| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun Teklifi (2/1988) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 04 .07.2019 |
HULUSİ ŞENTÜRK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; şimdi, hepimiz değişik kurumlarda görevlerde bulunduk. Bir bütçe tekniği vardır ve hemen hemen her kurumun -özel sektör dâhil, eğer muhasebecilerinizle konuşursanız- mutlaka "öngörülemeyen giderler" "öngörülemeyen gelirler" "diğer gelirler" gibi matrahları olur. Örneğin, soruyorum: Kuruma ait bir araba bir kaza yaptı ve bu arabanın hurda olarak satılması lazım. Bunu nereye işleyeceksiniz muhasebe tekniğinde? Öngörülemeyen gelirler diye bir kaleminizin olması lazım muhasebe tekniğinde. Ya da kurumun şoförünün yaptığı bir şeyden dolayı kurum ceza ödemek zorunda kaldı, öngörülemeyen giderler maddeniz olmazsa bunu nasıl muhasebeleştireceksiniz?
Bağış konusuna gelince... Arkadaşlar, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kamuda bağışı çok net olarak düzenlemiştir. Hatta burada az önce güzel bir şey söyledi, bu bağışların şeffaf olması, tam da işte bu noktada. Yoksa art niyet olmuş olsa niye buraya bağış sokturalım ki? Atıyorum, ben yetkili bir yerdeyim ve bir yere destek olacağım, arkadaşımızın da bir yatırımı var. "Tamam, izin veririm ama şuraya şunu verirsen." Tam tersi, o değil. Nereye ne veriliyor, şeffaflaştırılması. Dolayısıyla bu aslında gayriresmî ilişkilerin ortadan kalkması açısından da çok önemli bir hizmet.
Sonra, yüzde 90'a gelince... Bakın kanunun maddesi sadece "tanıtım" demiyor. Amaç maddesini okursak turizm potansiyelinin geliştirilmesi için her türlü faaliyetleri de içeren bir madde. Şimdi, burada yatırımların üzerine odaklanıyoruz da hepimiz biliyoruz ki dünyada turizmin geliştirilmesinde bazı organizasyonlar çok çok önemlidir. O organizasyonlara ev sahipliği yapmak sizin hem tanıtımınıza hem turizminize ciddi katkı sağlar ve böyle büyük bir organizasyonu ben Türkiye'ye getirebilmek için bu organizasyona bir katkı verme hakkına sahip olabilirsem diğer rakiplerime göre önemli bir mesafe kat ederim. Bu bir yatırım desteği değil, bu bir eğitim desteği değil, bu bir tanıtım desteği de değil. Bu, bir organizasyonun Türkiye'de gerçekleştirilmesi için katkı sağlamaktır. Bir de bu kurumun kendi giderleri var değerli arkadaşlar. Personel gideri olacak, sigorta gideri olacak, şu gideri olacak. Eğer biz "en az yüzde 90" dersek bu personel giderini bile ancak zor karşılar. Bu kurum tanıtım, reklamdan başka hiçbir şey yapamayan bir hâle gelir. Ondan sonra da bizzat siz turizmciler dersiniz ki: "Ya, şu organizasyonu bu ajans niye Türkiye'ye getirmek için elini taşın altına koymuyor."
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Tanıtıma girer o zaten.
HULUSİ ŞENTÜRK (İstanbul) - Hayır değerli arkadaşlar, tanıtıma girmez.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Neye girer ki organizasyon?
HULUSİ ŞENTÜRK (İstanbul) - Organizasyon destek faaliyetine girer. Bakın, şu: Tanıtım faaliyetlerinin tanımlamasını çok geniş tutarsanız o zaman suistimalin önünü açarsınız. Hulusi Şentürk'ün Amerika'ya seyahatini "Hulusi gittiği yerde Türkiye'yi anlatır belki diye destekledim." Bunu tanıtıma mı sokacağız değerli arkadaşlar? Dolayısıyla, bakın, tüm kurumlara bakın hepsinin "bağışlar" maddesi de vardır, hepsinin. İşletir ya da işletmez. "Diğer gelirler" maddesi vardır "diğer giderler" maddesi vardır. Bu, bütçe tekniğinde kaçınılmaz bir yöntemdir. Bunun yüzde 90'a çekilmesi bu kurumun tanıtım faaliyetinden başka hiçbir şey yapamaması anlamına gelir, bunun da istenilen verimi sağlamayacağını düşünüyorum.
Teşekkür ederim.