SERKAN TOPAL (Hatay) - Teşekkür ediyorum.

Gündem dışı konuşmam vardı, o yüzden 1'inci ve 2'nci maddede yoktum. Bir iki kelime de konuşma isterim. Teşekkür ediyorum.

Şimdi öncelikle maddelere geçmeden önce, kanun teklifi hazırlanırken neden başarısız olunduğunu ifade etmek istiyorum. Evrensel eğitim sistemi baz alınarak hazırlanmadığı için başarısız olduğumuzu ifade ediyorum. Çünkü maalesef iktidarın ideolojisine bakılarak her dönem her gelen bakanımız böyle bir kanun teklifi hazırlıyor. Elbette doğru, yararlı yönleri var ama zararlı yönleri de var. Şimdi Sayın Hacı Ahmet Özdemir -çok da seviyorum kendilerini, beraber birkaç şeyde de seyahat ettik- az önce beni güldürdü, şunu söyledi dedi ki: Ekonomi iyi, 168 milyar dolardan bahsetti. İyi, güzel, madem ekonomi iyi o zaman biz neden kadroya alamıyoruz öğretmen arkadaşlarımızı? Kadroya alalım. Biz de kürsüde size teşekkür edelim gerçekten.

BAŞKAN - Yalnız Serkan Bey ihracatı yapan özel sektör kamu değil, onu göz önünde bulunduralım.

SERKAN TOPAL (Hatay) - Son olarak şunu ifade etmek istiyorum bu şeyde. Gerçekten Sayın Genel Başkan Yardımcımızın dediği gibi eğer olmuyorsa, o da olmuyorsa dahi en azından ekimde göreve başlayan öğretmen arkadaşlarımızın tayin hakkını... Artık yönetmelikle mi nasıl halledebiliriz Sayın Bakan Yardımcım, gerçekten onlar da mağdur olacak çünkü birçok sözleşmeli öğretmen arkadaşımız bizi arıyor ve evlerini toparladıklarını da ifade ediyorlar. Ama 2016'nın ekiminde başlayan sözleşmeli öğretmen arkadaşlarımız maalesef yararlanamayacak. Bunu nasıl çözebiliriz? Yani yönetmelikle çözebilecek miyiz? Oylamadan önce... Gerçekten yani birçok kişi mağdur olacak en az 3 bin kişi mağdur olacak. Bu konuda eğer gerçekten bir şeyler yapabilirsek en azından...

BAŞKAN - Serkan Bey, şimdi biz bu getirilen teklifle aslında kadro karşılığı sözleşmeli olarak çalışan işte 4+2 olanlara 3+1'e düşürüyoruz. Dolayısıyla bunların hepsini bildiğim kadarıyla kapsıyor değil mi Sayın Bakan Yardımcımız?

SERKAN TOPAL (Hatay) - Hayır, işte ekimde başlayan yani üç aylık bir şeyleri oluyor.

BAŞKAN - Buyurun.

MİLLÎ EĞİTİM BAKAN YARDIMCISI İBRAHİM ER - Şöyle: Bu yasalaşması hâlinde bizim her yıl ilan ettiğimiz takvim içerisinde...

SERKAN TOPAL (Hatay) - Ağustos ayı...

MİLLÎ EĞİTİM BAKAN YARDIMCISI İBRAHİM ER - 2020 yılında bu yetişmiyor ama bu yönetmelikle düzenlendiği için biz bunu sahadaki 17 bin olan bu öğretmenlerin dağılımına bakıp şimdi atamalar yapacağız. İhtiyaçla örtüşmesi hâlinde orada bir değişiklik yaparak yani 2020 ekim ayında ancak dolabiliyor biliyorsunuz bu, bunu yapmayı biz kendi içimizde bir değerlendirelim. Yapabiliriz bunu bunun için bir yasal engel yok, bunu yapabiliriz ama dediğim gibi sahayı birebir bunların nerede olduğunu, yapmamız hâlinde ortaya çıkabilecek yoksunluğu bir görüp ona göre bir karar vermemiz gerekiyor.

SERKAN TOPAL (Hatay) - Bunu önergeyle ekleme şansımız yok mu?

MİLLÎ EĞİTİM BAKAN YARDIMCISI İBRAHİM ER - Hayır. Bu yasaya girecek bir durum değildir diye düşünüyorum, ben belki haddimi de aştım ama.

BAŞKAN - Bir de şunu açıklamama müsaade edin: Bu aynı durumda olan Millî Eğitim, Diyanet İşleri Başkanlığı, sağlıktaki... Şu an teklifte yok. Sağlıkla ilgili de zaten önerge geldi, sağlıktakileri de aynı şekilde... Aynı durumda olan, kamuda olanları böylece hepsini 3+1'e indirmiş olacağız maddeler geçtiğinde.

SERKAN TOPAL (Hatay) - O zaman bir yönetmelikle hâlledeceğimizi burada ifade ediyoruz, doğru mudur?

MİLLÎ EĞİTİM BAKAN YARDIMCISI İBRAHİM ER - O gün itibarıyla, o yıl itibarıyla çok büyük bir yoksunluk yaratmayacaksa bizim için bu sahada elbette ki bizim de muradımız öğretmenler sevinsin, öğretmenler mutlu olsun, öğretmenlerin mutluluğundan biz de mutluluk duyarız.

SERKAN TOPAL (Hatay) - Teşekkür ediyorum.