| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2019) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 10 .07.2019 |
SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Çok teşekkür ediyorum.
Bir kere ben hâlâ bu maddeye neden ihtiyaç duyulduğuna dair bir yanıt duyduğumuz kanaatinde değilim. Bu maddeye niye ihtiyacımız var, bu madde Türkiye'nin hangi sorununu çözüyor, ana hedef ne?
İkinci bir soru, belki bu bir alt soru olacak ama normal koşullarda gelen bu tarz önerilerin bir etki analizini arıyor insan: Neyi etkilemesini bekliyoruz? Bankaların verdiği krediyi büyütmesi hedefimiz mi var, onu hangi mekanizmayla yapmasını öngörüyoruz, şimdi niyet okumakla, hani, bir bu taraf sanki niyet okuyormuş gibi bir algı oluşuyor ama neden olduğunu anlayamadığımız, niçin getirildiği, neye tedavi olduğunu anlayamadığımız maddelerde biz bilgimiz dâhilinde onu anlama gayretine giriyoruz. Dolayısıyla ben krediye dayalı bir büyüme modelinde ısrar edilmesinin bir aracı mı olacak bu? Yöntemi... Bu amaçla mı yapılıyor?
Bir diğer sorum da: Hani, daha önce uluslararası "swap" piyasasına dönük çeşitli müdahaleler olmuştu. Acaba bu bankaların bilanço dışı zorunlu karşılıklarında böyle bir hedef mi güdülüyor? Nasıl bir etki öngörüyoruz? Türev piyasasını nasıl etkilemesini öngörüyoruz? Türev piyasası tu kaka bir şey değil normalde. Yani bir finansal amaç ve araç var orada. Dolayısıyla nasıl bir etki yapması öngörülüyor? Bir de ben kendim bunu duymayı istiyorum. Basel III-IV, bunlara dair bir uyumluluğu var mı? Herhangi bir sunum yapılmadı bize yani uluslararası standartlarla uyumlu mu? Türkiye bankalarına dair uluslararası finansal piyasalarda nasıl bir etkisi olacak? Bir başka: Uluslararası deneyimler var mı? İşte, Amerikan Merkez Bankasına zorunlu karşılıklar okuduğunuzda yükümlülükler üzerinden tarif ediyor hâlâ. Nerede böyle bir uygulama gördük ve nasıl bir etkiyle karşılaşıldı?
Bir de siyasi tarafı da bunun hakikaten araç bağımsızlığı olmayan bir Merkez Bankasına bir araca dair bağımsızlığı varmışçasına madde tartışılmasına dair çekincenin çok haklı olduğu kanaatindeyim. Merkez Bankasının araç bağımsızlığı sağlanacak da Merkez Bankası özgürce karar mı verecek? Yoksa bu madde esasında ekonomik bir madde değil, siyaseten saray rejiminin tercih ettiği modelin sürdürülebilirliğinin bir aracına mı dönüşecek? Bu sorulara yanıt ihtiyacı bence çok belirgin.
Teşekkür ederim.