KOMİSYON KONUŞMASI

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Geçen haftaki bir tartışma üzerine açıklama yapma zarureti hasıl olmuştur. Geçen hafta tutanaklara da yansıdığı üzere Ankara Emniyetindeki bir işkence iddiasını gündem etmiştim. Ankara Barosu bu iddiayı gündeme getirmişti ve raporlamıştı. Bu iddiaya cevap mahiyetinde Sayın Başkan, bizim daha öncesinde de sahte evrak beyan ettiğimizi söyleyerek bu iddiamızın doğru olmadığı yönünde bazı cümleler sarf etmişti ve bunun üzerine bir tartışma yaşanmıştı. Ve maalesef bazı milletvekili arkadaşlarımız bize uygun olmayan kelimeler de sarf etmişti. "Yalancı, müfteri, hasta, terbiyesiz" gibi kelimeler sarf etmişti. Ama belge doğruydu ve belgeyi ben buldum. İşte belge burada.

Değerli arkadaşlar, birtakım sözler sarf etmeden önce gerçeği ve hakikati bulma merakı olmalı hepimizde. Ben hayatta yalan atmam, hayatta iftira atmam. Benim iddialarımı araştırmadan bana böyle uygun olmayan kelimeler sarf ettiniz. En azından Sayın Başkan ve bu sözleri sarf eden milletvekillerinden bir özür alacağım var. Eğer ki bu özrü dilemezlerse dünya ve ahirette de hakkımı helal etmeyeceğimi beyan ediyorum.

Bu belge araştırıldı. İki gün önce Sayın Başkanımız araştırdı. Büyük bir hata olduğunu kendileri de tespit etti. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yaptığı hatasını şu anda gidermekle meşgul. Bununla ilgili işlemler devam ediyor ve ben kamuoyuna da ayrıca aktarmaya devam edeceğim. Ama konuyu araştırmadan, hele ki çok ciddi bir işkence iddiasının tartışılırken bir başka sahte evrak iddiasıyla bu konunun üstünün örtülmeye çalışılmasını çok vahim bulduğumu söyleyeyim. Bu kişi aynı zamanda iddianameleri...

BAŞKAN - Faruk Bey, sanırım meramınızı anlattınız.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - İki üç dakikada bitiriyorum.

BAŞKAN - Ama özel konulara girmeyin hiç şu anda.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sadece iki üç dakikada...

Bakın, burada tüm iddianameleri ve tüm evrakları da var. Deniz Kuvvetlerinden atılan bir astsubay; dosyası, iddianamesi vahametlerle dolu, yanlış bilgilerle dolu. Adamın adı Hasan Çomak, Muğla'dan pazartesi günü buraya geldi, tüm evraklarını getirdi.

BAŞKAN - Gergerlioğlu, ama bakın şöyle bir şey söylüyorum.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Üç dakika içinde bitiriyorum.

BAŞKAN - Ama bu konumuzla ilgili değil şimdi. Size söz...

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Tamam, üç dakika içinde bitiriyorum. Lütfen...

Geldi ve tüm evraklarını beyan etti. Çok büyük yanlışlıklar var, kişinin ismiyle ilgili Hasan Çomak, ama şu evraklarda ya Halil Çomak olarak geçmiş ya Hasan Çakmak olarak geçmiş. İddianamede adamın avukatı bile bir başka şahsın avukatı olarak geçiyor. Tel tel dökülen bir iddianame ve sonunda adamcağız işsiz de kalmış, üç yıldır çöplerden plastik ve karton toplayarak geçimini sağlıyor. Üç yıldır bu denli mağdur edilen kişi şu anda çöplerden plastik toplayan bir kişi ve bu kişiye... Bakın, şu evrak...

BAŞKAN - Faruk Bey, şimdi bu konumuzu aşan bir konu oldu. Rica ediyorum, ben sözünüzü kesmek zorundayım.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bitiriyorum. İki dakika...

BAŞKAN - Ama bakın Faruk Bey...

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, son üç cümleyle bitiriyorum.

Bakın, şurada gerekçede beyan edilmemiş. Hukukçular bilir, gerekçe beyan edilmeden bu adam idare mahkemesine gitmiş, bir senedir idare mahkemesi bir karar da veremiyor. Skandal üstüne skandal. Bir başka kararda da Sağlık Bakanlığı yine bir başka gerekçesiz kararla bir başka kişiyi de atmış ve gerekçe de belirtmemiş. Vatandaş öylesine kötü duruma düşürülüyor ki inanılmaz bir hâl.

Ben tüm bu belgeleri ispatladıktan sonra da bana bu tür kelimeleri söyleyen arkadaşlarımızdan beklediğim özrü de dinlemek istiyorum.