KOMİSYON KONUŞMASI

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Ben çok teşekkür ediyorum. Gerçekten hem sunum olarak da hem de böyle bir duygu ağırlıklı ve konuya vâkıf olmanız açısından çok yararlı oldu.

Özellikle yılların deneyimi, hem Bakanlık hem siyasette... Yani bu verilerin az oluşunda biraz de bizim kendimize dönmemiz lazım. Bu verilerin doğru akışını sağlamak için nasıl bir yöntem izleyebiliriz, bu Komisyonun görevlerinden birisinin olması lazım. Çünkü veri olmadığı sürece biz gerçek projeksiyon yapamayız, önümüzü göremeyiz.

Bir diğeri, bu yerel yönetimler, idare dediğimizde mutlaka yani bu konuda çaba harcayan sivil toplum kuruluşlarını katmamız lazım. Çünkü özellikli bir alan olduğu için, sivil toplum kuruluşlarının çoğu da yaşadıkları için bir ihtiyaçtan yola çıkmışlar. Son dönemde her ne kadar bir kısım sivil toplum örgütleri adı altında -bir nevi daha çok popüler- ve bu RAM meselesi üzerinden daha çok kamuoyu oluşturup kendilerine ait bir şeyler düşünseler bile büyük çoğunluğu bire bir yaşadıkları için bu süreci yaşıyorlar. Yerel yönetimlerle düşündüğünüz, önerdiğiniz şeylerde sivil toplum ve idarenin arasındaki dengede... Çünkü Türkiye'deki siyasetin geldiği noktada, maalesef yerel yönetimler ile idare kimi yerde tam yan yana gelemiyor. Mutlaka sivil toplumu katmamız lazım yani sizin bu "sacayakları" dediğiniz üçlü ayakta. Ve nitekim Başkanımla beraber dinlediğimizde burada çok çok doyurucu, konuya vâkıf sivil toplum örgütleri geldi.

BAŞKAN - Tabii, tabii.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Ona değinmek lazım. Sizi bu süreçte dinlediğimde, biraz daha Down sendromu ağırlıklı ama bizim Komisyonda otizm var, SP var, daha özel eğitime ihtiyaç... Bir de onlarla ilgili bir aslında bize hem Bakanlık düzeyinde hem şu andaki pozisyonunuz gereğince eğitim ve diğer aşamalarda da oraya da dikkat çekersek neler yapabiliriz? Yani birbirinden zaten kopuk değil. O deneyiminiz de önemli.

Bir de insan kaynakları açısından... Yani ben de hekimim, siz de hekimsiniz. Her hekim her şeyi bilmiyor, her psikolog her şeyi bilmiyor, her sosyal hizmet uzmanı her şeyi bilmiyor. Özellikle bunlara yönelik, mesela kafanızda Bakanlık döneminde veya şu anda... Yanılmıyorsam bu hafta biz Yükseköğreti Kurumunu da dinleyeceğiz herhâlde.

BAŞKAN - Yarın.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Yani bir öneriniz olur mu mesela sizin? Hem bürokrasiden hem siyasetten gelen bir şeyinizden, yarın onlara böyle bir pozisyon açsanız diye.

Ben teşekkür de ediyorum size, siz tutanakları da okumuşsunuz. Arkadaşlarımız sunum yaparken genelde şunu diyorlardı: "Ya, bize bir şey olursa -aileler- bizden sonra bu çocuklar ne yapacak?" Birinci soru bu. İkinci soru da, ailelerin bizden beklentilerinden bir tanesi de bu çocuklar hep eğitim alıyor da peki sosyal yaşama nasıl katılacaklar? Çalışmada, genelde herkesin kafasında bir kafe kültürü. O da tartışılıyor yani kimi yerde çok iyi örnekler, kimi yerde sıkıntılı. Bu istihdam için herhangi bir şey var mı? Çünkü Türkiye'de, benim bildiğim, bazı yerlerde pilot çalışmalar var veya sosyal sorumluluk adına