| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1974) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 27 .06.2019 |
HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sporla ilgili bir konuda dahi bir mutabakat sağlayamadığımız için üzgünüm, öncelikle bunu belirtmek istiyorum. Esasında hepimiz aynı konulara vakıfız.
Şimdi, ben genel kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum. 2011 yılında çıkarılan 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un bu teklifle yetersiz kaldığı alanlar hem güncellenmekte hem de mevcut sorunların giderilmesi öngörülmektedir. Esasen geçtiğimiz yıl temmuz ayında hazırlıklarına başlanan, Türk sporu için oldukça önemli ve ihtiyaç duyulan düzenlemelerin yer aldığı tasarıyı bugün teklif olarak görüşeceğiz.
Sporun günümüzde dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin insanları bir araya getiren barışçıl ve evrensel bir yapıtaşı olduğu yönünde görüş birliği bulunmaktadır. Spora yüklenen bu barışçıl misyona karşın spor ortamlarında yaşanan, özellikle futbol sahalarında ortaya çıkan şiddet olayları sporun bu algısına zarar vermektedir. Müsabakalarda karşı takım oyuncularına ve seyircilerine yönelik psikolojik, sözel, fiziksel saldırganlık ve şiddet sporun birey ve toplum üzerinde olumlu etkilerini ikinci plana itmektedir. Bu bakımdan toplumun küçültülmüş bir örneği olan spor sahaları toplumsal sorunların yansıdığı alanlar olarak değerlendirildiğinde çözüm önerilerinin de bu bağlamda alınmasını gerekli kılmaktadır.
Değerli Komisyon üyeleri, ana kelime olarak "spor" dediğimizde hemen ardından sportif müsabakalar gelmekte ve bunun ardından da sporcular, hakemler, spor yöneticileri, taraftarlar, tribün liderleri, antrenörler, yazılı ve görsel medya mensupları gibi çok büyük bir organizasyon yapısı önümüze çıkmaktadır. Son yıllarda sporun huzurunu tehdit eden, artık sıradan bir olay gibi görülen spor sahalarındaki şiddet, sportif müsabakaların seyir zevkini terör ve trajediye dönüştürmektedir. Türkiye'de son sekiz yılda 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun çerçevesinde 23.942 seyirci hakkında işlem yapılırken, bunlardan 4.763'ü müsabakaları izlemekten men edilmiştir.
Ülkemizde hâlen spor eğitimi ve spor kültürüyle ilgili çalışmalar arzu edilen düzeye ulaşmamıştır. Oysa sportif ve fiziksel aktivitelere katılımın artırılması sporun altyapısının geliştirilmesinde ve sporda şiddeti azaltan kültürün gelişmesinde temel etkendir. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki Türkiye'de spora seyirci olarak büyük kitleler pasif olarak katılırken, nüfusumuzun sadece binde 75'i spora aktif katılım sağlamakta bu da gelişmiş ülkelerle bir tezatlık oluşturmaktadır. Sporda şiddetin kültürel anlamdaki kaynağı spora aktif katılanların düşük oranlarda olmasıdır bize göre. Sistemli ve yapılandırılmış spor eğitimi almayan kitleler, sokağın değerleriyle şekillenen seyirci kültürüyle saldırganlık ve şiddete uygun hâle gelmektedir. Bu bakımdan, görüşmekte olduğumuz teklifi önemli görüyor ve destekliyoruz.
Bu teklifte eksik görülebilecek önemli bir konu da spor kulüpleri yöneticilerinin almış olduğu, alacakları cezalar ve onların kapsamlarıdır. Örneğin, hak mahrumiyeti cezası verilen spor yöneticisi protokole giremese de locada purosunu içerek müsabakayı izlemekte, bu da bir mahrumiyeti doğurmamaktadır. Onun için, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, burada yapacağımız bu düzenlemede, ceza alan yöneticinin ceza süresince hiçbir spor alanına girmemesinin sağlanması yönünde bir düzenlemenin gerekli olduğunu düşünüyoruz çünkü böylelikle bu men cezasının da caydırıcı olabileceği kanaatini taşıyoruz.
Yine bu alanda spor savcılığı, spor ihtisas mahkemeleri gibi yargı alanını ilgilendiren düzenlemeleri tartışıp 7 coğrafi bölgemizde spor ihtisas mahkemeleri ve spor savcılıklarının da kurulmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz çünkü bu tür suçlarda bir cumhuriyet savcısı bu 6222 kapsamında değerlendiriyor, başkası başka kanun kapsamında değerlendiriyor. Bu da uygulamada farklılıkların ortaya çıkmasına, yaşanmasına sebebiyet veriyor. Bunun için bunu da önemsiyoruz. Bunu muhtemelen Komisyon görüşmeleri sırasında, kanun teklifinin 17'nci maddesinde bir teklif olarak da sunacağız, şimdiden bunun da bilinmesini arzu ediyorum.
Yine, diğer taraftan, spor kulüpleri yasası da bir an evvel çıkarılmalıdır. Şike ve teşvik primini önleyecek güncellenmiş cezai yaptırımlar da bu düzenlemenin içinde yer almalıdır diye düşünüyoruz.
Sporun ayrıştırıcı, çatıştırıcı değil, birleştirici ve kaynaştırıcı olduğunun, kardeşlik, barış gibi duyguları ön plana çıkardığının çeşitli kampanya ve kamu spotlarıyla, özellikle sporcularımız tarafından ülke çapına duyurulması da ayrı bir önem arz etmektedir.
Saygıdeğer milletvekilleri, 20 maddeden oluşan, detaylarına daha sonra gireceğimiz bu kanun teklifini de bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak desteklediğimizi tekrar dile getiriyorum. Şimdilik konuşmamı bu şekilde bitiriyorum ve hepinize saygılar sunuyorum.