KOMİSYON KONUŞMASI

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ben kimseye müdahale etmedim. Bakın, bana da laf atıldı, müdahale etmedim. Susun ve dinleyin lütfen.

Bakın, insafsızlıkla suçlandım ama güya ben neredeyse Sayın Beştaş gibi 1.500'e yakın belki dilekçe verdim, Komisyona giden dilekçelerin çoğu bizden gitti ama tek birine bile bir cevap alamadım. Sayın Beştaş'ın bahsettiği gibi, usulü cevaplar aldım. "Altı Komisyona iletildi, orada bakılacak." Alt Komisyon dediği cezaevi komisyonu, orası da zaten cezaevlerine gitmiyor, 99 ziyaretten 1'i olmuş veyahut da bize gelen bazı cevaplarda "Bu konu yargının konusudur." deniyordu. Biz Komisyon Başkanlığına itiraz ettik ve o hatalar kabul edildi ve incelemeye alındı ama onlardan da net bir cevap alamadık. Ben boş yere konuşmuyorum, burada tüm evraklar, her şey apaçık ortada.

Bakın, çok açık söylüyorum: On altı ay oldu, Halime Gülsu cezaevinde büyük bir infaz...

BAŞKAN - Ya, bu konumuzla ilgili değil Sayın Gergerlioğlu, lütfen raporla ilgili konuşacaksanız konuşun.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bir dakika sözüme müdahale etmeyin lütfen.

BAŞKAN - "Müdahale etmeyin." ne demek? Lütfen, raporla ilgili konuşun.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bakın, raporla mı ilgili konuştu biraz evvel Sayın Beştaş, genel konularla ilgili. Sözümü kesmeyin lütfen Sayın Başkan.

Bakın, İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu ihlal komisyonuna çevirmeyelim. Çok ağır ihlaller var. Adalet Bakanlığı da cevap vermiyor. Bağımsız bir Komisyon olmanız hasebiyle bunlara cevap vermeniz lazım, vermiyorsunuz. On altı ay oldu. Bakın, siyasi görüşünüz ayrı olabilir, insanı, vicdani, hukuki açıdan ben size cinayetlerden, hasta sevklerindeki büyük ihmallerden bahsediyorum, bunları inceleme ve cevap verme ihtiyacı bile hissetmiyorsunuz. Siz bu konularda net ve doğru cevaplar verdiniz de mi biz görmedik? Bunları yaptınız da mı görmedik de arkadaşlar insafsızlık diyor. Halfeti'yi araştırdınız da mı eleştirilerimize insafsızlık diyorsunuz? Ankara Emniyetini araştırdınız da mı insafsızlık diyorsunuz arkadaşlar? Bakın, Ankara Emniyetiyle ilgili Ankara Barosunun çok ciddi ve uluslararası yankı yapan bir raporu var. Siz bu rapor hakkında belki konuşmazsınız ama geçen gün ben AB ülkelerinin 18 temsilcisi beni çağırdı, davet etti ve ben onlara anlattım, Ankara Barosunun raporunu anlattım. Bakın, siz görevinizi yapmayınca İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesini çağırıyorlar. Bakın, dün de Sayın AB Büyükelçisi Sayın Christian Berger'le konuştum ve bu konular da yine gündemimizdi. Davet ediyorlar ve soruyorlar. İşimizi yapalım.

Valilik Ankara Barosunun açıklamasından sonra bir açıklama hâlen yapmadı. Kırk güne yakın süre geçti ve kesinlikle bir açıklama yapılmıyor ne Halfeti için ne diğerleri için ne Ankara için, hiçbir yer için açıklama yapılmayan bir ülkede yaşıyoruz ki biz size bir yıl önce Komisyon kurulurken alt komisyonlar kurulmasını istemiştik, zorla kaçırılmalar, kaybedilmeler alt komisyonu kurulsun dedik, kabul edilmedi Komisyonca ama kaçırmalar devam etti. Ondan sonrasında 6 kaçırma vakası daha geldi. Bunların arasında her kesimden insanlar vardı ve cezaevinden gönderdikleri mektuplar dehşet vericiydi. Yine, iş cinayetleriyle ilgili bir alt komisyon kurulmasını istedik. Bununla ilgili de bir komisyon kurulmadı ve Avrupa'da şu anda...

PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir) - Hep aynı şeyleri söylüyorsunuz.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ya, lütfen, sözümü kesmeyin ya!

Avrupa'da birinci durumdayız bakın. Avrupa'da birinci durumdayız ve hâlen bunlar yapılmıyor.

Değerli arkadaşlar, sözü uzatmayayım çünkü söylediklerime cevap alamıyorum.

Sayın Başkan, sizden tek bir şey istiyorum, binlerce şey söyleyebilirim ama tek bir şey söyleyin bakın, lütfen söyleyin. En önemli sorum şu: İşkence iddiaları ve Ankara Emniyeti, Halfeti'yle ilgili bir şey yapacak mısınız? Bir.

İkincisi: Şu anda kaçırılmış olan 6 kişiyle ilgili bir şey yapacak mısınız?

Sözü çok uzatmama gerek yok çünkü soruyorum, soruyorum, cevap vermiyorsunuz ve "İnsafsızlık yaptın." diyorsunuz. Ne insafsızlığı?

BAŞKAN - Ben öyle bir şey söylemedim size ya.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Diğer arkadaşlar söyledi.

99 cezaevi ziyaret talebimiz olmuş, 1'ine gidilmiş, neredeyse yüzde 1 ve arkadaşlar diyor ki: "Bakın, ne kadar güzel bir tablo, Türkiye ne kadar iyi bir yere geldi." Allah aşkına, arkadaşlar, bakın, siyasi görüşlerinizi anlatabilirsiniz, taraftarlarınıza anlatabilirsiniz, vicdanlarınıza anlatamazsınız. Bakın, biraz evvel "Fırat'ın kıyısında kurdun kuzuyu kapması olayı" falan dendi. Böyle şeyler söylemlerde söyleniyor da sonra size net işkence iddiaları getiriliyor. Bırakın kurdun kuzuyu kapmasını, birtakım görevliler insan kapmış ya, ne kurdun kuzuyu kapması Allah aşkına, birtakım güç sahipleri insan kaçırmış, kaybetmiş, işkence ediyor. Bunları araştırın diyoruz, araştırmıyorsunuz. Daha bunun neresi tozpembe bir ortam? Sözü uzatmaya da gerek yok.

Teşekkür ediyorum ve sizi de şiddetle kınıyorum bu ayrımcılığınızdan dolayı.