| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2019) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 11 .07.2019 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Malumun ilanını aldık aslında. Biz İstanbul havalimanıyla ilgili de burada bir yasa çıkarmıştık, bu ortakların ayrılma durumunda herhangi bir teminatının yanmayacağına dair. Cengiz, Kolin ve Limak'ı ilgilendiriyordu. Burada da Cengin, Kolin, Kalyon ve Limak'ı ilgilendiriyordu, şimdi de Kolin ve Limak'ın ortaklarıyla anlaşamaması ve ayrılması talebiyle saraya bir talep gitmiş. "Biz bu işte anlaşamadık, tartıştık, sıkıntımız var, bir yasa çıkarın, bizim teminatımız yanmasın, sıkıntı olmasın." diye Meclise bir ferman gönderilmiş bu anlamda. Dört tane çok meşhur biliyorsunuz müteahhidimiz var, bu ikisini ilgilendiriyor bu yasa.
Arkadaşlar, hepimiz ticaret yapmışızdır, daha doğrusu pek çoğumuz geçmişte ticaret yapmışızdır, ortaklıklar da yaptık, öyle değil mi, bazı ortaklıklarda işler yolunda gitti, bazılarından yanlış gitti. Ortaklıklar da bozulursa, ortaklık sözleşmesi neyse yani teminat da varsa, şu da varsa, bu da varsa yanabilir de, bunlar riskler dâhilindedir. Ama yani mevzu bahis Cengiz Koril, Limak olduğunda bunlar böyle olmuyor ama başka şirketler söz konusu olduğunda, onlar saraya ulaşma olanağına sahip olmayan başka şirketler olduğunda dayısı, amcası, yeğeni olmadığında saraya yakın onlar bu haklardan yararlanamıyorlar.
BAŞKAN - Şimdi arkadaşlar... Müsaade eder misiniz Sayın Paylan.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan bölmeyin lütfen.
BAŞKAN - Müsaade edin başkanlığı ben yapıyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama benim sözümü kesiyorsunuz.
BAŞKAN - Şimdi değerli arkadaşlar, eğer herhangi bir firmayla ilgili suç işlediğine dair...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Suç değil Sayın Başkan...
BAŞKAN - Müsaade edin.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Müsaadeyi siz bana vermiyorsunuz, söz bende.
BAŞKAN - Bir tespitiniz varsa, giderseniz yargıya, dersiniz ki: "Şunlar şunlar suç işlemiştir."
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yo, yasa çıkarılıyor Sayın Başkanım.
BAŞKAN - "Yanlış iş yapılmıştır, eğer bürokrat yanlış yapmışsa yanlış yapılmıştır." dersiniz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, suçla ne ilgisi var biz yasa yapıyoruz.
BAŞKAN - Ama burada aşağı yukarı altı tane firmadan bahsedildi.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır.
BAŞKAN - Diğer firmalar da var, yabancı firmalar da var ama sadece bir iki firmaya yönelik birtakım ithamlarda bulunmak bilemiyorum ne kadar doğru. O nedenle bence siz yine...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, siz oradan müdahale edemezsiniz, gerçekten edemezsiniz, ben kimseye hakaret etmedim, muhalefetimi yapıyorum.
BAŞKAN - Peki o zaman siz...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben kimseye hakaret etmedim, bakın muhalefetimi yapıyorum.
BAŞKAN - Şimdi siz, arkadaşlar bakın...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siz oraya oturursanız bana laf atabilirsiniz ama lütfen sözümü kesmeyin.
BAŞKAN - Ama müsaade edin ben de...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben hakaret mi ettim?
BAŞKAN - Hayır, efendim bakın...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Muhalefet ediyorum.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Komisyonu yöneten başkan.
BAŞKAN - Peki buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, dün de sözümü kestiniz bir anda, Merkez Bankası bağımsızlığıyla ilgili bir konu konuşuyorduk, ben de tam da bağımsızlıkla ilgili bir şey sorarken sözümü kestiniz. Yani "saray" deyince tak diye sözümü kesiyorsunuz.
BAŞKAN - Hayır, dün aynı ifadeyi en az beş kez kullandınız, açalım tutanakları bakalım.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, soruma cevap almadım, Sayın Başkan cevap alamadığım için tekrar sordum.
BAŞKAN - Buyurun, lütfen.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Cevap alıncaya kadar da sormak benim görevim, vatandaşın bana verdiği görev, anayasal hakkım muhalefet etmek.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Nejat Bey oturuyordu, Nejat Bey siz yokken aynı şeyi söyledi.
BAŞKAN - Dinledim efendim, ben içeride dinledim, dinlediğim için müdahale ettim, biliyorum.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Algı yapıyor, bu doğru değil.
BAŞKAN - Lütfen sayın çelebi.
Sayın Paylan, buyurun lütfen.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben algı yapmam, muhalefet ediyorum ben.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sen muhalefet yapmıyorsun algı yapıyorsun, terörün algısını yapıyorsun.
BAŞKAN - Evet Sayın Paylan buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Muhalefet ediyorum, hiçbir şeyin algısını yapmıyorum, açıktan muhalefet ediyorum.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sen algı yapıyorsun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Müsaade edin arkadaşım, lütfen müsaade edin, bakın düğmeye basarsanız Başkan size de söz verir.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ben düğmeye bastım zaten.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bas bekle, Başkan sana da söz verecek.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Paylan.
Değerli arkadaşlarım, bakın otoriter rejimlerde mesela Rusya'daki otoriter rejimde oligartlar vardır. Yani orada Çara yani Putin'e yakın oligartlar vardır ve oligartlar büyümüştür, bakarsınız, bütün ihaleler, bütün şirketler o oligartlara gitmiştir. Oligartlar zenginleşmiştir, halk yoksullaşmıştır. Piyasa mekanizması dahi işlemez hâle gelmiştir, karteller, tekeller oluşturmuştur.
Enerji piyasasında da maalesef buraya doğru gidiyoruz. Ciddi anlamda Türkiye'nin oligartları diyeceğimiz Cengiz, Kolin, Limak'ı bütün ihalelerde görüyoruz, ulaştırma ihalelerinde görüyoruz, enerji ihalelerinde görüyoruz çünkü yabancı ortak şartı vardı, o yüzden almışlar. Bak şimdi de dökülüyor olay, şimdi olay dökülüyor.
Değerli arkadaşlar, bu yönden eleştiriyorum yani onlar eğer ki bir riske girmişlerse ve ortaklığı bozacaklarsa Enerji Bakanlığımıza düşen sözleşmeyi feshedip yakmaktır, yakmaktır yani teminatını yakmaktır.
Şimdi soruyorum: Kaç paralık teminat eğer ki bu ortaklık bozulsa yanacaktı ve kaç paralık teminatı kurtarıyoruz. Yeniden ihaleye çıksınlar, iptal etsinler, yaksınlar teminatını. Riske girmişler anlaşamayınca dökülür olay, sözleşme biter. Yeniden ihale açılsın, kazanıyorsa Cengiz, Kolin, Limak, yine kazansın. Bakın, ticaret yapanlar bilir, risk alırsınız, kazanırsınız ya da kaybedersiniz. O riski o şirketler almışlar yani 2 tane şirket, 3 tane şirket yasaklı hâle gelmesin diye Türkiye Cumhuriyeti Meclisi yasa mı çıkaracak? Teminatları kaç yüz milyon liralık belki teminatları var bunların içeride. Bunları kurtarıyoruz arkadaşlar, biliyor musunuz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Niye bu teminatları kurtarmak için yasa çıkarıyoruz.
Sonra, arkadaşlar, bakın, şimdi bahsettiğim, az önceki maddede de söyledim, yapmamız gereken, böyle kartellere, böyle oligartlara...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - ... mikro projelere daha çok odaklanmak yani bin megavatı bir tane şirkete vereyim, 3 bin megavatı, 500 megavatı şirketlere vereyim değil, yeni dönem böyle değil artık. Daha çok mikro projelere odaklanmamız gerekiyor yani yerinde üretim, köyünde üretim, mahallesinde üretim, fabrikanın, atölyenin çatısında üretim. Bu yöne odaklanmamız gerekiyor. Hem böylece piyasalaştırma, ticarileştirme işinden çıkarız, bütün kaynakları oligartlara aktarma musluklarını keseriz ve vatandaşımız hem mahallesinde üretimini yapar. Böylece, açıkça söyleyeyim, her anlamda daha verimli, vatandaşımızı daha fakirleştirmeyen, oligartları zenginleştirmeyen bir düzene doğru gideriz.
Bir de sorum var size, bu son maddemiz sanıyorum enerjiyle ilgili. Şimdi, 2012'de... Sayın Cumhurbaşkanı 2011 seçim kampanyasında dedi ki: "Ben, 2 trilyon dolarlık bir ülke hayal ediyorum." dedi. Ona göre de dedi ki: "Bizim şu kadar enerjiye ihtiyacımız olacak." O zaman hatırlarsanız nükleer santral anlaşması yani daha doğrusu tartışmaları o zaman başladı. Dedi ki aynen şu söylendi nükleer enerji tartışmalarında: "Biz nükleer enerjiye girmezsek karanlıkta kalırız. Yani fabrikalarımız işlemez, evinizde mum yakarsınız." dendi, aynen bunlar söylendi.
Şimdi, bugüne geldik arkadaşlar, o günlerden bugüne, o günlerde 800 milyar dolarlık ekonomimiz vardı, şimdi 700 küsur milyar dolarlık ekonomimiz var, bu yıl sonunda da benim beklentim 700 milyar dolarlık bir ekonomi.
Geldik, 2023 yılı hedeflerine, kalkınma planı Meclise sunuldu, 1 trilyon 80 milyar dolarlık bir ekonomi vadediyor yani mevcut Hükûmet, 2023 yılında. Bakın, 2 trilyon yerine, 1 trilyon dolarlık bir ekonomi. Ama biz planlamamızı 2011'lerde 2 trilyon dolarlık bir ekonomiye göre yaptık. "HES yapmamız lazım." dedik, bütün dereleri HES'lerle doldurduk. "Kömür santrali yapmamız lazım." dedik, "nükleer santral" dedik. Şimdi, şunu merak ediyorum Sayın Başkan Yardımcım...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GARO PAYLAN (İstanbul) - Son cümlem Sayın Başkan.
Ya, şimdi Almanya nükleer santralini kapatıyor, kömür santrallerini azaltıyor ve "YEK enerjileri 2030'da yüzde 80'e çıkaracağım ben." diyor. Hedefi bu, "yüzde 80" diyor. Ya, şimdi pek çok ülkeyle buna örnek verebilirim, Almanya bu anlamda örnek. Burada da görüyoruz fiyatları, düşmüş orada ve 6 sent, 5 sent, 4 sente ihale yapıyorsunuz. Allah'ınızı severseniz, niye 12,5 sent ve yirmi yıl boyunca alım garantisinde Rusya'yla bir siyasi erki angajmanınız varsa diye niye diyet ödeme ısrarında bulunuyoruz? Bu, bir. Niye kömür santrali ısrarında bulunuyoruz; bu, iki. Bütün bu aktıracağımız kaynakları bunun yerine... Biliyorsunuz, denir ki: "Rüzgâr esmezse ne olur, güneş olmazsa ne olur? Yeni teknoloji yani yeni AR-GE, depolama üzerine Sayın Bakanım. Yani depolamayı kim önce yaparsa kim en etkin şekilde yaparsa bu rüzgâr ve güneş enerjilerini, estiğinde veya güneş olduğunda o öne geçecek, o AR-GE'yi yaratmış olacak çünkü o dünyaya teknolojiyi satacak. Bu anlamda niye Rusya'ya aktaracağımız 20-25 milyar doları biz bu AR-GE'lere harcamıyoruz? YEK konusunda Almanya'nın öne geçeceği o depolama pillerini en etkin şekilde biz yapmıyoruz da Rusya'ya Türkiye insanının, tüyü bitmemiş yetimin 25 milyar dolarlık kaynaklarını ayırıyoruz? Bu konuda orta vadeli projeksiyonunuzu da içeren bir görüş bildirirseniz sevinirim.
Teşekkür ederim.