KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Değerli Başkanım, muhterem üyeler, muhterem hazırun; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kanun teklifimizin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum.

Genel görüşmeler yapılırken HDP Milletvekilimiz Sayın Bülbül, şu an burada değil, giderken de kendisine ifade ettim, çok talihsiz açıklamalarda bulundu. Kayıtları da, tutanakları da istettim. O yüzden sonda söz alıyorum.

Ben bir din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeniyim, on yıl görev yaptım Millî Eğitimde ve kendisinin konuşmasındaki ifadelerini aynen tekrar okuyorum, kayıtlara geçtiği için bir din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak bu konuşmayı zaruri gördüm. "Zorunlu din dersi gibi bir şey komik, gülünç, itici ve aşağılayıcıdır. Zorunlu din dersiyle Alevi öğrencilere ve İslam inancı dışındaki öğrencilere ve inanma hakkı olan kişilere baskı yapılmakta, asimilasyon yapılmaktadır." Bu ifadelerin hepsi aşağılayıcıdır, bu ifadelerin hepsi iticidir, kendisine aynen iade ediyoruz, özür bekliyoruz. Bu ifadeler binlerce din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenini, din kültürü ve ahlak bilgisi dersini çocuklarına vermeyi kendisine bir görev bilen, ahlak eğitimini önemseyen binlerce, milyonlarca aileyi ve dersi aynı zamanda aşağılamaktır, ben bunu böyle algılıyorum. Bu ifadeler de aynı zamanda yalandır. Din eğitiminde biliyorsunuz ülkemizde Müslüman olmayan Hristiyan veya Yahudi dinine mensup olanlar verdikleri dilekçelerle din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaftırlar. Böyle bir zorunluluk yok. Kaldı ki zorunlu din dersi uygulaması dünyada başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede -saymayacağım tekrar- uygulanmaktadır ilköğretim çağından itibaren ve çocuklarımızın zihinsel gelişimi, bedensel gelişimi, ahlaki gelişimi eğitimciler açısından bir bütündür, ahlaki gelişimi özellikle dinî değerler, örf, âdet, bunların nesillerimize aktarılması din kültürü ve ahlak bilgisi dersimizin en önemli konusudur. Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerimizde sadece İslam dini öğretilmemekte, bütün dinler hakkında bilgi verilmekte. Ahlak umdeleri daha çok ağırlıklı olarak işlenmekte ve din kültürü öğretmenlerimiz toplumun tüm kesimlerinden gelen öğrencilerimize bu İslam dininin hem barış iklimini, mesajlarını, İslam dinine müntesip bütün öğrencilere aktarmakta. Bu dinimize müntesip olmayan vatandaşlarımız için de zaten bu dersten muafiyet hakkı ülkemizde tanınmaktadır. Kendisinin bu dili aşağılayıcıdır, hakaret etmiştir din kültürü öğretmenlerine çünkü şu ifadesi de talihsiz: "Alevi çocuklara dershanede, derslikte, sınıfta, okulda yapılan hakaretler, özellikle din dersi öğretmenleri -ki bunların öğretmen olup olmadığı da tartışmalıdır- tarafından yapılan aşağılamalar -büyük bir genelleme yapılıyor- dersten kovmalar, benzeri tutumlar..." Bunun münferit olayları olabilir, bunlar yargıya taşınır ve gerekli idari, adli cezalar verilir ama binlerce din kültürü öğretmen camiasını böyle ifadelerle aşağılamak talihsizliktir, bir özür beklemektedir bu camia. Genel Kurulda da bu ifadeleri kendilerine hatırlatacağız. Kendisini şiddetle kınıyorum, bu ifadeleri düzeltmeye davet ediyorum gıyabında. Yüzüne de çıkarken söyledim, ifadelerin talihsizdi, yanlıştı, aşağılayıcıydı, bunu düzeltmen gerekiyor diye. İnşallah Genel Kurulda düzeltmesini bekliyoruz diyorum.

Tekrar teklifimizin hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.