KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu risklerin nereden kaynaklanabildiğini ve beklenmedik olaylar karşısında reel sektörün, şirketler kesiminin borçlarını ödemekte zaman zaman sorunlarla karşılaşabildiğini görüyoruz. Onun için, bankacılık sektörü reel sektörün nakit akımlarındaki bozulmaların borçlarını ödemekte neden olduğu zorlukları kısmen hafifletebilmek için onlara ek vade, ek süreler verdi veya bazı teminatlarını serbest bırakmak konularında yardımcı olmaya çalıştı; esas olan bu. Fakat Sayın Başkanım, bizim Bankacılık Kanunu'muzda ve İcra ve İflas Yasası'nda yapılandırmaya ilişkin bir düzenleme yok, sadece Karşılık Yönetmeliği'nde yapılandırmaya ilişkin bir tanım var ve bu yapılandırmaya ilişkin ihtiyaçlar ortaya çıktığı zaman bankacılık sektörü tereddütlerle karşılaşıyor çünkü bazı firmalar faizlerin bir kısmının aşağı indirilmesini istiyor veya silinmesini istiyor veya uzun vadelerde borç yapılandırmasını istiyor. 2002 yılında benzer bir olay yaşandığında bankacılık sistemi "İstanbul yaklaşımı" altında bir yapılandırma yapmıştı ve o zaman 8,1 milyar TL'lik yapılandırma gerçekleştirilmişti. Az sayıda firma, alacaklı bu yapılandırmayı gerçekleştirdi. 2006 yılında "Anadolu yaklaşımı" altında bir yapılandırma prosedürü uygulandı, 205 milyon TL, 105 firma yapılandırıldı. 2018 yılının aşağı yukarı Mayıs ayından bu yana da yapılandırmalar devam ediyor şirketlerin talebi nedeniyle.

Sayın vekilimizin söylediği gibi, bankacılık sektöründe mart sonu itibarıyla 108 milyar TL yapılandırılmış krediler var. Bu kez çok sayıda bankamız var alacaklı durumda çünkü bankacılık sektörünün kredilerinin bilanço içerisindeki payı yüzde 65'lere geldi; oldukça yüksek bir pay ve bunun yüzde 70'i ticari alacaklardan oluşuyor. Bu ticari alacaklarımızın bütün içinde aşağı yukarı yüzde 50'si büyük işletmelerde, yüzde 25'i KOBİ'lerde ve kalanı da bireysel kredilerden oluşuyor. Yapılandırmalarda bireysel talepleri de karşılıyor bankalar ama bu daha kolay bir prosedür çünkü uygulaması da basit, bir ya da iki bankayla çalışmış tüketicilerimiz fakat çok sayıda bankanın ticari müşterilerle yapılandırılmasında sürecin daha hızlı işlemesi için Bankalar Birliği geçmiş tecrübeleri de dikkate alarak bir çerçeve anlaşması talep etti, BDDK'mız bir yönetmelik hazırladı ve bu yönetmeliğe göre çerçeve anlaşması uygulamalarına başladık. Bu arada da bundan bağımsız, bankalarımız bir araya gelerek yapılandırmalar yaptılar. Zaten bu 108 milyar TL bugüne kadar olagelen stok rakam. Özellikle de büyük ölçekli işletmelerde ağırlık verildi, konsantrasyon orada duruldu çünkü eğer büyük işletmeler hızlıca toparlanırsa KOBİ'ler de ve onların ticari alacaklılarında da iyileşme olur diye düşündük. Dolayısıyla bankacılık sektörü açısından "yapılandırma" tanımının yapılması ve bu yapılandırmaya ilişkin bankaların bir araya gelerek müşterilerine ekonomik toparlanma başlayıncaya kadar zaman sağlanması konusunda böyle bir düzenlemenin yararlı olacağını sektör düşünüyor.

Teşekkür ederim.