| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2019) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 10 .07.2019 |
SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Çok teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli bürokratlar; ya, doğrusu Sayın Katırcıoğlu'nun burada olmasını çok isterdim, söylediği sözlerin ne kadar hepimize dokunduğunu bir kez de burada duysun isterdim.
BAŞKAN - Şimdi, arkadaşlar, şunu söyleyeyim: Bakın, Sayın Katırcıoğlu burada yok ama maalesef bu Komisyon içerisinde Komisyon üyesi olan milletvekillerimiz arasında zaman zaman bu tür şeyler oluyor ama derseniz ki yani siz ben uyarırım ama sizlerin de rahatsız olmasını ben istemiyorum açıkçası. Yani herkesin...
SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Sayın Başkan, sanırım söylemek istediğim şuydu: Ben Sayın Katırcıoğlu'nun itirazını burada var olan gürültüden ziyade bir ortak aklın üretilmesine dönük iş yapma biçiminin eksikliğine dair okudum. Dolayısıyla bu eksikliği tespit etmeyi önemsiyorum. Yapacağım konuşmanın yasada bir değişikliğe yol açmayacağını yüzde 100 bilerek ama bize verilen görevin bu dönemde tarihe not düşmekle sınırlandırılmış olmasının ağırlığını taşıyarak yapacağım konuşmamı.
Şimdi, yine ve yeniden bir torba yasayla karşı karşıyayız. Esasında işleri tam da karıştıran anlayış bu yani torbalara büzüştürüyoruz, fazla detaylı tartışmaya mahal vermiyoruz ve ihtiyaç duyulan esas meseleye asla gelemiyoruz. Bu torba yasayla iş yapma biçiminden çıkan krizlerin torba yasalarla çözülmesi mümkün değil. Bu tespiti bir kere baştan yapmak gerekiyor.
İkincisi, bu torba yasa kendi başına bir kriz itirafı çünkü bir telaş yansıyor bu torba yasadan, torbanın içerisine bu sefer para tıkıştırma telaşı var çünkü kaynaklar har vurup harman savrulup bitirildi. Dolayısıyla bu torba yasayı "bir kriz torba yasası" diye değerlendirmek gerektiğinin altını çizmek gerekiyor.
Şimdi, bunu böyle okuyorsak o zaman yasaya dair yapacağımız genel değerlendirmenin bu tespitle başlaması gerekiyor. Bir kriz var, bu torba yasada ortaya çıkmış olan bu krize dair bir telaşı gidermek için yapılıyor. Peki, hakikaten krize çare üretecek, ihtiyaç duyulan adımları barındırıyor mu? Şimdi, bu gözle değerlendirdiğimizde telaşın nereden kaynaklandığının veriyle bir altını çizerek başlayayım, sonra hem harcama tarafında hem de finansman tarafında bize ne söylediğine dair bu çerçeveden bir değerlendirme paylaşayım.
Şimdi, çok açık ki şu veri üzerinden bir sıkıntıyı giderme gayreti var: Bu sene verilmesi öngörülen bütçe açığı 80 milyar 600 milyon liraydı, faiz dışı fazla da 36,7 milyardı. İlk altı ayda vermiş olduğumuz bütçe açığı 77 milyarı bulmuş; daha önümüzde altı ay var, hedeflenen miktarın neredeyse hepsini vermişiz bile açık olarak. Tam da bu nedenle telaşla para aranıyor. O zaman bu torba yasayı şu gözle değerlendirmeliyiz: Ne yapacağız ki bu torba yasada bundan sonra böyle açık vermenin önüne geçeceğiz? Yani bu açıkları ne sebeple verdiğimizi tespit etmezsek eğer o zaman bu torba yasaya bir daha ihtiyaç olacak, yine bu telaşlar süregeliyor olacak. O zaman şu soruya bir yanıt arama ihtiyacı duyuyorum ben: Bu açık nereden geliyor ve bu açığın çıkmasına engel olacak şeyler bu torba yasanın içerisinde var mı? Maalesef hepsinin yanıtı "Hayır." olacak çünkü gerçekten bu tespiti yaparak başlamıyoruz işe. Bir telaş "Oradan buradan para tırtıklayalım." diye bir yaklaşımla başlanıyor.
Şimdi, hangi madde bugün oluşmuş olan sektörel krizleri gidermek için yapılmış? Hepsi -biraz önce herkes neredeyse söyledi- bir pansuman adıyla yapılmış; bir daha sorun tekrarlamasın diye, düzen değişsin ve bu krizi ortaya çıkartan durum ortadan kalksın diye yapılmamış. Mesela şunu sorma ihtiyacı duyuyorum: Bugünkü kriz esasında her şeyden önce rantın öncelenmesinden çıktı. Üretim yerine insanların kısa günü kurtaracağı rantçı anlayışı destekledi kamu kaynaklarının yönlendirildiği yöntem. O zaman soru şu: Bu torba yasa çıkarsa çıktıktan sonra bundan sonra kamunun kaynakları ranta değil de gerçekten verimli, ihtiyaç duyduğumuz etkin, üretken alanlara kanalize edilecek mi? Hayır, buna dair herhangi bir şey yok bunun içerisinde. Dolayısıyla krize çare olmuyor, bir pansuman oluyor.
İkinci soru: Bu açığın önemli bir kısmı durmadan seçim yaptığımız için oldu; bu açığın önemli bir kısmı halkın iradesi yok sayıldığı için, demokrasi yok sayıldığı için, toplumsal barış yok sayıldığı için ve bunlar yok sayılarak seçim iptal edildiği için ortaya çıktı. O zaman sormak gerekiyor: Bir daha demokratik temayüllerin işlememesi üzerine iş yapılmayacağının, bundan sonra hukukun işleyeceğinin yani böyle bütçe yüklerinin çıkmayacağının bir garantisi var mı bu torba yasanın içerisinde?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Çok teşekkür ederim.
Yani bu torba yasanın torba yasa olarak gelmiş olmasından ve buradaki tartışmalardan da anlıyoruz ki zaten öyle bir kaygı yok, herhangi bir demokratik işleyişi veya katılımcı süreçleri derinleştirmek gibi bir kaygı da duyulmuyor gibi gözüküyor.
Mesela üçüncü soru, belki de bu anlamda son soru olsun: Faiz harcamalarında ciddi bir artış var, biraz önce Sayın Öztrak da söyledi. Şimdi, bizim derdimiz faiz harcamalarını azaltmak olmalı ama azaltabilmek için önce faiz üzerindeki baskıları giderecek birtakım adımlar atmalıyız. Bugün Türkiye'de faizlerin artıyor olmasındaki en temel sebep esasında risk algısı ve güven duygusunun tamamen ortadan kalkmış olması. Şimdi soruyorum size: Bu torba yasa hangi güveni sağlayacak? İhtiyat akçesine el uzatarak mı sağlayacak? Bir kez daha varlık barışı yaparak mı sağlayacak? Tek seferlik gelir elde etmek için etki analizi yapılmamış vergilerle mi sağlayacak?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Sağlaması mümkün değil, faizler artmaya devam eder çünkü bu, güven oluşturan değil bilakis güven yıkmaya devam eden bir anlayışı karşımıza koyuyor. O zaman belki şu tespitle ve bence değerlendirmeyle bitirmek gerekiyor tartışmayı: Bu, bir kriz itirafı olmakla birlikte krize çare üretmek bir yana, krizi daha da derinleştirmek üzere bir torba yasa karşımıza gelmiş olan. Bu hâliyle bence hiçbir tarafının tartışılmıyor olması gerekiyor. Maddelerin her birinde benzer bir genel çerçeveden tartışma açacağım ama şunu söyleyeyim: Bir kriz çıkarttı bu düzen. Bu düzeni bilerek ve isteyerek kurdu iktidar. Şimdi o krizi çözmek yerine, o kriz yokmuşçasına krizi derinleştirecek işler karşımıza çare gibi getiriliyor. Bu ülkenin bundan çok daha iyisini hak ettiğini söylemeliyim.