KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Evet hocam, çok teşekkür ediyoruz.

Gerçekten hem zaman açısından çok uygun bir zaman diliminde çok etkin ve verimli bir sunum oldu, çok faydalandık; açıkçası ben de şahsen.

Şimdi, ben de notumu aldım. Bağımlılık ve aşırı kullanım arasında terminolojik tercih yapmak gibi bir ifadeniz oldu. Bu ikisinin eş değer anlam taşıdığını mı ifade ederek bunu söylediniz? Çünkü terminolojik bir seçim demek iki eş değer anlam içerisinden uygun terminolojiyi seçmek demek, iki terminolojik terimden.

Şimdi, bağımlılıkta sanki bir süreklilik, bir vazgeçilemezlik anlamı çıkıyor diye düşünüyorum. Aşırı kullanımda ise olması gereken bir kullanım dozu bu süre açısından veya hatta belki de sadece hani İngilizcede "duration" denen süre, ne kadar sürede kullandığından daha çok belki de gün içerisinde hangi zaman diliminde kullanılmış olduğu, en etkili ve en verimli bir zaman dilimi mi yoksa bir boş zamanda mı kullanıldığı anlamında. Bir de içerik açısından bunun aşırılığı sanki biraz farklı bir anlam taşıyor, her ikisi de kendi içinde, bağımlılık ve aşırı kullanım. Dolayısıyla bu ikisi arasında bir tercih yapmak doğru olabilir mi, bilemiyorum.

Ben onun dışında sizin ifade ettiğiniz bu on-line platformlar konusunun Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun ilgili maddesindeki düzenleme konusunun da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yalnız şurada bu bilişim ürün ve hizmetlerinin aşırı kullanımı ve önleme... Tabii, şimdi biz Komisyon olarak konuyu birçok boyutuyla ele alıyoruz ve ortaya çıkacak sonuç raporunda da her yönüyle bu irdelenecek. Bunun her yönünü bu sizin sunumunuzda sizden beklemiyoruz. Zaten sizin kendi alanınızla ilgili çok da uygun, yeterli bir bence sunum oldu. Yine teşekkür ediyorum. Ancak tabii, bu terminolojiyi daha aslında bizim bugün değil, ilk gün tartışıp o terminolojik birliği sağlamamız gerekiyor. Bunu daha sonra gene değerlendiririz.

Ben tekrar teşekkür ediyorum, sağ olun.

İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ HUKUKU ENSTİTÜSÜ TEMSİLCİSİ DOÇ. DR. LEYLA KESER BERBER - Terminoloji olarak izninizle çok küçük bir şey ilave edebilirim. Bağımlılık hastalık ve tedavi edilmesi gereken bir sürece bizi götürüyor ama ben Y ve Z kuşağının internet kullanımının ya da oyun oynamasının hastalık olarak değerlendirilmesini istemiyorum. Bunun bir aşırı kullanım şeklinde kabul edilip aşırı kullanıma ilişkin bütün paydaşlarla ortak kriterler getirerek aşırı kullanımı engellemek... Oyunlardan çocuklar çok şey öğreniyor ve "bilgi temelli" ya da "veri temelli" ekonomi dediğimiz dünya üzerinde buna gerçekten "digital scale" dediğimiz şey yetenekleri itibarıyla eğitilmiş ve bu dünyada Türkiye'yi bir yere taşıyabilecek insan kaynağına da ihtiyacımız var ve bu çocuklar oyun oynarken... Örneğin Minecraft diye eski bir oyunu Microsoft satın almıştı. "Cyber Security"yi içerisine gömdüler oyunun ve çocuklara öğrettiler, siber güvenlik neden önemli? Yani biz oyunları oynatırken onlara aslında öğrenmelerini istediğimiz, önemsemelerini istediğimiz belli şeyleri de gidip o oyunun içerisine gömerek... O yüzden oyun geliştirenler ya da on-line platformlarla iş birliği önemli. Yani dijital dünyaya ilişkin vermek istediğimiz mesajları oyunlara gömerek de çok severek siber güvenlik öğrendiler çünkü Minecraft'ı hepsi çok severek oynuyordu ama siber güvenliği de öğretmiş oldular ya da kodlamayı öğretti Microsoft onlara "Minecraft" içerisinde. Bugün kodlama, yine bizim veri temelli ekonomide önemli kriterlerden biri, Türkiye'nin yazılım anlamında ileri bir yerde olmasını istiyoruz, çok küçük yaşlarda kodlamanın başlamasını istiyoruz; bu oyunun içerisine yine gömülmüştü, kodlamanın iyi bir şey olduğunu ve o dünyada olması gerektiğini öğreniyordu. Bizim buna "bağımlılık" dediğimiz yerde aslında bir sürü faydayı bir yere bırakıp bu çocukları hasta olarak kabul edip farklı bir şekli tedavi etmeye başlayacağız; kaygım o.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Hemen bunun arkasından... Peki, sizce "hastalık düzeyinde bağımlılık" olarak tabir edilebilecek bir kitle var mıdır, yok mudur? Ben genellemek adına söylemiyorum ama böyle oransal olarak, yüzde 3, 5, 10 yani aşırı kullanım veya bu bilgisayar, dijital oyunlarla zamanın önemli bir kısmını geçiren çocuklar, gençler arasında "bağımlılık" tabir edebileceğimiz, ruh sağlını da olumsuz etkilemiş olan, tabii aynı zamanda beden sağlığını, fiziken ne bileyim, boyun fıtığı veya başka fiziksel, fizyolojik etkileri, sonuçları olan, bir bağımlılık kapsamına giren bir kitle var mıdır acaba sizce?

İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ HUKUKU ENSTİTÜSÜ TEMSİLCİSİ DOÇ. DR. LEYLA KESER BERBER - Aynı kavramı tercih edeceğim, aşırı kullanan bir kitle var, ben onları bağımlı olarak kabul etmek istemiyorum yani "bağımlılık" kavramını kullanmayı ben terminolojik olarak hep reddettim. Benim için hep aşırı kullanan bir kitle vardır ve Dünya Sağlık Örgütü ya da işte, bu kriterleri, bu hastalığın semptomlarını yazanlar hep bizim yaş grubumuzdaki insanlar. Biz bu Komisyona da "Çocukları çağırın, oyun oynayan çocuklar gelsin, o dünyanın çocukları gelsin ve kendi bakış açılarını anlatsınlar." dedik. Dolayısıyla, biz kendi bakış açımızla, kendi yetiştiğimiz, yaşadığımız çocuklukla bunları değerlendiriyoruz fakat onlar başka bir kuşak ve başka değer yargıları ya da kriterleri var. Çocukların da buraya gelip bu konuya ilişkin -çünkü konu onları ilgilendiriyor- görüşlerini Komisyonun almasını ben çok isterim.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Hocam, tabii, mesele aslında bu "aşırı kullanım" ifadesi sizin açınızdan -benim de bir noktaya kadar kabul ettiğim bir ifade- anlattığınız içerikte doğru olabilir ama ben yine de çocuğun psikolojik olarak, sosyolojik olarak yani bu toplumsal ve bireyin sosyal çevre içerisinde sosyal bir varlık olma özelliğini yavaş yavaş giderek yitirmesine de neden olabilecek bir platform, bir ortam olabileceğini düşünerek yani aynı zamanda bireyi toplumdan uzaklaştıran bir süreç olabileceğini düşünerek "bağımlılık" ifadesinin de mümkün olabildiğini düşünüyorum açıkçası ama bağımlılığı tamamen reddedip sadece "aşırı kullanım" ifadesi, biraz olumlandıran, belki disiplinli olumlandırma tarzı bir ifade gibi geliyor bana terminolojik olarak. Bilemiyorum yani...

İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ HUKUKU ENSTİTÜSÜ TEMSİLCİSİ DOÇ. DR. LEYLA KESER BERBER - Literatürü araştırdığınızda da zaten bu kavramlar... Örneğin Avrupa Birliğinin bahsettiğim Parlamento raporu "zararlı kullanım" "aşırı kullanım" "bağımlılık" kavramlarını aslında birlikte harmanlamış vaziyette. Dolayısıyla aslında üç farklı görüş var olaya ne şekilde yaklaştığınız ve değerlendirdiğinizle ilintili.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Peki, teşekkür ediyorum.

İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ HUKUKU ENSTİTÜSÜ TEMSİLCİSİ DOÇ. DR. LEYLA KESER BERBER - Rica ederim.