| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun Teklifi (2/1988) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 04 .07.2019 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli üyeler; ben Adalet Komisyonu Üyesi Avukat Süleyman Bülbül, Aydın Milletvekili.
Yine, kanun tekliflerinde bizim her komisyonda ileri sürdüğümüz bazı noktalar var, aynı, kanun tekliflerinde bu noktaları, tespitleri ortaya koymak istiyorum.
Bu kanun teklifi hazırlanmış ve milletvekili arkadaşlar tarafından Komisyona getirilmiş ama doğru değil. Bu kanun teklifi mutlaka ve mutlaka -diğer komisyonlarda da ağırlıkla olduğu gibi- Bakanlıkta hazırlanmış, sarayın talimatıyla hazırlanmış ve sivil toplum örgütlerine, sivil toplum kuruluşlarına hiçbir şekilde danışılmadan, sorulmadan, onların görüşleri alınmadan, turizm konusunda, yatırımlar konusunda, ajans konusunda çeşitli etkin çalışmalar yapılmadan, STK'lerin görüşü alınmadan buraya getirilmiş. Bu nedenle -bakıyorum ben- Sayın Bakana sormak istiyorum: Burada turizm konusunda STK'lerden kimler var, hangi temsilciler var? Bu temsilciler buraya çağırıldı mı? Bu konuda daha önce görüşlerinin alınmadığını biliyoruz, şu anda burada görüşlerini ortaya koyacaklar mı? Bunu sormak istiyorum. Geçenlerde Adalet Komisyonunda yapmış olduğumuz toplantıda, bugün Meclise gelecek Sporda Şiddetin Önlenmesi Yasası'yla ilgili toplantıda çoğu bu konuda görüşünü ortaya koyması gereken demokratik kitle kuruluşlarının ve STK'lerin görüşünün alınmadığını... Bazı federasyon yetkililerinin "Bize iki gün önce bu yasa teklifi hakkında görüş soruldu." diye açıklamaları oldu. Bunu açıkça Sayın Bakana sormak istiyorum: STK'lerden görüş alınmış mıdır? Bu STK'ler burada var mıdır? Ve bu yasa düzenlemesi, bu konuda çalışmalar içerisinde yer almışlar mıdır?
Bakınız, arkadaşlar, 23 Haziran seçimlerinden önce fazla tartışılmayan, 23 Haziran seçimlerinden sonra da tartışılmaya başlayan, AKP Grup Başkanımızın da ortaya koyduğu revize iddialarıyla birlikte tek adam, tek yapı rejiminin getirdiği nokta bu. Kararlar yukarıda alınıyor, kanun teklifi olarak getiriliyor ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama faaliyetleri çerçevesinde hazırlayacakları kanun teklifleri, milletvekillerin dâhil olduğu, kuvvetler ayrılığının etkin bir şekilde yapılamadığı yapılar ortaya konuluyor. Bu konuyu her zaman söylüyoruz ve Millet Meclisinin, yasamanın etkin bir şekilde bu sistemde yer almasının bu Cumhurbaşkanlığı sisteminde olmayacağını, bu çerçevede parlamenter sistemin etkin bir şekilde yapısının ortaya konulması gerektiğini her zaman söylüyoruz.
Bakınız, burada, 3'üncü maddede birkaç noktaya da değinmek istiyorum. Ben Egeliyim. Ege'nin turizm konusunda etkinliğini hepimiz biliyoruz. 3'üncü maddenin (3)'üncü bendinde Yönetim Kurulu üyelerinin sayısı belirlenirken Marmara ve Akdeniz Bölgelerinden ikişer üye, Ege Bölgesi'nden 1 üye, Karadeniz ve İç Anadolu Bölgelerinden 1 üye, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden 1 üye olacak şekilde belirlenmiş. Neden belirlenmiş? Temsilde neden adaletli davranılmıyor? Bunun gerekçesi ne? Ege Bölgesi'nde turizm konusunda ya da başka etkinlikler konusunda gerekçe açısından bir sıkıntı mı var? Bunu Başkan Yardımcısı Sayın Aydın Milletvekilimiz Metin Yavuz kardeşimize soruyoruz.
METİN YAVUZ (Aydın) - Abi, 3'üncü kişisin sen bunu soran, cevap verecekler, acele etme.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bu önemli ama.
METİN YAVUZ (Aydın) - 3'üncü kişisin, cevap verecekler, acele etme.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Ama bunu söylemek zorundayız. Bir Aydın milletvekili olarak, bir Ege milletvekili olarak sormak zorundayız.
METİN YAVUZ (Aydın) - Tekerrür ediyor ama.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bu nedenle bu soruya cevap vermesini talep ediyoruz.
NECİP NASIR (İzmir) - Sayın Vekilim, Ege milletvekili olarak ben de sordum.
METİN YAVUZ (Aydın) - Siz de sordunuz ama cevap verecekler, telaş etmeyin.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sordunuz mu? Demek ki aynı konuda...
METİN YAVUZ (Aydın) - Sonra bak "Terliyoruz." diyorsunuz.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - En önemli konu ise arkadaşlar, burada AK PARTİ'nin on altı yıllık iktidarının en büyük sorunu, denetim konusundaki bütün icraatı kenara bırakması. Sayıştay -gelecek maddelerde gelecek ama- denetiminden niye çekiniyorsunuz? Kamu İhale Kanunu içerisine niye sokmuyorsunuz? Denge denetim sistemini niye bir kenara atıyorsunuz? Ve en önemlisi, Meclis Genel Kurulunda geçen tasarıyla "Kamu payı yüzde 50'nin altında olan kuruluşları Sayıştay değil, bağımsız denetim kurulları denetleyecek." diye düzenlemeleri niye getiriyorsunuz, niye ortaya koyuyorsunuz? Neden kaçıyorsunuz? Kimden kaçıyorsunuz?
Bakınız arkadaşlar, burada bütçe konusunda net ortaya konan maddeler var. Bu ajansın sahip olduğu bütçenin yüzde 75'i ve yüzde 25'inin nerelere harcanacağı, genel bütçeden ne kadar para aktarılacağı ve turizm bölgelerinden ne kadar para geleceği ayrıntılı olarak konulmuş. Bu kadar büyük bütçeyi, genel bütçeden gelen payları dahi bir Sayıştay denetiminden kaçırmanın anlamını burada Sayın Bakan açıklarsa biz de anlamış oluruz. Bu konuda açıklamanızı bekliyoruz.
Çok teşekkür ederiz.