şahıs olarak kimseyi kastetmiyorum, bugün Sayın Taner Yıldız, yarın başka birisi olur- maden sektörünün patronudur, o onay verirse ruhsat devri yaparsınız; bu, bu anlama gelir. En azından bunun Bakanlık olarak düzeltilmesi, hiç olmazsa kişileri doğrudan hedef tahtası hâline getirmek yerine kuruma bir sorumluluk taşır. Bakanlık kimdir? Bakanlık maden ruhsatları ve buluculuk hakkının devriyle uğraşan Maden İşleri Genel Müdürlüğüdür yani kurumdur. Dolayısıyla burada Bakan onayı demek "Siz çok itiraz ettiniz maden sektörü, Başbakanlık genelgesinden madenle ilgili bölümü biz oradan aldık Bakana verdik." Neyi çözdünüz? Değerli milletvekilleri, değerli Komisyon üyeleri; bu konuyu doğru tartışmamız, iyi tartışmamız gerekir. Onun için bu konu bu tasarının en önemli konularından birisidir, bu madde. Kesinlikle buraya bir kurum sorumluluğunu aktarmamız lazım. Kişiler bugün var yarın yok. Bakanlık derseniz amenna, katılırım.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Ne fark eder?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Nasıl ne fark eder? O zaman hiç bu müsteşarlığa, genel müdürlüğe gerek yok Sayın Kacır, etmeyin böyle ya. Bir milletvekili olarak lütfen... Yani, bir kurumu bir kişiye bağlamayın. Ya, böyle bir şey olabilir mi bu?

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Kurum zaten bir kişiye bağlı.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Efendim, ben görüşümü özellikle altını çizerek bir kez daha vurguluyorum: Bakanın onayı demek, bu sektörü bir kişiye kul etmek demektir. Bakanlık makamdır, kurumdur, orada sorumlu kimse müteselsilen herkes... Tabii ki Bakandan izinsiz, Bakanın onayı olmadan oradaki genel müdürlük bu onayı veremeyecektir. Ama karşınızda bir sorumlu kurum söz konusudur. Siz şimdi kurumu bir tarafa bırakıyorsunuz, binlerce çalışanı, yıllarını oraya vermiş, emeğini oraya harcamış olan yetişmiş insanları yok sayıyorsunuz, bir bakanın onayıyla bu devrin gerçekleşmesini öngörüyorsunuz. Bunun kesinlikle değiştirilmesi lazım. Tabii ki devir işlemlerinde bugüne kadar yaşanmış sıkıntılar varsa o sıkıntıları netleştirecek düzenlemeye de ihtiyaç var. Bu devir parasını kim verecek? Hangi ücret üzerinden verecek? Onunla ilgili düzenlemelere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Sayın Kacır'ın "Kanun'un 5'inci maddesindeki dördüncü fıkrada yer alan devir ve intikal işlemlerinin ne şekilde yapılacağı yönetmelikle belirlenir. Zaten burada yönetmeliğe bağlamış." demesi durumu çözmez, bu ifade sadece dördüncü paragraftaki mirasçı hukukuyla ilgili bölümle ilgilidir. Bu tüm devirleri kapsamamaktadır. Aksi takdirde bu devir ve intikal işlemlerinin işte usul ve şekliyle ilgili madde ayrı bir fıkra hâline getirilmesi gerekirdi. Eğer böyle bir düşünce varsa bunun mutlaka ayrı bir fıkra olarak buraya eklenmesi lazım. O zaman tamamı için belki bunu kullanabiliriz. Şu hâliyle sadece dördüncü fıkradaki işlemlerle ilgili bir düzenlemedir bu. Yukarıdaki 2'nci fıkrada yer alan "Maden ruhsatları ve buluculuk hakkı devredilebilir." fıkrasına bu düzenlemeyi yansıtamayız. Onun için ben kesinlikle bu konunun iyi tartışılması ve Komisyon üyelerinin ellerini vicdanlarına koyarak bugün içinde bulunduğumuz sıkıntıyı çözecek bir karar doğrultusunda oylarını kullanmasının çok önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Tabii ki herkes istediği gibi oyunu kullanır, istediği şekilde önerge de verebilir ama bu şekliyle tüm sektörün mağduriyeti bir Bakana yüklenemez veya tüm sektörün başarısı bakanın başarısı olarak addedilemez. Bakan yerine en azından kurumun burada yer almasının doğru bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.